"MUHABİR YAŞARKEN DE ÖLDÜĞÜNDE DE ÇEKEN, ÇEKTİRİLENDİR!"

Muhabirin ölümü

Gencecik bir muhabir öldü cuma gecesi. İstanbul’dan Ankara’ya tayin olmuş bir muhabirdi, işten çıktı arkadaşlarıyla buluştu, evine dönerken öldü. Muhabirlik böyledir işte. Sabah evden çıkarken o akşam nerede yatacağınızı bilemezsiniz. Kayseri’de kardeşler intihar eder, Kütahya’da deprem olur, Mısır’da Arap Baharı yaşanır, Kazakistan’da Türk işçilere saldırılır. Bazen kaçırılır muhabirler, bazen yaralanır, bazen ölür, bazen sakat kalırlar. Bazen de şehir değiştirirler, işin gereği ve doğası öyledir çünkü... Uzun tatiller medyada yöneticiler içindir, muhabir nöbettedir her zaman. Anne olurlar, iki haber arası süt sağar bir de onu koyacak buzdolabı ararlar. Uzun lafın kısası, medya camiasında hamallığın büyüğü, maaşın, övgünün, statünün küçüğü onlara düşer. Ölür, yaralanır, sakat ya da aç kalırlar, dokunaklı bir müzik eşliğinde, eski görüntüleri slow motion okutularak bültene son haber olarak verilirler. Muhabir yaşarken de öldüğünde de çeken, çektirilendir.

Asabi Adam/Star