Milliyet yazarından TİAK'a 'acil' çağrı: Reyting ölçüm cihazları...
Milliyet gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu bugünkü köşesinde, seçim ve reyting sonuçlarını değerlendirdi.
Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, seçim sürecinde adayların TV reytinglerini ve seçim sonuçlarını masaya yatırdı.
Eyüboğlu, 24 Haziran seçimlerinden önce Tv kanallarında boy gösteren isimlerin aldığı reytingle oy arasında büyük farklılık olduğunu yazdı.
Usta yazar, "Erdoğan’ın 22 puan gerisinde kalmasına rağmen Muharrem İnce’nin reytingini bir yana bırakırsak, 100 seçmenden birinin bile oyunu alamayanların AK Parti liderine reytinglerde fark atması şaka gibi!" ifadelerini kullandı.
İşte Ali Eyüboğlu'nun bugünkü yazısından o bölüm:
LİDERLERİN OYLARIYLA REYTİNGLERİ UYUŞMADI
Altı adayın yarıştığı Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazandı? 100 seçmenden 52.6’sının oyunu alan Recep Tayyip Erdoğan...
Seçim sürecinde adayların TV reytinglerine baktım; ortaya çıkan sonuç ilginç.
TNS’in verilerine göre Erdoğan, sandıkta yendiklerinin hepsine reytingde yenildi.
Erdoğan’ın 22 puan gerisinde kalmasına rağmen Muharrem İnce’nin reytingini bir yana bırakırsak, 100 seçmenden birinin bile oyunu alamayanların AK Parti liderine reytinglerde fark atması şaka gibi! Yüzde 0,9 oy alan Temel Karamollaoğlu ile oyu yüzde 0,2 olan Doğu Perinçek’in çıktıkları canlı yayınları izleyenlerin, iki seçmenden birinin oy verdiği Erdoğan’ın iki katı olması, eşyanın tabiatına aykırı.
TİAK’a düşen görev
Cumhurbaşkanı adaylarının aldıkları oylarla, reytingleri arasındaki uçurumun bana göre sebebi şu:
Reyting haneleri belirlenirken, TÜİK’in hane halkı araştırması baz alındı. Aile reislerinin, sosyo ekonomik statülerine (SES) bakıldı. Bu veriler ışığında, yaşadıkları bölgeyi temsil eden hanelere, reyting ölçüm cihazları yerleştirildi. Reyting evreni, hane halkının gelir düzeyine göre belirlendi, ama o evlerde yaşayanların siyasi tercihleri dikkate alınmadı. Reytingleri belirleyen evler, SES açısından isabetli olabilir, ama 16 yıldır sandıktan çıkan sonuçlarla uyumlu değil.
İki kişiden biri AK Parti’ye oy verdiğine göre, reyting evrenindeki iki hanedenbiri ‘Erdoğancı’ olmalı.
İddia ediyorum
Reyting ihalesini TNS’e veren TİAK, TV kanallarının kaderini belirleyenlerin, siyasal tercihlerini araştırsa, ezici çoğunluğunun Erdoğan karşıtı olduğu çıkar ortaya.
Reytingleri belirleyenler başka bir evrende yaşamadığına göre, onlar da bu ülkenin seçmeni. İki seçmenden biri Erdoğan’a oy veriyor, ama ekrana çıktığı zaman onu değil de rakiplerini izliyor, öyle mi? Seçmen için reyting değil, kendisi ve ülkenin kaderini belirleyen oy olduğuna göre TİAK, acilen bu duruma el atmalı, reyting deneklerinin siyasi tercihlerini araştırtmalı. Reyting ölçüm cihazları, seçmenlerin siyasi tercihleriyle örtüşeceği evlere yerleştirilmeli.
Eyüboğlu, 24 Haziran seçimlerinden önce Tv kanallarında boy gösteren isimlerin aldığı reytingle oy arasında büyük farklılık olduğunu yazdı.
Usta yazar, "Erdoğan’ın 22 puan gerisinde kalmasına rağmen Muharrem İnce’nin reytingini bir yana bırakırsak, 100 seçmenden birinin bile oyunu alamayanların AK Parti liderine reytinglerde fark atması şaka gibi!" ifadelerini kullandı.
İşte Ali Eyüboğlu'nun bugünkü yazısından o bölüm:
LİDERLERİN OYLARIYLA REYTİNGLERİ UYUŞMADI
Altı adayın yarıştığı Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazandı? 100 seçmenden 52.6’sının oyunu alan Recep Tayyip Erdoğan...
Seçim sürecinde adayların TV reytinglerine baktım; ortaya çıkan sonuç ilginç.
TNS’in verilerine göre Erdoğan, sandıkta yendiklerinin hepsine reytingde yenildi.
Erdoğan’ın 22 puan gerisinde kalmasına rağmen Muharrem İnce’nin reytingini bir yana bırakırsak, 100 seçmenden birinin bile oyunu alamayanların AK Parti liderine reytinglerde fark atması şaka gibi! Yüzde 0,9 oy alan Temel Karamollaoğlu ile oyu yüzde 0,2 olan Doğu Perinçek’in çıktıkları canlı yayınları izleyenlerin, iki seçmenden birinin oy verdiği Erdoğan’ın iki katı olması, eşyanın tabiatına aykırı.
TİAK’a düşen görev
Cumhurbaşkanı adaylarının aldıkları oylarla, reytingleri arasındaki uçurumun bana göre sebebi şu:
Reyting haneleri belirlenirken, TÜİK’in hane halkı araştırması baz alındı. Aile reislerinin, sosyo ekonomik statülerine (SES) bakıldı. Bu veriler ışığında, yaşadıkları bölgeyi temsil eden hanelere, reyting ölçüm cihazları yerleştirildi. Reyting evreni, hane halkının gelir düzeyine göre belirlendi, ama o evlerde yaşayanların siyasi tercihleri dikkate alınmadı. Reytingleri belirleyen evler, SES açısından isabetli olabilir, ama 16 yıldır sandıktan çıkan sonuçlarla uyumlu değil.
İki kişiden biri AK Parti’ye oy verdiğine göre, reyting evrenindeki iki hanedenbiri ‘Erdoğancı’ olmalı.
İddia ediyorum
Reyting ihalesini TNS’e veren TİAK, TV kanallarının kaderini belirleyenlerin, siyasal tercihlerini araştırsa, ezici çoğunluğunun Erdoğan karşıtı olduğu çıkar ortaya.
Reytingleri belirleyenler başka bir evrende yaşamadığına göre, onlar da bu ülkenin seçmeni. İki seçmenden biri Erdoğan’a oy veriyor, ama ekrana çıktığı zaman onu değil de rakiplerini izliyor, öyle mi? Seçmen için reyting değil, kendisi ve ülkenin kaderini belirleyen oy olduğuna göre TİAK, acilen bu duruma el atmalı, reyting deneklerinin siyasi tercihlerini araştırtmalı. Reyting ölçüm cihazları, seçmenlerin siyasi tercihleriyle örtüşeceği evlere yerleştirilmeli.