Yayınlandığı dönemde milyonlarca insanı ekran başına kilitleyen Ezel'de usta oyuncu rahmetli Tuncel Kurtiz tarafından canlandırılan Ramiz dayının sesinden duyduğumuz efsane replik neydi? "Mesele, en mutlu olduğun o gün, en güzeller hayaller kurduğun o gün ölmekmiş mesele. Mesele ölmek değil, mesele dost bildiğin, en güvendiğin adamın eliyle ölmekmiş mesele."
Aklıma bu efsane replikteki ‘MESELE’ kelimesi takıldı.
Neden mi?
Yine bu sosyal medyanın ‘YIKILMASI!’
Peki, sosyal medya bu kez neden ‘YERLE YEKSAN! olmuştu?
“VİLEDA SOPASI” yüzünden!
Haydaaaa…
Suriye'de yaşanan gelişmelerin CNN Türk canlı yayınında, harita önünde değerlendiren yorumcunun sözde vileda sopası kullanmasıydı. Sosyal medya, anlı şanlı gazeteler ve haber siteleri bu durumu haber yaptı!
Bu konuda kanal yönetimi “bu sopa vileda sopası değildir!” diye bir açıklama da yapmadı. O yüzden biz bu ünlü sopayı ‘vileda sopası’ olarak kabul ediyoruz…
Evet değerli okurlar, CNN Türk son yıllarda trajikomik olayların yaşandığı bir kanala dönüştü. Coşkun Başbuğ gibi her konuda yorum yapma yeteneğine sahip güvenlik uzmanlarının kamp kurduğu CNN Türk ekranı renkli anlar yaşatıyor bizlere.
Bir de ekrana sürülen her konuda engin bilgisi ve tecrübesi ile konuşabilen gazetecilerimiz var… Özellikle iktidara yakın medya kuruluşlarının anlı şanlı ‘derin’ isimlerini CNN Türk sayesinde görme şerefine nail oluyoruz! Bu durum hiç kuşkusuz bir strateji! Devam o zaman ne diyelim..!
Hayırlara vesile olsun ne diyelim değil mi?
Vileda sopası CNN Türk’ün sahaya sürdüğü ve yaptığı haberciliği gölgelemiş olsa da biz yiğidin hakkını yiğide bir kez daha verelim.
Ama öncesinde Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge” programında “kahve muhabbeti” düzeyindeki konuşmalarını da bir kenara not edin derim…
Evet, Suriye’nin kanlı Esad yönetiminden kurtulması kan, acı ve gözyaşıyla yorgun düşmüş bölge ve Türkiye için son derece önemli bir olay…
Suriye’de yeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönemin neler getireceğini ve neleri götüreceğini hep birlikte yaşayıp göreceğiz…
Değerli okurlar, “ulusal çıkarlarda” herkesin duygusu aynı... Bunun altını kocaman çiziyorum... Hele konu; ülkemiz, milli çıkarlarımız ve strateji olunca bu ayrım daha da önemli bir hale evriliyor.
Ama bölgedeki sıcak gelişmeleri aktarırken gazeteci meslektaşlarımızın dili ‘barış dili’ olmalıdır! Barış dili, dünyayı ve toplumu algılamayı gerektiren bir dildir, diyorum…
Gelelim CNN Türk’ün sahadaki başarılı muhabirlerin hakkını vermeye…
Başta, Fulya Öztürk olmak üzere her ne kadar ‘bakın bakın’ demesini eleştirdiğim Serdar Er ve Emrah Çakmak’a koca bir ‘AFERİN’ , kameramanlar Halil Kahraman, Ahmet Akpolat, Yasin Kamaloğlu'nu da canı yürekten kutlayarak ‘Allah esirgesin sizleri’ diyorum…
Evet, asıl ‘MESELE’ dedik ya yazıya girişte… CNN Türk son yıllarda rakip kanalların ‘UYKUYA’ yatmasından dolayı saha performansıyla dikkat çekiyor ve zirvede yer alıyor. Bu durumu umarız masa başında oturarak “HABERCİLİK” yaptığını düşünen kanallar iyi analiz eder ve ders alır!
Ve yazımı da “Barış dili ve barış gazeteciliğinden” uzaklaşmadan, “Gazetecilerin asli işi nabız tutmak, aktarmaktır” diyerek noktalıyorum...