MUHTEŞEM YÜZYIL'DAN GİRDİ AŞK-I MEMNU'DAN ÇIKTI LİBERALLERE ÇAKTI!
Son sözüm malum “liberal” arkadaşlara... Siz liberalsiniz değil mi? Liberal düşüncenin temel sloganı nedir?
Bidon kafa, kaşınan adam
SİZCE ortada tuhaf bir durum yok mu?
- “Halkı çok iyi okuduğunu” iddia eden gazeteler ve yazarlar haftalardır, “Muhteşem Yüzyıl” dizisine karşı kampanya yapıyor.
Halkı çok iyi okuduğunu iddia eden gazete ve yazarlar, “Bu diziyi seyretmeyin” diyor.
Ee ne oluyor?
Dizi gösterildiği gece reyting rekorları kırıyor.
Halkı okuyanlar, itiraz ediyor; halk “bildiğini okuyor...”
Halkı okuyanların danışmanlığını yaptığı dizilerse, ikinci hafta yayından kaldırılıyor.
* * *
- “Halkı çok iyi okuyanlar” yıllardır, merkezdeki gazetelere, yazarlara karşı kampanyayapıyor.
“Sizi biz okuyoruz, siz onları okumayın” diyorlar.
Tasfiye listeleri hazırlıyor, sonra tasfiye ettiriyorlar.
Peki okudukları o halk ne yapıyor?
Yine “bildiğini okuyor”.
Halkı okuyanların gazetelerinin tirajları yerlerde sürünüyor, yazarları okunmuyor.
Halk, kendini “okuyamayan” gazeteleri ve yazarları okuyor.
* * *
- Halkı okuyanlar kitap yazıyorlar.
Niye?
“İyi okudukları”, “halini tavrını, ruhunu” çok iyi bildikleri “halk” okusun diye.
O halk ne yapıyor?
Bildiğini okuyor.
Best seller’ların başı yine “Çılgın Türkler”.
* * *
Sizce durum hakikatten tuhaf değil mi...
Bu halk niye “kendini çok iyi okuyanları” dinlemeyip, kendi bildiğini okuyor?
Niye onca tehdit, onca tasfiye işe yaramıyor.
Niye böyle oluyor?
Yoksa bu “bidon kafalılar”, bu “karnını kaşıyanlar” her gün saf mı değiştiriyor?
Hâlâ uyanamadılar mı?
Bir türlü anlamıyorsunuz
değil mi?
Gelin öyleyse ben size anlatayım.
Göreceksiniz, çok basit...
* * *
O insanlar “bidon kafalı” falan değil.
Hayatlarını “göbeklerini kaşıyarak” falan geçirmiyorlar.
Onlar her medeni, her kişilikli insanın yaptığını yapıyorlar.
Yani?
Beğendikleri dizileri seyrediyorlar.
Beğendikleri gazeteleri ve yazarları okuyorlar.
Beğendikleri filmleri seyrediyorlar.
Tabiatıyla çok önemli bir şey
daha yapıyorlar.
Beğendikleri lideri destekliyor, beğendikleri partiye oy veriyorlar.
O dizi “Aşk-ı Memnu” veya “Muhteşem Yüzyıl”sa onu.
O gazete “Hürriyet” ise “Hürriyet”i.
O lider, “Tayyip Erdoğan” ise onu? O parti AK Parti ise onu...
Eğer “halkı gerçekten” okuyabilseydiniz, o mesajı da okuyabilirsiniz.
Bildiğini okuyan halk, “Bunların hepsini istiyorum. Birlikte istiyorum” diyor.
Bunun adına da “demokrasi” diyorlar.
* * *
Son sözüm malum “liberal” arkadaşlara...
Siz liberalsiniz değil mi?
Liberal düşüncenin temel sloganı nedir?
“İyi olan kazansın...”
İşte olan da bu.
İyi olan kazanıyor...
Sanatta da, iş dünyasında da, medyada da, siyasette de...
Ertuğrul Özkök/Hürriyet
SİZCE ortada tuhaf bir durum yok mu?
- “Halkı çok iyi okuduğunu” iddia eden gazeteler ve yazarlar haftalardır, “Muhteşem Yüzyıl” dizisine karşı kampanya yapıyor.
Halkı çok iyi okuduğunu iddia eden gazete ve yazarlar, “Bu diziyi seyretmeyin” diyor.
Ee ne oluyor?
Dizi gösterildiği gece reyting rekorları kırıyor.
Halkı okuyanlar, itiraz ediyor; halk “bildiğini okuyor...”
Halkı okuyanların danışmanlığını yaptığı dizilerse, ikinci hafta yayından kaldırılıyor.
* * *
- “Halkı çok iyi okuyanlar” yıllardır, merkezdeki gazetelere, yazarlara karşı kampanyayapıyor.
“Sizi biz okuyoruz, siz onları okumayın” diyorlar.
Tasfiye listeleri hazırlıyor, sonra tasfiye ettiriyorlar.
Peki okudukları o halk ne yapıyor?
Yine “bildiğini okuyor”.
Halkı okuyanların gazetelerinin tirajları yerlerde sürünüyor, yazarları okunmuyor.
Halk, kendini “okuyamayan” gazeteleri ve yazarları okuyor.
* * *
- Halkı okuyanlar kitap yazıyorlar.
Niye?
“İyi okudukları”, “halini tavrını, ruhunu” çok iyi bildikleri “halk” okusun diye.
O halk ne yapıyor?
Bildiğini okuyor.
Best seller’ların başı yine “Çılgın Türkler”.
* * *
Sizce durum hakikatten tuhaf değil mi...
Bu halk niye “kendini çok iyi okuyanları” dinlemeyip, kendi bildiğini okuyor?
Niye onca tehdit, onca tasfiye işe yaramıyor.
Niye böyle oluyor?
Yoksa bu “bidon kafalılar”, bu “karnını kaşıyanlar” her gün saf mı değiştiriyor?
Hâlâ uyanamadılar mı?
Bir türlü anlamıyorsunuz
değil mi?
Gelin öyleyse ben size anlatayım.
Göreceksiniz, çok basit...
* * *
O insanlar “bidon kafalı” falan değil.
Hayatlarını “göbeklerini kaşıyarak” falan geçirmiyorlar.
Onlar her medeni, her kişilikli insanın yaptığını yapıyorlar.
Yani?
Beğendikleri dizileri seyrediyorlar.
Beğendikleri gazeteleri ve yazarları okuyorlar.
Beğendikleri filmleri seyrediyorlar.
Tabiatıyla çok önemli bir şey
daha yapıyorlar.
Beğendikleri lideri destekliyor, beğendikleri partiye oy veriyorlar.
O dizi “Aşk-ı Memnu” veya “Muhteşem Yüzyıl”sa onu.
O gazete “Hürriyet” ise “Hürriyet”i.
O lider, “Tayyip Erdoğan” ise onu? O parti AK Parti ise onu...
Eğer “halkı gerçekten” okuyabilseydiniz, o mesajı da okuyabilirsiniz.
Bildiğini okuyan halk, “Bunların hepsini istiyorum. Birlikte istiyorum” diyor.
Bunun adına da “demokrasi” diyorlar.
* * *
Son sözüm malum “liberal” arkadaşlara...
Siz liberalsiniz değil mi?
Liberal düşüncenin temel sloganı nedir?
“İyi olan kazansın...”
İşte olan da bu.
İyi olan kazanıyor...
Sanatta da, iş dünyasında da, medyada da, siyasette de...
Ertuğrul Özkök/Hürriyet