MİLLİYET'TEN ŞAŞIRTAN ERBAKAN ÇIKIŞI! BAŞYAZIDA ERBAKAN İÇİN NELER YAZILDI?

Milliyet Gazetesi, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın ardından şaşırtan bir başyazı yayınladı

ERBAKAN’IN ARDINDAN...

Necmettin Erbakan’ı ebedi yolculuğuna uğurluyoruz.
Türkiye’nin siyaset serüvenine kırk yılı aşkın süre damgasını vuran bu tarihi şahsiyet için Tanrı’dan rahmet, ulusumuza başsağlığı diliyoruz.
Erbakan, 1969 yılında Konya’dan bağımsız milletvekili seçildiği günden bu yana hep “hoca” diye anıldı ama ona böyle hitap edenlerin sebepleri başka başkaydı.
Bir kesim “hoca” sözünde Cumhuriyet Türkiyesi’ne kasteden antilaik bir cereyanın temsilcisine dönük eleştirisini gizledi, bir kesim de aynı sıfatı “bilge” anlamında kullanarak, siyasal İslam ideolojisine koruma sağladığını düşündü.

İNANÇLA VE İNATLA...
Şu gerçeği kimse inkâr edemez:
Necmettin Erbakan’ı ülkenin siyasi elitleri ciddiye almamak suretiyle önemsizleştirmeye uğraştılar ama başarılı olamadılar.
Milli Nizam Partisi ile başladığı siyasi mücadelede kurucusu olduğu dört partiyi kaybettiği halde yılmadı.
İnanç ve inatla sürdürdüğü siyasal savaşı bir başarı hikâyesidir.
Cumhuriyetin birinci kuşağı idi.
Bitirdiği ilkokul bile Gazipaşa adını taşıyordu.
İstanbul Erkek Lisesi’ni ve İstanbul Teknik Üniversitesi’ni başarı ile bitiren bir Cumhuriyet çocuğu idi.
Bu birikimini parlak bir akademik kariyerle geliştirmesi, başka birinde sorun olabilirdi. Ama kıvrak zekâsı ve hitabet yeteneği sayesinde siyasi önderliğine talip olduğu kitleyle arasındaki doku uyuşmazlığını ortadan kaldırdı. Onların “iftiharı” oldu.
Kapatılan her partisinin yerine kurduğu yeni partiler Türkiye’de siyasi İslam’ın yükselişine hizmet etti.
Gelinen noktadaki başarı veya başarısızlık nasıl paylaştırılmalı?
Sistemin Milli Görüş partilerini mağdur etmesine yönelik tepkiler elbette etkili olmuştur ama aslan payı kuşkusuz hukuka ve demokrasiye güven duygusundan beslenen sabır ve inancı ile Erbakan’a aittir.

KİMİ SEVDİ KİMİ KORKTU
Dört partisi kapatılmış ama her defasında yenisini kurarak yerden kalkmayı, yürümeyi, oyunu büyütmeyi başarmıştır.
Hukuktan ve demokratik olanakları kullanarak yolunu açmaktan vazgeçmemiştir.
Lider kime denir?
Bu sorunun bir cevabı da şudur:
Kendisini takip edenlere doğru şeyler yaptıran ve onları başarıya götüren şahsiyet!
Erbakan uzun bir süre tek başına sürüklediği siyasal İslamcı hayalleri ile toplumun bir kesiminin sevgilisi olmuş, bir kesimini korkutmuş bir siyasi kişilik olarak tarih galerisinde yerini almış bulunuyor.
Ama yukarıdaki tarifte sözü edilen “doğru şeyler” salt başarı ise kendisini yıllarca izledikten sonra ayrılan öğrencileri, benzersiz bir siyasi başarıyı elde etmişlerdir.
Şimdi mesele, başarının kalitesini yükseltmektir.