Muharrem İnce'nin Mersin mitingi

- CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce: (2)- "Kazanacağımı nereden anlıyorum biliyor musunuz? Dünyada 200 ülke var, bunların 50 tanesi güçlü ülke. Bu 50 ülkenin hemen hemen hepsinin büyükelçisi benimle görüşmek istedi. Buradan anlıyorum"- "(Başörtüsü takmak istiyorsun, kamuda takabilecek...

MERSİN (AA) - CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Kazanacağımı nereden anlıyorum biliyor musunuz? Dünyada 200 ülke var, bunların 50 tanesi güçlü ülke. Bu 50 ülkenin hemen hemen hepsinin büyükelçisi benimle görüşmek istedi. Buradan anlıyorum." dedi.

İnce, Mersin'de Tevfik Sırrı Gür Stadı yanındaki alanda düzenlediği mitingde, 2002'den beri 16 yıldır mecliste olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisinden 5 ay sonra meclise geldiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın meclise gelir gelmez "Milletvekilleri lojmanlarda oturmayacak, halkın arasında oturacak" dediğini aktaran İnce, şöyle devam etti:

"Alkış, kıyamet kopuyor. 'Ben Keçiören'de bir apartman dairesini gidiyorum.' dedi. Aynen yaptı da bunu. Herkes şoklarda. Keçiören de bir apartman dairesine gitti. 1-2 sene geçti mütevazı bir hayattan sıkıldı. Sonra gitti kendine bin 150 odalı bir saray yaptırdı. Sonra İstanbul'da 5 saray. Sonra Marmaris'te yazlık saray. Sonu gelmiyor. Onun için millete hayır gelmez. 'Rizeliyim diyor.' doğru Rizeli. Ama Rizelinin siyah çayını içmiyor. Kilosu 4 bin 500 liraya beyaz çay içiyor. Mesela 2002'de dostum, arkadaşım, kardeşim dediği insanlar vardı. Şu anda yanında hiç kimse yok. 2002'de yola çıktıklarından bugün yanında kimse yok. Yine artık Erdoğan heyecanını yitirmiş. Yorgun bir adam. Siyaset insana dokunma sanatıdır. Artık dokunamıyor, anlayamıyor halkı."

- "104 miting yaptım"

İnce, 104 miting yaptığına işaret ederek, "O da 30 civarında miting yaptı. Yorgun adam için iyi bir miting. Mesela meydanlarda dolar, avro, ekonomi dediğini duydunuz mu? Duymadınız değil mi? Bunları konuşmuyor? Ne diyor milleti bölecek olan ne varsa onları söylüyor. Ama ekonomiye bir türlü sıra gelmiyor. Bunları konuşmuyor, konuşamıyor. Hayalleri yok gelecekle ilgili." ifadesini kullandı.

Şiir kitabıyla ilgili eleştirilere değinen İnce, şöyle devam etti:

"Benim 30 sene önce yazdığım şiir kitabını almış 'Bak burada müstehcen sözler var.' diyor. Bak Erdoğan, ben senin gibi bir adam değilim. Ben ne diyorsam o. Sen merak ediyorsan, o şiirleri ben yazdım kardeşim ben. İtirazın mı var? Ben o şiir kitabıyla okuduğum ilkokula fen bilgisi laboratuvarı yaptırdım. Şiir bu şiir. Sen şiirden anlamıyorsan ben ne yapayım. Gitmişler 25 sene önce bir dershanenin ortağıyım 'Vay prim ödedi mi? Ödemedi mi? Ceza kesildi mi? Kesildi. Cezayı ödemiş miyim? Ödemişim. Sana ne? Trafik cezası gibi bir şey. Ne olmuş yani."

Mersin'de 250 bin, Türkiye'de ise 4 milyon Suriyelinin bulunduğunu aktaran İnce, hemen Suriye'ye büyükelçi atayacağını belirtti.

İnce, Türkiye'de ve bölgede barışı sağlayacağını, Suriyelileri güle oynaya, davul zurnayla memleketlerine göndereceğini söyledi.

- "Medyayla ilgili yasal düzenlemeler yapacağız"

Yargı düzelmeden, ekonominin düzelemeyeceğini belirten İnce, "Bu 'ananı da al git' diyenlere kekini de al git diyoruz, bu 'ananı da al git' Mersin'de olmuştu, doğru, burada olmuş. Evet sandığın başına hepiniz anınızı da alın gelin, hep beraber gelin." ifadesini kullandı.

Medyayla ilgili yasal düzenlemeler yapacaklarını aktaran İnce, "Bugün, Tayyip Erdoğan'a yalakalık yapıyorlar yarın bana yaparlar. Ben istemiyorum, benim ülkemde bağımsız, tarafsız bir medya olsun. Eleştirsinler ne var bunda? Eleştirecek ki ben de hatalarımı göreceğim. Yasal düzenlemeler yapacağız medyayla ilgili. Mesela şu TRT var ya TRT, TRT hepimizden vergi alıyor ama sadece Erdoğan'ı gösteriyor." diye konuştu.

İnce, konuşması sırasında kendisine seslenen bir kişiye, "TRT'yi sat diyorsun. Bakacağız. İyi müşteri çıkarsa bakarız. Bir şeye yaramıyor zaten." karşılığını verdi.

Türkiye'deki Sünnilerin, Alevilere haksızlık yaptığını iddia eden İnce, şu görüşlere yer verdi:

"Yani şöyle bir şey olamaz, Aleviler vergi veriyor mu? Veriyor. Askere gidiyor mu? Gidiyor. Şehit oluyor mu? Peki camilerin imamlarına devlet yardım ediyor da cemevlerine niye etmiyor? Bu haksızlık bu haksızlığı gidermek için Alevi olmak gerekmez, insan olmak yeterlidir. 100 gün içinde size söz veriyorum Cemevlerinin statüsünü halledeceğiz."

Kimsenin inancına, cinsiyetine, 'sağcı mı solcu mu, başı açık mı kapalı mı" diye bakmayacaklarını belirten İnce, "Başörtüsü takmak istiyorsun, kamuda takabilecek miyim? Tabi takacaksın. İster sokakta tak, ister okulda tak, ister devlet dairesinde tak, nerede istiyorsan orada tak. Böyle bir derdimiz yok. Kendini kullandırma başörtülü kardeşim, kendini onların oyları için kullandırma, böyle bir derdim yok namus sözü şeref sözü yok böyle bir dert." ifadesini kullandı.

- "AB ile müzakerelere hemen başlayacağım"

İnce, seçilmesi halinde AB ile müzakerelere hemen başlayacağını, cumhurbaşkanı olunca Avrupa'daki bütün başkentleri gezeceğini bildirdi.

Seçimi kazanacağına inandığını aktaran İnce, "Kazanacağımı nereden anlıyorum biliyor musunuz? Dünyada 200 ülke var, bunların 50 tanesi güçlü ülke. Bu 50 ülkenin hemen hemen hepsinin büyükelçisi benimle görüşmek istedi. Buradan anlıyorum. Yine bir şey daha söyleyeyim size. Tabi bu görüşmelerde gidip de Türkiye'yi, Erdoğan'ı kötüleyecek halim yok. Bu görüşmelerde ne anlattım? 'Özgür bir Türkiye kuracağız' dedim. 'Demokrasiyi kökleştireceğiz, Türkiye'yi kalkındıracağız' dedim. 'Yolsuzluklara son vereceğiz' dedim." dedi.

İnce, konuşmasında vaatlerini anlatmaya devam ederek çocuk bezindeki KDV'yi indireceğini vadetti.

Kazanması halinde enflasyonun ve doların düşeceğini, devletin kemer sıkacağını, Suriyelilerin evlerine gideceğini belirten İnce, özgür nesil yetiştireceklerini söyledi.

İnce, seçim günü sandıklara sahip çıkılmasını isteyerek, kendisinin de Yalova'da oy kullandıktan sonra Ankara'ya Yüksek Seçim Kuruluna gideceğini bildirdi.

İnce, miting esnasında gazetecileri bulundukları platformdan indirmeye çalışan kişileri uyararak, "Bir şey yok orada medyayla kavga etmeyin. Ben ediyorum zaten patronlarıyla. Onlar emekçi. Oturacaklar görevini yapacaklar. Sorun yok ama gazeteci olanlar dursun." ifadesini kullandı.

(Bitti)