MESLEĞİME İHANET ETMEDİM! KIZ OĞLAN KIZIM SABIKAM YOKTUR!

Oda TV sanığı Soner Yalçın mahkemede savunmasını yapıyor: Onurumla girdiğim cezaevinden utanç içinde çıkmaya niyetim yok

Ergenekon soruşturması kapsamında aralarında gazeteciler Nedim Şener ile Ahmet Şık’ın da bulunduğu 12’si tutuklu 14 sanık hakkında açılan Odatv davasının 5. duruşması görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu 11 tutuklu sanık katılırken tutuksuz sanıklardan İklim Ayfer Kaleli de duruşmada hazır bulundu.

Diğer tutuksuz sanık Ahmet Mümtaz İdil ise duruşmaya rahatsızlığı nedeniyle katılmadı.Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda faaliyet gösteren özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık gazeteci yazar Soner Yalçın savunmasına başladı.

"SABIKAM YOK, KIZ OĞLAN KIZIM"

Bu arada savunmasını dün tamamlayan Yalçın Küçük, savunmasına birşeyler eklemek istediğini söyleyerek söz aldı. Küçük, "Savunmam eksik birkaç yer var onları söylemek istiyorum. Hakkımdaki iddialardan biri de CHP’yi değiştirmektir. Evet değiştirdim doğrudur. Diğer bir iddia ise ’Ergenekon Davalarını’ zayıflatmak için tutuklu bulunan kişileri milletvekili seçtirmemdir, bu da doğrudur bu suçu işledim. Bu işler için organize polisinden izin almak zorunda değilim. Soner Yalçın benim arkadaşımdır. Ben ona yardım ederim oda bana yardım eder, ortağım gibidir" dedi.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, "sabıkanız var mı?" sorusuna sanık Küçük, "Sabıkam yoktur, kız oğlan kızım" dedi. Bunun üzerine Başkan Ekinci’nin, dosyada hakkınızda verilmiş 3 ayrı sabıka kaydının bulunduğunu belirtmesi üzerine Küçük, de 2000 yılında erteleme yasası çıktığını ve bu sabıkaların silindiği ifade etti.

"BURADA SANIK SANDALYESİNDE OTURAN DÜŞÜNCEDİR"

Duruşmada iddianamede ikinci sırada yer alan tutuklu sanık gazeteci yazar Soner Yalçın’ın savunmasına geçildi. 25 yıldır gazetecilik yaptığını belirten Yalçın, "Burada sanık sandalyesinde oturan düşüncedir. Gazeteci ve yazarları cezaevine atmak kimseye onur vermez. Düşünce ateşe atmakla yok edilemez. Düşünce ve kitapları yargılayanları tarih affetmez" dedi.

"ONURUMLA GİRDİĞİM CEZAEVİNDEN, UTANÇLA ÇIKMAYA HİÇ NİYETİM YOK"

Türkiye’de gerçek gazetecilik yapmanın tehlikeli sonuçlarının olduğunu ifade eden Yalçın "Gazetecileri bekleyen sadece acıdır. Dürüst taviz vermeyen gerçek gazeteciler ya hapse atılır ya da işten atılır. Taviz vermeyen cesur gazeteciler hep olmuştur ve olacaktır. Uğur Mumcu, Musa Anter, Hrant Dink gibi... Bunlar ölümü bile göze almıştır. Gazetecinin tek ilkesi vardır, gerçeğe bağlı kalmaktır. Onurumla girdiğim cezaevinden, utançla çıkmaya hiç niyetim yok. Mesleğime hiç ihanet etmedim."

"15 YIL ÖNCE BEN YAZMIŞTIM"

Bugüne kadar 11 kitap yazdığını ve hayatı boyunca "derin devlet", "gladyo", "faili meçhul cinayetler" konularını araştırıp yazdığını belirten Yalçın, Türkiye’de şu anda çokça tartışılan "Jitem" ve "Susurluk Çetesini" 15 yıl önce kendisinin yazdığını kaydetti.

"HANGİ HUKUK UYGULANIYOR TÜRKİYE’DE"

Yalçın, "Devlet içinde yuvalanmış derin yapılar hakkında en bilgili gazetecilerden biriyim. Faili meçhul cinayetler soruşturması yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuda tanıklığıma başvurdu. Ne gariptir ki bir savcı sanık yapıyor başka bir savcı da tanık yapıyor. Hangi hukuk uygulanıyor Türkiye’de. Böyle terörist olur mu?" ifadelerini kullandı.

CHP MİLLETVEKİLLERİ DE DURUŞMADA

Bu arada, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ve CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner de duruşmayı izledi. (dha)