MİLİTANLIĞI SÖNMÜŞ,İKTİDARSIZ,ORTAYOLCU YAZAR TAKIMI KİMLERDEN OLUŞUYOR?

Orhan Pamuk Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı,medyamız ikiye bölündü.Vatan yazarı Reha Muhtar ikiye bölünen medyada daha önce yazdıkları nedeniyle iki arada bir derede kalan popülist yazarlar için yazdı.

Erkeklikleri mi söndü militanlıkları mı?



İki gündür yemiyorum, içmiyorum eteklerindekileri neleri dökecekler merak ediyorum...

Orhan, Nobel Edebiyat ödülünü aldı ya...

Şimdi karşı çıksalar, çıktıkları koskoca Nobel...

Maçaları sıkar...

Entelektüeliteleri düşer...

Karizmaları çizilir...

Olmaz Nobel´i karşı çıkmaya maçaları sıkar...

O zaman, "Helal olsun Nobel´e mi diyecekler?"

Olur mu okuyucu ne der...

"Siz ne utanmaz adamlarsınız demez mi?.."

"Hani bu adam vatana ihanet eden ucuz utanmaz bir adamdı... Yazılarınızın daha mürekkebi kurumadı... Şimdi helal olsun mu diyorsunuz?" diye sormaz mı?..

Onun için ne yapacaksın?..

Ortadan bir yol izleyip, orta orta, ortalayarak kıvıracaksın?..

"Nobel´i almak iyi, ama ah o lafı da etmeseydi" gibi veciz ve derin yazılar yazacaksın...

Hem, Nobel´e karşı çıkmamış, hem de ülkesini savunmuş pozlara bürüneceksin...

Yerse!..

Yemezlerse de yedireceksin...

Ben size bir şey söyleyeyim...

Bu Orhan Pamuk´un Nobel alması, hiçbir şey göstermediyse, medyadaki palavracıları göstermesi açısından müthiş yararlı bir iş olmuştur...

Sahtekarlar, ayazda kalmıştır...

Eskiden, Marksistler arasında ortayolcular vardı...

Adamlar ortayolcu mortayolcu denirdi ama, el-Hak sıkı militandılar...

Bizim mübarekler militanlığı da sönmüş ortayolcu grubundan...

Dibine kadar popülist...

Ama iş palavraya gelince entelektüel ve etik...



***

Ey palavracılar...

Şimdi bana şunu söyleyin...

Bu adam bu sözleri söylemese, bu Nobel´i alır mıydı?..

Hayır...

Bu sözleri söyleyen her adam, Nobel´i manavdan portakal alır gibi alıyor mu?..

Hayır...

O zaman ne kıvırmaktasınız?..

Şeytan gibi biliyorsunuz ki, bu Nobel´i almak bu ikisini birden yapmaktan geçmektedir...

Neden?..

Çünkü, "Dünyanın bir numaralı edebiyat ödülünü" verenler en iyi edebiyatçıyı seçerken, esasen ülkesine, rejimine ya da neye karşı çıkıyorsa ona "Dur" demektedir...

Ödülün büyüklüğü o mesajın ağırlığındadır...

Onun için, Blair hükümetini ağır eleştiren, insan haklarının en ağır aktivistlerinden Harol Pinter geçen yıl bu ödülü alıyor...

Onun için soykırımdan kurtulan yazar olarak bilinen Imre Kertesz, Çin´de devlet düşmanı ilan edilen Gao Xingijan, Stalin´in en ağır muhalifi Alexander Soljenistin bu ödülle anılıyor...


***

Ödül muhalife verilirken, muhlalif olduğu şey de mahkum ediliyor...

Günter Grass´a verilirken, muhalif göründüğü Nazizm mahkum ediliyor...

John Coetzee´ye verilirken, Güney Afrika´daki ırkçılık ve sömürü yerin dibine batırılıyor...

Necip Mahfuz´a verilirken, İslami fanatizm mahkum ediliyor...

Orhan Pamuk´a verilirken de, Türkiye´nin Ermeni soykırımı ve Kürt politikası yerin dibine sokuluyor...

Bir taşla iki kuş vuruluyor...

İyi bir yazara ödül verilirken, o yazardan her söz edilişte, o sorun gündeme getiriliyor...

Dikkat!..

Nobel´de alınan her ödül, yazarın muhalifi olduğu hedefi yok ediyor...

Soljenistin Nobel´li yazar olurken, Stalin diktatör diye lanetleniyor...

Jose Saramago´ya en iyi edebiyatçı denirken, Salazar diktatör olarak tescilleniyor...

Tez, antitezini alt ederek hayatımıza giriyor...

Olay tamamen diya