MİLLİYET'İ MİLLİYET YAPANLARDANDI...KOVULDU... 37 YILLIK GAZETECİ NASIL KOVULDUĞUNU HINCAL ULUÇ'A YAZDI!..
Aldığım maaş çok az bir paraydı.. Bugünkü para ile 200-300 lira gibi..Ve de kadrosuzdum.. Emekli olmuştum. Gazetede yemek yemezdim.. Kimseye bir yüküm, zararım yoktu.. Amatör ruhla çalışıyordum. Ağabey, bunu yaşayan bilir..
Dünyaca ünlü foto muhabirleri arasında yer alan,spor foto muhabirlerinin kralı Hüseyin Kırcalı Milliyet gazetesinin Yılın Spor Ödülleri'nde Namık Sevik Ödülü'ne layık görüldü.Bunun üzerine bir yazı kaleme alan Hıncal Uluç,"Hüseyin Kırcalı'nın Milliyet'i Milliyet yapanları kovdukları dönemde kapıya konanlardandı,Namık Ağabey'in adını taşıyan ödülü ona vererek bir nevi özür dilemişler.. Bir bu seçime saygı duydum" demişti. Bu yazı üzerine Hıncal Uluç'a bir mektup gönderen Hüseyin Kırcalı kovulma hikayesini yazdı.Ve mektup Uluç'un bugün Sabah gazetesindeki köşesinde yer aldı...
İşte o yazı:
Sevgili dost, büyük foto muhabiri, gelmiş geçmiş spor fotoğrafçılarının en büyüklerinden biri, Milliyetspor'u doruğa oturtan
o büyük Namık Sevik ekibinin göz bebeklerinden Hüseyin Kırcalı da bir
not yollamış. Onu da sunuyorum.
"Selam ve saygılar, çok teşekkür ederim, inan bana 37 yıl bu gazetenin
spor servisinde çalıştım.. ve de hiçbir yere transfer olup gitmedim..
Maddiyat ikinci planımdaydı.. Allah'a şükür aldığım maaşla da
geçiniyordum..
Yalçın Doğan'ın yayın müdürlüğünde Zeki Çol'un emriyle de kovuldum..
Aldığım maaş çok az bir paraydı.. Bugünkü para ile 200-300 lira gibi..
Ve de kadrosuzdum.. Emekli olmuştum. Gazetede yemek yemezdim.. Kimseye
bir yüküm, zararım yoktu.. Amatör ruhla çalışıyordum. Ağabey, bunu
yaşayan bilir.. Hâlâ geceleri rüyamda o günleri görüp yaşıyorum..
Her yılbaşında servislere 'Adam çıkartın' diye yukarıdan emir
gelirdi.. Ben de spor müdürü zor duruma düşmesin diye, 'Gerekirse beni
de çıkartıverin' derdim. Müdür de 'İsmini verirsem yukarısı geri
çevirir' derdi..
İşte ağabey ben böyle devam ederken, beni postaladılar.. Beni bugüne
kadar ayakta tutan amatör ruhuyla spora yılda birkaç gün çalışıp
havayı suyu teneffüs etmem oldu. Şu anda Tayland'da bir oteldeyim ve
sizin güzel duygusal yazınızı okuyup içimden gelenleri yazmaya
çalıştım. Her şey için size teşekkür ederim. Mutlu yıllar dileğimle.."
İşte o yazı:
Sevgili dost, büyük foto muhabiri, gelmiş geçmiş spor fotoğrafçılarının en büyüklerinden biri, Milliyetspor'u doruğa oturtan
o büyük Namık Sevik ekibinin göz bebeklerinden Hüseyin Kırcalı da bir
not yollamış. Onu da sunuyorum.
"Selam ve saygılar, çok teşekkür ederim, inan bana 37 yıl bu gazetenin
spor servisinde çalıştım.. ve de hiçbir yere transfer olup gitmedim..
Maddiyat ikinci planımdaydı.. Allah'a şükür aldığım maaşla da
geçiniyordum..
Yalçın Doğan'ın yayın müdürlüğünde Zeki Çol'un emriyle de kovuldum..
Aldığım maaş çok az bir paraydı.. Bugünkü para ile 200-300 lira gibi..
Ve de kadrosuzdum.. Emekli olmuştum. Gazetede yemek yemezdim.. Kimseye
bir yüküm, zararım yoktu.. Amatör ruhla çalışıyordum. Ağabey, bunu
yaşayan bilir.. Hâlâ geceleri rüyamda o günleri görüp yaşıyorum..
Her yılbaşında servislere 'Adam çıkartın' diye yukarıdan emir
gelirdi.. Ben de spor müdürü zor duruma düşmesin diye, 'Gerekirse beni
de çıkartıverin' derdim. Müdür de 'İsmini verirsem yukarısı geri
çevirir' derdi..
İşte ağabey ben böyle devam ederken, beni postaladılar.. Beni bugüne
kadar ayakta tutan amatör ruhuyla spora yılda birkaç gün çalışıp
havayı suyu teneffüs etmem oldu. Şu anda Tayland'da bir oteldeyim ve
sizin güzel duygusal yazınızı okuyup içimden gelenleri yazmaya
çalıştım. Her şey için size teşekkür ederim. Mutlu yıllar dileğimle.."