Muhalif medyanın iki amiral gemisi, yılın son günlerine sarsıcı gelişmelerle girdi.
İlk bomba haber Halk TV’den…
Bir süre önce MHP’li üç milletvekilinin partiden ayrılmasına neden olan altın kaçakçılığı haberi, MHP ile Halk TV arasında deyim yerindeyse “kan davası”na yol açtı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Meclis Grup Toplantısı’nda açık eleştiri ve tehditlerine hedef olan Halk TV, ilginç bir gelişme ile sarsıldı.
MAHİROĞLU’NA AĞIR SUÇLAMALAR
MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, 26 Kasım 2024 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada hedefe Halk TV’nin patronu Cafer Mahiroğlu’nu koydu.
Özdemir, “gazetecilik mesleğinin onuru ve namusundan bahseden kanalın, bazı sorulara açıklık getirmesi gerektiğini” söyledi.
Sonra da o soruları şöyle sıraladı:
* Cafer Özdemir kimdir?
* Bu şahıs hangi gerekçeyle soyadını Mahiroğlu olarak değiştirmiştir
* Aynı şahıs, Romanya’da yakalanan bir TIR’da tespit edilen uyuşturucu sonrasında neden ülke değişikliğine gitmiştir?
* İngiltere’de bu şahsı kimler, hangi bağlantılar üzerinden İngiliz hükümetine tavsiye etmiştir?
* Aynı şahıs hangi gerekçelerle ve kimler tarafından Türkiye’ye gönderilmiştir?
* İngiltere’de ticari bakımdan zor durumdayken, kimlerin yönlendirmesi ve desteği ile Türkiye’de bir televizyon kanalı alabilmiştir?
*
Halk TV patronu Cafer Mahiroğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir’in bu X mesajını paylaştığı günlerde Türkiye’deydi. Hatta mesajdan bir gün önce Fatih Altaylı’nın konuğu olmuş ve Flash Haber’i satın aldığını açıklamıştı.
Bu satışın gerçekleşmemesinin ardından da adı bu kez Ciner Medya Grubu’nun satışında gündeme gelmişti.
Mahiroğlu bu arada yurtdışına çıktı. Medyaradar’ın usta yazarı Keskin Kalem’in yazdığı gibi İngiltere’ye gitti. Orada da hakkındaki davalar nedeniyle uzun bir süredir Türkiye’ye gelemeyen ve İsviçre’nin Cenevre kentinde yaşayan Sözcü Grubu’nun sahibi Burak Akbay’la buluştu.
Toplantının konusu Sözcü’den ayrılan ekibin kurduğu Nefes’e karşı işbirliğiydi.
*
Edindiğimiz son bilgilere göre Mahiroğlu’nun apar topar İngiltere’ye gitmesinin nedeni, İsmail Özdemir’in mesajında yer alan iddialar…
Bu iddialar nedeniyle hakkında bir soruşturma hazırlığı başlatıldığını öğrenen Mahiroğlu’nun durum netleşinceye kadar “Türkiye’de olmamaya” karar verdiği ve şimdi de aynı nedenle ülkeye gelemediği iddia ediliyor.
*
MHP’li üç vekilin adının altın kaçakçılığına karışması ne kadar vahimse, Mahiroğlu hakkındaki iddialar da en az o kadar vahim. Kendisinin bir an önce Türkiye’ye dönerek bu ciddi suçlamalara yanıt vermesini umuyorum.
Aksi taktirde Halk TV’nin saygınlığı ve güvenilirliği fena halde zedelenir.
CUMHURİYET’E KÖTÜ HABER!
Hakkında çıkan “para karşılığı reklam haber yayınlama” iddiasıyla ciddi kan kaybeden ve bir süredir zor günler yaşayan asırlık çınar Cumhuriyet’ten de kötü haber var.
Gazete ve yöneticileri, şu anda kullandıkları Şişli’deki binanın sahibi olan Ciner Grubu’ndan aldıkları “Taşının” ihtarnamesiyle neye uğradıklarını şaşırdılar.
Geçtiğimiz günlerde Can Grubu’na satılan Ciner Medya’ya ait Cumhuriyet binası da satış anlaşması gereği Can Grubu’na geçti.
Daha önce taşınma konusunda Turgay Ciner’den iki kez süre isteyen Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun’un bir kez daha aynı talepte bulunduğu, 2025 yazına kadar süre istediği, ancak Ciner Medya’nın el değiştirmesi nedeniyle bu talebin reddedildiği söyleniyor.
Son gelişme ise Cumhuriyet yöneticilerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yardım istediği, Ekrem İmamoğlu’nun da belediyeye ait Kağıthane’deki bir binayı gazeteye tahsis etme sözü verdiği yolunda…
*
Gördüğünüz gibi muhalif medyanın iki önemli kalesi yeni yıla sıkıntılarla giriyor.
Bakalım 2025 onlara neler getirecek?