MİLLİYET'İ BEKLEYEN TEHLİKE NE? DEMİRÖREN'İN Mİ SAZAK'IN MI KELLESİ GİDECEK?
Yurt köşe yazarı Cevher Kantarcı, Başbakan Erdoğan'ın "İmralı Zabıtları" haberi nedeniyle tepki gösterdiği Milliyet'i bekleyen tehlikeyi yazdı.
Ya Demirören Ya Derya Sazak!
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü Balıkesir nutku, yine muhteşemdi!
Sözlerinden anladım ki, sanırım ya Milliyet’in patronu Erdoğan Demirören’in gözüne yakında görünecek var, ya da Milliyet’i ele aldığından beri eski güzel haline döndüren Derya Sazak’ın kelle gider!
Demirören’in tüm şirketlerinin muhasebeleri yakında tesadüfen mali denetime uğrar mı?
Maliye eğer bir yerin “Geçiyordum uğradım tilki kardeş” diye kapısını çalarsa ve de arzu ederse orada mutlaka bir sakatlık bulur!
Bu durumda Demirören’e de bertaraf edilme yolları görünür mü, göreceğiz!
Milliyet’in kabahati, Namık Durukan kardeşimizin son zamanlarda eşine zor rastlanan bir gazetecilik marifetiyle elde ettiği İmralı muhabbetlerini yayınlamak!
Başvekil Adnan Menderes pardon Recep Tayyip Erdoğan dün Balıkesir’de esti, gürledi, yağdırdı:
“Böyle bir haberi atamazsınız, atmamanız gerekirdi!”
Yok yav, herifler böyle bir haberi çöpe atacaklardı da vermeyeceklerdi, sonra “Gazeteciyiz” diye ortada dolaşacaklardı, öyle mi?
Başbakan “Batsın senin bu gazeteciliğin!” diye bağırıyor sonra açık ve de seçik gözdağını patlatıyordu:
“Kim bu süreci baltalarsa, BEN de ARKADAŞLARIM da karşısındayız! Yolumuzu tıkayan taşı söker atarız!”
Koca Demirören grubu karşısında duran bu sert kayaya dayanabilecek mi, yoksa Derya’nın kellesi kesilip Ulu Hünkârımızın huzuruna bal dolu kesede mi götürülecek, göreceğiz!
Pek yakında bu sinemada!
Coming soon!
Başvekil niye bu kadar sinirlendi anlayamadım!
Öcalan’ın taleplerini dolaylı yoldan yalanlarcasına “Biz açıklamadıkça yalandır, iftiradır!” diye bozuk atıyor!
Apo’nun istediklerini, Anayasa’nın yapılmasına verdiği demokratik katkılardan dolayı karşılayacak, böylece onu ödüllendirecek!
Böyle bir belge bundan yirmi sene önce yayınlansaydı, Türkiye’de kıyamet kopardı!
Şimdi koptu mu?
Tam tersine, Erdoğan’ın Balıkesir konuşması sık sık alkışlarla kesiliyordu!
Demek millet durumdan memnun!
Öyleyse kızmaya da, kelle istemeye de gerek yok!
Neticede Erdoğan ve iktidarı ona altın tepside sunan Öcalan ikilisi ne derse o olacak!
Ses çıkmadığına göre alan razı, veren razı!
Önümüzdeki hafta televizyonlarda yine çok güzel diziler var!
Hep beraber seyrederiz efendim!
Cevher Kantarcı/Yurt Gazetesi
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü Balıkesir nutku, yine muhteşemdi!
Sözlerinden anladım ki, sanırım ya Milliyet’in patronu Erdoğan Demirören’in gözüne yakında görünecek var, ya da Milliyet’i ele aldığından beri eski güzel haline döndüren Derya Sazak’ın kelle gider!
Demirören’in tüm şirketlerinin muhasebeleri yakında tesadüfen mali denetime uğrar mı?
Maliye eğer bir yerin “Geçiyordum uğradım tilki kardeş” diye kapısını çalarsa ve de arzu ederse orada mutlaka bir sakatlık bulur!
Bu durumda Demirören’e de bertaraf edilme yolları görünür mü, göreceğiz!
Milliyet’in kabahati, Namık Durukan kardeşimizin son zamanlarda eşine zor rastlanan bir gazetecilik marifetiyle elde ettiği İmralı muhabbetlerini yayınlamak!
Başvekil Adnan Menderes pardon Recep Tayyip Erdoğan dün Balıkesir’de esti, gürledi, yağdırdı:
“Böyle bir haberi atamazsınız, atmamanız gerekirdi!”
Yok yav, herifler böyle bir haberi çöpe atacaklardı da vermeyeceklerdi, sonra “Gazeteciyiz” diye ortada dolaşacaklardı, öyle mi?
Başbakan “Batsın senin bu gazeteciliğin!” diye bağırıyor sonra açık ve de seçik gözdağını patlatıyordu:
“Kim bu süreci baltalarsa, BEN de ARKADAŞLARIM da karşısındayız! Yolumuzu tıkayan taşı söker atarız!”
Koca Demirören grubu karşısında duran bu sert kayaya dayanabilecek mi, yoksa Derya’nın kellesi kesilip Ulu Hünkârımızın huzuruna bal dolu kesede mi götürülecek, göreceğiz!
Pek yakında bu sinemada!
Coming soon!
Başvekil niye bu kadar sinirlendi anlayamadım!
Öcalan’ın taleplerini dolaylı yoldan yalanlarcasına “Biz açıklamadıkça yalandır, iftiradır!” diye bozuk atıyor!
Apo’nun istediklerini, Anayasa’nın yapılmasına verdiği demokratik katkılardan dolayı karşılayacak, böylece onu ödüllendirecek!
Böyle bir belge bundan yirmi sene önce yayınlansaydı, Türkiye’de kıyamet kopardı!
Şimdi koptu mu?
Tam tersine, Erdoğan’ın Balıkesir konuşması sık sık alkışlarla kesiliyordu!
Demek millet durumdan memnun!
Öyleyse kızmaya da, kelle istemeye de gerek yok!
Neticede Erdoğan ve iktidarı ona altın tepside sunan Öcalan ikilisi ne derse o olacak!
Ses çıkmadığına göre alan razı, veren razı!
Önümüzdeki hafta televizyonlarda yine çok güzel diziler var!
Hep beraber seyrederiz efendim!
Cevher Kantarcı/Yurt Gazetesi