‘MİT mensubu Mehmet Eymür’ sırlarıyla veda etti! 81 yaşında hayatını kaybetmişti…

Eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, KOAH tedavisi gördüğü Çam Sakura Hastanesi’nde 81 yaşında hayatını kaybetti. “MİT mensubu Mehmet Eymür” klişesiyle anılan Eymür, yaşamı boyunca ifşa ve ithamlarıyla gündemden düşmedi.

Babası Mazhar Eymür, kariyerine Osmanlı subayı olarak başlamış, Cumhuriyet döneminde de sonradan MİT’e dönüşen MEH’de (Milli Emniyet Hizmetleri) yöneticisi olmuştu. O zamanki teknik takip, telsiz dinleme operasyonlarının başındaydı.

Mehmet Eymür babasının üst düzey istihbaratçı olduğu bir dönemde, 1943’te, İstanbul’da adeta istihbaratın içine doğdu. 1966’da, 23 yaşında MİT’e girdi. Zaten dönemin MİT Müsteşarı Fuat Doğu “sivil” gençler için geniş bir alan açmıştı. Babasının öğrencileri ve çalışma arkadaşlarının da olduğu kurumda yer tutmakta hiç zorlanmadı. “Takip Memuru” olarak başladığı kariyeri hızla yükseldi.

ZİVERBEY KÖŞKÜ’YLE ANILDI

9 Mart 1971’de bir darbe planlayan sosyalist eğlimli bir “cunta” ifşa edilmiş ve 12 Mart 1971’de sağ eğilimli generallerin bildirisi yayınlanmıştı. Eymür, bu ‘cunta’yı çökerten operasyonların içindeydi. 12 Mart’tan sonra Ziverbey Köşkü’nde İlhan Selçuk ve çok sayıda kişiyi sorguladı. Bu sorgulardaki işkence suçlamaları hep gündemdeydi. Silahlı sol örgütlere yönelik operasyonlara bizzat katılıyordu. 1972’de Kızıldere’de sol örgüt mensubu 10 kişinin öldürüldüğü operasyonda oradaydı. Bu operasyona dair “yargısız infaz” suçlamalarına “Çok ikna etmeye çalıştık, ben de ölebilirdim” diye cevap verdi.

BABALAR OPERASYONU

Eymür, 1982’de Ermeni terör örgütü “ASALA” operasyonlarının içindeydi. 1984’te “Babalar Operasyonu” denilen ve aralarında Dündar Kılıç, Fevzi Özbir ve dönemin yeraltı dünyası ünlülerinin gözaltına alındığı operasyonu Ankara’daki polis müdürlerinden Atilla Aytek ile planlayıp yönetti. Sorgulara Hiram Abas ile bizzat katıldı.

KONTRTERÖR DAİRESİNİ KURDU

1987’de hazırladığı “Banker Bako Olayı, Polis İçindeki Çekişme ve Yeraltı-Polis-Kamu Görevlileri İlişkileri” başlıklı raporda polis, mafya ve siyaset ilişkisine dair çok çarpıcı iddialar yer alıyordu. “1. MİT Raporu”nun ardından, 1988’de MİT’ten ayrılmak zorunda kaldı. 1994’te geri döndü. “Özel İstihbarat Dairesi” adlı birimi kurdu ve başına geçti. Doğrudan müsteşara bağlıydı. Bu birim daha sonra “Kontrterör Dairesi” oldu. 1994/1996 arasında Abdullah Öcalan’ın yakalanması ya da öldürülmesine ilişkin çalışmalar yaptı.

ERGENEKON’DA TANIK OLDU

- Mehmet Eymür, 3 Kasım 1996’daki Susurluk kazasının ardındaki ilişkiler ağını da ifşa eden kişiydi. Yıllar sonra kendisi de 2011’de faili meçhul cinayetler soruşturması kapsamında gözaltına alındı, evinde saatler süren aramalar yapıldı. İfadesinin ardından da serbest bırakıldı. 2012’de Ergenekon davasında tanık olarak dinlendi, ifadesinde muğlak konuştu, detaylı bir bilgi vermedi.

YEŞİL’İ KULLANDIĞINI İNKÂR ETMEDİ

- Eymür; MİT, emniyet, asker ve siyasilerin çekişme ve gizli çatışmalarında hep taraf oldu. Güç merkezleriyle ilişkilerini dengede tuttu. 12 Mart döneminde askeri sıkıyönetime, 1980’lerde Özal’a, 1990’larda Çiller’e ve ardından Yılmaz’a yakın durdu. 1980’li yıllardan itibaren Mehmet Ağar ile yıldızı hiç barışmadı. MİT’in İstanbul Bölge Başkanı Nuri Gündeş teşkilat içindeki hedeflerinden biriydi. Kendisine “CIA ajanı” diyen Doğu Perinçek’ten nefret ediyordu. Veli Küçük ile de uzun yıllara dayanan tanışıklığı vardı. Korkut Eken de bir dönem onun ekibindeydi. Kaşif Kozinoğlu da ona bağlı olarak çalışmıştı. Yeşil’i ve bazı itirafçıları operasyonlarda kullandığını hiç inkâr etmedi. Abdullah Çatlı’yı rakibi Nuri Gündeş’in kullandığını iddia etti. Eymür kitaplar yazdı, röportajlar verdi, internet sitesi kurup yayınlar yaptı. Hep suçlayan taraftaydı, karmaşık ve karanlık olayların da ya merkezinde ya etrafındaydı.

KAYNAK: Hürriyet