Meslektaşını öldüren doktorun raporu şok etti! Aynı oyunu meğer yine oynamış

Mersin’de yaşanan olay duyanlara bu kadar da olmaz dedirtti. Meslektaşı Ahmet Dikmen’i öldüren av tüfeğiyle öldürdüğü gerekçesiyle hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan doktorun, yargılanmasına devam edildi.

Mersin'de meslektaşı Ahmet Dikmen'i öldüren ve 'tasarlayarak bir kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan doktor Hasan Çayır, koronavirüs testi pozitif çıktığı için duruşmaya katılmadı.

Olay, geçen yıl 20 Ekim'de Mezitli ilçesi Yeni Mahalle'de meydana geldi. Güçlendirilmiş Göçmen Sağlığı Merkezi'nde görevli doktor Hasan Çayır ile aralarında husumet bulunan meslektaşı Ahmet Dikmen arasında arasında tartışma çıktı. Sağlık çalışanlarının müdahalesiyle taraflar ayrılırken, aracından aldığı tüfekle tekrar aile sağlığı merkezine gelen Çayır, tartıştığı meslektaşı Dikmen'e ateş açtı. Vücuduna isabet eden saçmalarla yaralanan Dikmen, meslektaşlarının ve personelin müdahalesinin ardından ambulansla Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Dikmen, tüm çabalara karşın kurtarılamadı. Gözaltına alınan Hasan Çayır, tutuklandı.

AVUKATI TUTUKSUZ YARGILANMASINI TALEP ETTİ

Dikmen'in ölümüne ilişkin davanın 2'nci duruşması Mersin 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada öldürülen doktor Ahmet Dikmen'in kardeşi Adnan Dikmen, ağabeyi Durmuş Dikmen ve taraf avukatları hazır bulundu. Sanık avukatı Asena Azgın, müvekkilinin akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair adli tıp kurumundan rapor istendiğini hatırlattı. Raporun dosyaya konmasının zaman alacağını anlatan Azgın, "Müvekkilimin cezaevinde kalması sağlığını olumsuz etkiyecektir. Bu nedenle tahliye edilerek tutuksuz yargılanmalı" dedi.

Öldürülen Dikmen'in kardeşi ise sanığın geçmişe dönük cep telefonu kayıtlarının incelenmesini talep etti.

'AKIL HASTALIĞI OLDUĞUNA DAİR DELİL YOK'

Dikmen ailesinin avukatı Erşan Sarı, sanığın işine gelen konularla ilgili konuşup bilgi verdiğini, işine gelmeyen konularda ise hatırlamadığını söyleyerek, suçtan kurtulmaya çalıştığını ifade ederek, "Akıl hastalığı olduğuna dair bir delil yok. Kendine göre bir kurtuluş arıyor. Sanık daha önce de başka suç işlemiş. Yine aynı oyunu oynamış. Geçmişte işlediği suç sonrası rapor almış. Bu rapora göre görev almaması gerekirken özel hastanelerde çalışmış daha sonra devlet memurluğu yapmış. Bu şahıs demek ki Sağlık Bakanlığı'nda korunuyor. Sapasağlam birisidir. Şizofreni hastasıyım diyor ama Türkiye'de deliye akıllı, akıllıya deli denildiğini çok gördük. Tutukluluğu devam etsin. Hak ettiği cezayı alsın" diye konuştu.

'TELEFON KAYITLARI İNCELENSİN'

Dikmen ailesinin diğer avukatı Hasan Canacankatan ise "İşlediği bir suç sonrası 2006 yılında şizofren raporu alan bir kişi ondan sonra doktorluk yapıyor. Böyle bir kişiye nasıl doktorluk yaptırılıyor. Bu konuda il ve ilçe sağlık müdürlüğünün ihmali var. Onlarla ilgili daha önce suç duyurusunda bulunmuştuk. Biz sanığın olaydan 1 ay önce kimlerle irtibat kurduğunun belirlenmesi için telefon kayıtlarının incelenmesini istiyoruz. Tutukluluğunun devamını istiyoruz" ifadesini kullandı.İddia makamı da tutukluluğunun devamını isterken, duruşma adli tıp kurumundan istenen sanığın şizofreni hastası olup olmadığı ile ilgili raporun beklenmesi için 1 Kasım 2022 tarihine ertelendi.