Meslek örgütleri 'basın kartı' için toplandı
Türkiye'nin en büyük basın örgütleri Ankara'da bir araya gelerek son dönemde medyaya yönelik baskılara tepki gösterdi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD), Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF), İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) başkanlarının Mülkiyeliler Birliği'ndeki ortak basın toplantısında Yeni Sarı Basın Kartı Yönetmeliği ile 13 Kanal'ın TÜRKSAT tarafından karartılması eleştirildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, hukuksuzluğun vardığı noktayı anlatırken 2014 yılında aralarında Zaman Gazetesi Eski Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın da bulunduğu 94 gazetecinin sürekli basın kartlarının engellenmesiyle ilgili bir iddiayı paylaştı. Olcayto, Basın Yayın ve Enformasyon(BYEGM) Genel Müdürü Cemalettin Haşimi'nin kendisini İstanbul'da ziyaret ederek “Ekrem Dumanlı'ya sürekli sarı basın kartı vermeyin, diğerlerini aramızda konuşalım” teklifinde bulunduğunu açıkladı.
TGC Genel Başkanı, önce Sarı Basın Kartı Komisyonu'na ilişkin basın örgütlerinin görüşlerini aktardı. Komisyon'nun bugün başlayacak toplantısının usulsüz olduğunu söyledi. TGC, TGS ve İGC'nin yeni yönetmelikle ilgili hem yürütmeyi durdurma hem yönetmeliğin iptali için dava açtığını hatırlattı. 2 üyelerinin yeni komisyonda muhafaza edilmesine rağmen komisyonda yer almadıklarını dile getiren Olcayto, “Orada bulunmak konu mankeni olmak demekti. Genel müdürün 8 üyeyi atama yetkisi var. Onun dışında oluşturdukları üyeler tamamen bir gruba ait. Meslekten gazetecileri iyi tanıyan arkadaşların olmadığı bir komisyon, sendikayı da üçten bire indirdiler. Buna karşılık sendikayı bölen Anadolu Ajansı'ndaki Medya-İş'e komisyonda temsil hakkı verdiler.” dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç ise yeni Basın Kartları Yönetmeliği'nin bazı maddelerinin iptali için açtıkları yürütmeyi durdurma davasının Danıştay'da kabul edilmesi durumunda bugün yapılacak toplantı sonucunda verilecek sarı basın kartlarının geçersiz olma riskinin doğacağını belirtti. İGC Başkanı Misket Dikmen'de basın ve yargının bağımsızlığı üzerindeki baskıların karabuluta dönüştüğünü söyledi. ÇGD Başkanı Ahmet Abakay ise kimin gazeteci olup olamayacağına devletin karar veremeyeceğini vurguladı. Abakay, “Bir kişinin gazeteciliğini onun meslek içindeki yeri, çalışmaları belirler. Devletin basın kartı vermesi yanlış. Basın örgütlerini dışlamak, tek adam yönetiminin basın alanına yansımasıdır.” dedi.
Skandal teklif
Toplantıda BYEGM'nün medyayı etkisi altına alma çabaları da gündeme geldi. Olcayto, cemiyetin komisyondan ayrılması üzerine kurumun ÇGD ve İGC'yi yanına almaya çalıştığını anlattı. 4 Aralık 2014'te toplanan Sarı Basın Komisyonu, mesleğe yıllarını vermiş 94 tecrübeli gazetecinin sürekli sarı basın kartı başvurusunu kabul etmişti. Aralarında Cüneyt Özdemir, Murat Yetkin, Ekrem Dumanlı, Bülent Korucu, Abdulhamit Bilici ve Mehmet Kamış gibi isimler de vardı. Ancak, Genel Müdür Cemalettin Haşimi, hukuksuz bir şekilde kartları imzalamadığı için söz konusu gazeteciler 1 yıldır kartlarını alamamıştı. O dönem Komisyonun Başkanı olan Turgay Olcayto, bu hukuksuzluğun perde arkasına ilişkin iddiayı paylaşırken şunları söyledi: “4 Aralık 2014'ten beri sürekli basın kartı almaya hak kazananlar basın kartlarını alamıyorlar. Asıl mesele Ekrem Dumanlı. Hazırlanan CD boş çıktı. Oysa listede adamın adı var. Başkan olarak dedim ki, dosyayı getirin o zaman. Orada çok dürüst çalışan bir arkadaş kulaklarına kadar kızardı. ‘Abi gelecek toplantıya bıraksak' dedi. Olur mu? dedim listede adı var. Genel Müdür İstanbul'a geldiğinde bir görüşmemiz oldu. ‘Turgay abi sen komisyon başkanısın, sen halledersin. Bu adama (Ekrem Dumanlı) verme, ben de öbürlerini imzalayayım' dedi. Böyle şey olur mu ya! dedim. Komisyon vermiş, o komisyonun hiçbir kararını biz değiştirmeyiz. Ama senin yetkin var, elinde belge varsa açıklarsın, ‘buna vermiyorum' dersin. O da sana dava açar, siz uğraşırsınız. Bizi ilgilendirmez, biz komisyon alarak bakmışız, o iş bitmiş. Ondan sonra ‘ben bir yönetmelik hazırlamıştım, onu çıkartsaydım bunlar olmazdı' dedi.”
Yeni genel müdürün diğer işleri sebebiyle genel müdürlüğe bile uğrayamadığını aktaran Olcayto, “Yukardan aldığı direktifi uyguluyor. 4 Aralık'taki toplantıya geldiğinde 1 hafta önce tayin edilmişti.” diye ekledi.
Komisyon üyelerine aynı teklif
TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca da Olcayto'ya yapılan teklifin komisyon üyesi olarak kendilerine de getirildiğini anlattı. Karaca, “Dumanlı ve istemedikleri kişilerle ilgili komisyon kararının düzeltmesini bize de teklif ettiler. Bir hafta içinde toplantı yapın bunu düzeltin dediler. Alınan kararı önce uygulayın ondan sonra düşünelim dedik. Bizim kararlılığımızı görünce yönetmeliği deştirme yoluna gittiler.” ifadelerini kullandı. Hak etmeyenlere basın kartı vermek istemediklerini dışlandıklarını ifade etti. "1.5 yıldır Türkiye'de gazetecilik yapan insanlar mağdur edildi. Bu davayı kazanarak mağduriyetin giderilmesini biran önce sağlayacağız. Basın kartlarının yenilenmek istenmesi de büyük bir tehlike içeriyor. Bu işin altından kesinlikle bir yalan çıkacak göreceksiniz. Gazetecilerden bugüne kadar hiç istenmeyen belgeler isteniyor. Amaç belli kişilerin basın kartlarının yok edilmesi. Bu da önümüzdeki ay ortaya çıkacaktır. Kartlar yeni değişmişti, ne gerek var yeniden değiştirmeye.” dedi.
İşsiz kalan gazetecilerin arkasındayız
Türksat'ın Samanyolu dahil 13 kanalı karartmasına da değinildi. Turgay Olcayto, basın üzerindeki baskı ile halkın haber alma hakkının engellendiğini, seçime giderken kanalların uydudan çıkartıldığını hatırlattı. Şunları söyledi: “Yüzde 90'ına sahip medyaları var. Orada sürekli kendi propagandaları yapıldı. Diğer partilerin kendini anlatma imkânı olmadı. Biz de hedefe koyulduk. Ama yıldırmaz. Ana akım medyadan ortada duran biraz Hürriyet kalmıştı. Ona da dersini vermeye çalıştılar. İşten çıkartılan arkadaşlarımızın arkasında olacağız. Davaysa dava, elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Bugünde işten çıkartılan arkadaşlar gelip bizim hukukçu arkadaşlarla konuştular. Her türlü yardımı vermeye çalışıyoruz.”
İGC Başkanı Misket Dikmen de basın özgürlüğü konusunda ‘eğer' deme vaktini çoktan geçildiğini kaydetti.
TGC Genel Başkanı, önce Sarı Basın Kartı Komisyonu'na ilişkin basın örgütlerinin görüşlerini aktardı. Komisyon'nun bugün başlayacak toplantısının usulsüz olduğunu söyledi. TGC, TGS ve İGC'nin yeni yönetmelikle ilgili hem yürütmeyi durdurma hem yönetmeliğin iptali için dava açtığını hatırlattı. 2 üyelerinin yeni komisyonda muhafaza edilmesine rağmen komisyonda yer almadıklarını dile getiren Olcayto, “Orada bulunmak konu mankeni olmak demekti. Genel müdürün 8 üyeyi atama yetkisi var. Onun dışında oluşturdukları üyeler tamamen bir gruba ait. Meslekten gazetecileri iyi tanıyan arkadaşların olmadığı bir komisyon, sendikayı da üçten bire indirdiler. Buna karşılık sendikayı bölen Anadolu Ajansı'ndaki Medya-İş'e komisyonda temsil hakkı verdiler.” dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç ise yeni Basın Kartları Yönetmeliği'nin bazı maddelerinin iptali için açtıkları yürütmeyi durdurma davasının Danıştay'da kabul edilmesi durumunda bugün yapılacak toplantı sonucunda verilecek sarı basın kartlarının geçersiz olma riskinin doğacağını belirtti. İGC Başkanı Misket Dikmen'de basın ve yargının bağımsızlığı üzerindeki baskıların karabuluta dönüştüğünü söyledi. ÇGD Başkanı Ahmet Abakay ise kimin gazeteci olup olamayacağına devletin karar veremeyeceğini vurguladı. Abakay, “Bir kişinin gazeteciliğini onun meslek içindeki yeri, çalışmaları belirler. Devletin basın kartı vermesi yanlış. Basın örgütlerini dışlamak, tek adam yönetiminin basın alanına yansımasıdır.” dedi.
Skandal teklif
Toplantıda BYEGM'nün medyayı etkisi altına alma çabaları da gündeme geldi. Olcayto, cemiyetin komisyondan ayrılması üzerine kurumun ÇGD ve İGC'yi yanına almaya çalıştığını anlattı. 4 Aralık 2014'te toplanan Sarı Basın Komisyonu, mesleğe yıllarını vermiş 94 tecrübeli gazetecinin sürekli sarı basın kartı başvurusunu kabul etmişti. Aralarında Cüneyt Özdemir, Murat Yetkin, Ekrem Dumanlı, Bülent Korucu, Abdulhamit Bilici ve Mehmet Kamış gibi isimler de vardı. Ancak, Genel Müdür Cemalettin Haşimi, hukuksuz bir şekilde kartları imzalamadığı için söz konusu gazeteciler 1 yıldır kartlarını alamamıştı. O dönem Komisyonun Başkanı olan Turgay Olcayto, bu hukuksuzluğun perde arkasına ilişkin iddiayı paylaşırken şunları söyledi: “4 Aralık 2014'ten beri sürekli basın kartı almaya hak kazananlar basın kartlarını alamıyorlar. Asıl mesele Ekrem Dumanlı. Hazırlanan CD boş çıktı. Oysa listede adamın adı var. Başkan olarak dedim ki, dosyayı getirin o zaman. Orada çok dürüst çalışan bir arkadaş kulaklarına kadar kızardı. ‘Abi gelecek toplantıya bıraksak' dedi. Olur mu? dedim listede adı var. Genel Müdür İstanbul'a geldiğinde bir görüşmemiz oldu. ‘Turgay abi sen komisyon başkanısın, sen halledersin. Bu adama (Ekrem Dumanlı) verme, ben de öbürlerini imzalayayım' dedi. Böyle şey olur mu ya! dedim. Komisyon vermiş, o komisyonun hiçbir kararını biz değiştirmeyiz. Ama senin yetkin var, elinde belge varsa açıklarsın, ‘buna vermiyorum' dersin. O da sana dava açar, siz uğraşırsınız. Bizi ilgilendirmez, biz komisyon alarak bakmışız, o iş bitmiş. Ondan sonra ‘ben bir yönetmelik hazırlamıştım, onu çıkartsaydım bunlar olmazdı' dedi.”
Yeni genel müdürün diğer işleri sebebiyle genel müdürlüğe bile uğrayamadığını aktaran Olcayto, “Yukardan aldığı direktifi uyguluyor. 4 Aralık'taki toplantıya geldiğinde 1 hafta önce tayin edilmişti.” diye ekledi.
Komisyon üyelerine aynı teklif
TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca da Olcayto'ya yapılan teklifin komisyon üyesi olarak kendilerine de getirildiğini anlattı. Karaca, “Dumanlı ve istemedikleri kişilerle ilgili komisyon kararının düzeltmesini bize de teklif ettiler. Bir hafta içinde toplantı yapın bunu düzeltin dediler. Alınan kararı önce uygulayın ondan sonra düşünelim dedik. Bizim kararlılığımızı görünce yönetmeliği deştirme yoluna gittiler.” ifadelerini kullandı. Hak etmeyenlere basın kartı vermek istemediklerini dışlandıklarını ifade etti. "1.5 yıldır Türkiye'de gazetecilik yapan insanlar mağdur edildi. Bu davayı kazanarak mağduriyetin giderilmesini biran önce sağlayacağız. Basın kartlarının yenilenmek istenmesi de büyük bir tehlike içeriyor. Bu işin altından kesinlikle bir yalan çıkacak göreceksiniz. Gazetecilerden bugüne kadar hiç istenmeyen belgeler isteniyor. Amaç belli kişilerin basın kartlarının yok edilmesi. Bu da önümüzdeki ay ortaya çıkacaktır. Kartlar yeni değişmişti, ne gerek var yeniden değiştirmeye.” dedi.
İşsiz kalan gazetecilerin arkasındayız
Türksat'ın Samanyolu dahil 13 kanalı karartmasına da değinildi. Turgay Olcayto, basın üzerindeki baskı ile halkın haber alma hakkının engellendiğini, seçime giderken kanalların uydudan çıkartıldığını hatırlattı. Şunları söyledi: “Yüzde 90'ına sahip medyaları var. Orada sürekli kendi propagandaları yapıldı. Diğer partilerin kendini anlatma imkânı olmadı. Biz de hedefe koyulduk. Ama yıldırmaz. Ana akım medyadan ortada duran biraz Hürriyet kalmıştı. Ona da dersini vermeye çalıştılar. İşten çıkartılan arkadaşlarımızın arkasında olacağız. Davaysa dava, elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Bugünde işten çıkartılan arkadaşlar gelip bizim hukukçu arkadaşlarla konuştular. Her türlü yardımı vermeye çalışıyoruz.”
İGC Başkanı Misket Dikmen de basın özgürlüğü konusunda ‘eğer' deme vaktini çoktan geçildiğini kaydetti.