Merhum sanatçı Barış Manço’nun ailesine kötü haber! Alacakları tazminat suya düştü!

Barış Manço'nun ailesi 'The Best Of Barış Manço' adlı albümü piyasaya çıkaran Plaksan Plak Sanayii şirketiyle davalık olmuştu. Ailenin izni olmadan Manço'ya ait şarkıların albümleştirildiğini belirterek şirketin ve 4 kişinin tazminat ödemesine hükmeden mahkemenin kararı Yargıtay'dan döndü.

Mahkeme, ailenin izni olmadan Manço'ya ait şarkıların albümleştirildiğini belirterek şirketin ve 4 kişinin tazminat ödemesine karar verdi ancak yıllar sonra Yargıtay verilen kararın hatalı olduğuna hükmetti. Söz konusu şirketle, ismi geçen kişilerin bağlantısının bulunmadığını belirten Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, dosyanın bozulmasına karar vererek dosyayı yerel mahkemeye gönderdi. Plaksan Plak Sanayii şirketi, Barış Manço'nun 11 Şubat 1999'da vefat etmesinin hemen ardından "Gül Pembe", "Kol Düğmeleri" ve "Dağlar Dağlar" gibi 36 eserini 3 albümde birleştirip "The Best Of Barış Manço" adıyla piyasaya sürmüştü.

Sabah'tan Atakan Irmak'ın haberine göre Manço'nun yasal mirasçıları eşi Lale Manço ile iki oğlu Doğukan Hazar ve Batıkan Zorbey Manço ise 4 ay sonra albümün kendilerinden izin alınmadan ve hiçbir bedel ödenmeden çıkarıldığı iddiasıyla Plaksan Plak ve 4 kişi hakkında dava açmıştı. Yine kasetlerde Barış Manço'nun rastgele ve kendisi tarafından onaylanmamış fotoğraflarının da izin alınmadan kullanıldığı öne sürülen dilekçede; plak şirketi ile bu eylemi organize eden diğer davalılar Muammer Akbaş, Salim Akbaş ve Muhammet Ali Akbaş ve Kurban Akbaş'ın Kültür Bakanlığı'na kayıt ve tescil ettirilmeden, bandrolsüz olarak üç kaseti bir kutuya koyup üçü bir arada piyasaya sürdükleri iddia edilmişti.

MAHKEME TAZMİNATA HÜKMETTİ

Dava sonrası bilirkişi raporunda her bir eser için ayrı ayrı en az 500 lira olmak üzere 18 bin lira, toplam 35 bin 700 lira (tazminatlarla birlikte) telif bedeli ödenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır" denildi.

Mahkeme, davalı Plaksan şirketi ile diğer davalıların 35 bin 700 lira maddi, Lale Manço ve iki çocuğu için biner liradan 3 bin lira da manevi olmak üzere toplam 38 bin 700 lira tazminat ödemesine karar vermişti.

'ALBÜMÜ BİZ ÇIKARMADIK SADECE DAĞITIMINI YAPTIK'

Yıllarca süren dava dosyası, Akbaş ailesinin itirazı sonrası Yargıtay'a gönderildi. Akbaş ailesi itirazında söz konusu 'The Best Of Barış Manço' adlı albümün yapımına iştirak etmediklerini, sadece dağıtımını gerçekleştirdiklerini iddia etti.

Kendi isimlerinin habersiz bir şekilde kullanıldığını, bu nedenle davanın reddedilmesini talep edildi. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi dosya üzerinde yaptığı incelemede davacıların müziği yayınlayan şirketin Muammer Akbaş, Salim Akbaş ve Muhammet Ali Akbaş ve Kurban Akbaş'a ait olduğunu ispatlayamadığını bu nedenle yerel mahkemenin vermiş olduğu tazminat cezasının hatalı olduğunu belirterek ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi. Dosya yerel mahkemeye gönderildi. Dava yeniden görülecek.

BARIŞ MANÇO KİMDİR

Barış Manço, İsmail Hakkı Manço ile Türk müziği sanatçılarından Rikkat Uyanık çiftinin çocukları olarak 2 Ocak 1943'te, Zeynep Kamil Hastanesinde dünyaya geldi. Barış Manço unutulmaz şarkıları ile her zaman saygı ve özlemle anılıyor. Barış Manço şarkılarının yanında, filmleri ve 7'den 77'ye televizyon programıyla 'Barış abi' olarak uzun yıllar gönüllerde taht kurmuştur. Günümüzde hala söylediği çocuk şarkıları ile de büyük-küçük herkesin dinlediği merhum sanatçı Barış Manço hayatı da sosyal medyanın konuşulanlarından oldu.

Daha önce Barış Manço'nun oğlu Doğukan Manço bir söyleşi sırasında babasının asıl isminin ne olduğunu açıklamış ve hayatından kesitler, hatıralar aktarmıştı. Doğukan Manço, babasının dört isminin olduğunu söyleyince herkes oldukça şaşırmıştı.

Beş dili ana dili gibi konuşan ve başka dilleri de bilen babası Barış Manço'nun, "En güzel dil hangisidir?" sorusuna verdiği , "En güzel dil tatlı dil" cevabının sanatçının yaşam felsefesini özetleyen iki kelime olduğunu ifade eden Doğukan Manço, her fırsatta ona olan özlemlerini dile getiriyor. İşte hepimizin Barış Manço olarak tanıdığı sanatçının hayatının şaşırtıcı gerçekleri...

Doğukan Manço, YouTube'da "Barış Manço'nun asıl ismi" başlıklı bir video yayınlamış, babasının aslında birden fazla ismi olduğunu söyleyen Manço, o isimlerin neden?, nasıl? konulduğunu anlatmıştı:

5.5 KİLO DOĞUNCA
"II. Dünya Savaşı sırasında amcam dünyaya geliyor, gündeme yönelik olarak 'Savaş' ismi konuluyor. Yıllar sonra insanlar artık barış özlemiyle savaşın bitmesini beklerken babam doğuyor. Babamın ilk ismi 'Mehmet', dedesi Mehmet Abdi Manço'dan geliyor. Halam İnci Manço'dan dinlediğim kadarıyla; 1942'de kuzenleri Yusuf Ulcay vefat etmiş, 1943'te babam doğmuş.

Onu da anmak üzere babamın ismine 'Yusuf' eklenmiş. Bu kadarla da kalmamış. 5.5 kiloya yakın doğduğu için hastanede hemşireler 'Bunun adı Tosun olsun' demişler. Ve ismi kayıtlara 'Tosun Yusuf Mehmet Barış Manço' olarak geçmiş.

1954'te ortaokula geçiş sınavına girerken nüfus müdürlüğüne gidip 'Tosun Yusuf' ismini çıkartmışlar."

MÜZİKTE İLK ADIMLAR

Annesinin ifadesine göre 1,5 yaşında şarkı söylemeye başlayan Barış Manço, ilk grubunu 1958'de Galatasaray Lisesinde okurken, "Barış Manço ve Kafadarlar" adıyla kurdu ve ilk bestesi 'Dream Girl'ü yaptı. Manço, müzik hayatındaki ilk konserini öğrencisi olduğu Galatasaray Lisesinin konferans salonunda verdi.

"Harmoniler" grubuyla 1962 yılında ilk 45'lik plağını çıkaran Manço, henüz 19 yaşındayken "Grafson Plak" etiketiyle çıkardığı bu albümde, İngilizce sözlü "Twist in USA" ve "The jet" isimli iki parça bulunuyordu.

Bir yıl sonra otostopla Belçika'da bulunan ağabeyi Savaş Manço'nun yanına giden Barış Manço, Belçika Güzel Sanatlar Akademisine kaydoldu. Bu okulda resim, grafik, desen ve iç mimari okuyan Barış Manço, bir taraftan da gece bekçiliği, garsonluk gibi işler yaptı. Müzikle bağını hiç koparmayan Barış Manço, yabancı müzisyenlerden oluşan "Vahşi Kediler" grubuyla da müzik yaptı. Barış Manço'nun 1964'te doldurduğu biri İngilizce ikisi Fransızca üç şarkılık 45'lik, Fransa'da yayımlandı. Manço, 12 Ocak 1965'te Paris Olympia Konseri'ni gerçekleştirdi.

Barış Manço, Mazhar Alanson ve Fuat Güner'in öncülüğündeki "Kaygısızlar" grubuyla, 1967'de "Kol Düğmeleri"ni çıkardı. Dönemin arajman modasına tepki gösteren Barış Manço, "Kızılcıklar oldu mu?", "Derule", "Kirpiklerin ok ok eyle" gibi türküleri Rock'n Roll ve Twist tarzlarında seslendirdi. "Sychedelic" müzik akımından da etkilenen grup, "Ağlama değmez hayat" şarkısıyla başarı yakaladı.

"Altın Plak" ödülü kazanan bu albümün ardından Barış Manço ve Kaygısızlar, Fransa'ya gitti. Burada plak çalışması yapılsa da albüm uzun süre piyasaya sürülmedi. Barış Manço ve Kaygısızlar yollarını ayırırken Barış Manço, 1970'te yurda döndü.

"DAĞLAR DAĞLAR"LA GELEN BAŞARI

Barış Manço'nun 1970 yılında bestelediği "Dağlar Dağlar" şarkısı kariyerinde adeta dönüm noktası oldu. Büyük ilgi gören şarkı, kısa sürede 700 bin sattı. Dönemin ünlü müzisyenlerinden Cüneyd Orhon'un da eşlik ettiği bu 45'likle Barış Manço, başta "Platin Plak Ödülü" olmak üzere birçok ödül kazandı.

Dönemin ünlü müzik gruplarından "Moğollar" ile bir süre çalışan Barış Manço'nun, Anadolu turnesi sırasında otobüsü dinamitli saldırıya uğradı. Manço'nun saçlarının uzun olması dolayısıyla gerçekleştirildiği öne sürülen saldırıda sanatçılar yara almadı. Antalya'da ise müzisyenlerden birinin yabancı uyruklu olması nedeniyle gözaltına alınan Barış Manço, ilk duruşmada serbest kaldı.

Barış Manço daha sonra Moğollar'la yolları ayırıp "Kurtalan Ekspres"i kurdu. İsmini İstanbul'dan Güneydoğu'ya giden trenden alan Kurtalan Ekspres'in o yıllardaki kadrosunda Murat Ses, Nur Moray, Celal Güven, Özkan Uğur ve Engin Yörükoğlu gibi müzisyenler vardı. Grupta ayrılıklar yaşanırken Kurtalan Ekspres'e Barış Manço'nun uzun yıllar birlikte çalışacağı Ahmet Güvenç ve Bahadır Akkuzu dahil oldu. Askerliğini yedek subay olarak Polatlı ve Amasya'da yapan Barış Manço, daha sonra Kurtalan Ekspres'le Anadolu turnelerine çıktı.

İlk yıllarında kısa saçlı olarak sahneye çıkan Barış Manço, Türkiye'de herkesin hafızasına kazınan imajını da yavaş yavaş oturtmaya başladı. Uzun saçları, otantik kıyafetleri, bilezik, yüzük, kemer ve tiyatral yetenekleriyle ilgi çekti ve kabul gördü.

Barış Manço, ilk uzun çaları (LP) "2023"ü, 1975'te çıkardı. "Progresif rock" esintileri taşıyan albümde Cumhuriyet'in 100. yılı anısına bestelediği enstrümantal şarkısı "2023"ün yanı sıra, "Yine yol göründü gurbete", "Yol verin ağalar beyler" gibi şarkılar beğeni topladı. Yurt dışında da başarılı olmayı hedefleyen Barış Manço, Belçika'ya gitti ve 1976'da "Barıs Mancho" adlı ilk İngilizce sözlü albümünü yayımladı.

Barış Manço, 1981 yılının sonlarına doğru "Sözüm Meclisten Dışarı" albümüyle adeta zirveye çıktı. "Gül pembe", "Ali Yazar Veli Bozar", "Alla Beni Pulla Beni" gibi hit şarkıların yanı sıra en iyi Türkçe sözlü rock şarkılarından "Dönence"yi de barındıran albümün pek çok şarkısı TRT'nin denetleme kuruluna takıldı, televizyon ve radyoda çalınamadı.

Manço, "Sarı çizmeli Mehmet Ağa" ile başlayan enstrümantal "Bir kelebeğin yaşam öyküsü" şarkısıyla tamamlanan "Yeni Bir Gün" albümünü 1979'da yayımladı. "Hey" dergisinin, "Yılın Erkek Sanatçısı ", "Yılın Albümü" ödüllerini toplayan Barış Manço aynı yıl çıktığı Anadolu turnesinin tüm gelirlerini sağır ve dilsiz çocukların eğitimi ve tedavisi için bağışladı. Manço, daha sonra Hollanda, Belçika, İngiltere, Almanya ve Kıbrıs'ta konserler verdi. Belçika'daki konserden dönerken 24 Ağustos 1979'da Edirne'de aracının lastiği patladı ve bir otomobille çarpıştı. Kazada bel kemiği çatlayan Manço, boynunda boyunluk, belinde çelik korse ile dolaşmak zorunda kaldığından bir süre sahnelerden uzak kaldı.

Barış Manço, 1983 Eurovision Şarkı Yarışması'nın TRT tarafından yapılan Türkiye elemelerine "Kazma" adlı şarkısıyla katıldı ancak ön elemeyi geçemedi. Barış Manço, "Benim jürim 50 milyon" diyerek tepkisini dile getirdi. Manço, halkla kurduğu bağı 1983'te "Estağfurullah Ne Haddimize", 1985'te "24 ayar", 1986'da "Sahibinden İhtiyaçtan" albümleriyle güçlendirdi. Barış Manço, 1989'da "Darısı Başınıza", 1992'de "Mega Manço", 1995'te "Müsaadenizle Çocuklar", 1996'da "Live in Japan" albümlerini yayımladı. Barış Manço, müzikte açtığı yolun yanı sıra şarkı sözleriyle de kültür hayatına önemli katkılarda bulundu. Birçok şarkısının son kıtasında, tıpkı halk şiiri geleneğinde olduğu gibi kendi ismine yer veren Barış Manço, "modern çağ ozanı" olarak, unutulan değerleri hatırlattı, toplumsal konulara, ailenin önemine dikkat çekti, şarkılarında atasözleri ve deyimler kullanarak toplumsal hafızada canlı kalmalarını sağladı.

"Telefon edebilir miyim?" diye soran Lale Çağlar'a "Benimle evlenirsen edebilirsin." diye karşılık veren Barış Manço, bu tanışmadan 2 yıl sonra, 1979'da dünya evine girdi. Çift, davetlilere, " - Hatırlar mısınız Lale Hanım, fevkalade hazin bir şevval akşamı size rastlamıştım", "-Aman Huruşi Bey, şevval değil teşrin olacaktı" şeklinde repliklerle başlayan bir 45'lik plak hediye etti. Barış-Lale Manço çiftinin "Doğukan Hazar" ve "Batıkan Zorbey" ismini verdikleri iki oğulları oldu.

EN BÜYÜK HAYALİ, 2023"TÜ

İlk albümüne Cumhuriyetin 100. yılının kutlanacağı "2023" ismini veren Barış Manço, bir röportajında, "Benim birkaç hayalim var: 80 yaşındayken elimde bastonum, belki kolumda Doğukan, onun yardımıyla çıkarım sahneye ve senfoni orkestrasına 2023'ü çaldırmak en büyük ideallerimden birisi." demişti.

VEFATI

Müzik hayatını anlattığı "40. Yıl" şarkısını besteleyen Barış Manço, bir döneme damgasını vuran şarkılarını yeniden düzenleyerek seslendirdi. Daha önce de tansiyon sıkıntıları yaşayan sanatçı, 31 Ocak'ı 1 Şubat 1999'a bağlayan gece, 23.30 sıralarında ani tansiyon düşmesi sonucu fenalaştı. Ambulansla Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi'ne kaldırılan Barış Manço, müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

ÖDÜLLERİ

Barış Manço, müzik yaşamının başından itibaren pek çok ödüle layık görüldü. Manço, 1980'de "Altın Orfe" Ödülü, 1987'de "Belçika Kültür Elçisi", 1991'de "Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı", "Hacettepe Üniversitesi Onursal Doktora ve Japonya Soka Üniversitesi Kültür ve Barış Ödülü", 1992'de "Belçika Krallığı Leopold II Şövalyesi Nişanı" ve "Fransız Kültür Bakanlığı Edebiyat ve Sanat Şövalyesi Nişanı", 1994'te Kocaeli Üniversitesi Barış Diploması, 1995'te Türkmenistan Cumhurbaşkanlığı Türkmen vatandaşlığı, 1995'te Pamukkale Üniversitesi'nden onursal doktora, 1995'te "Japonya Min-On Vakfı Yüksek Şeref Madalyası", 1997'de "Belçika Liege Prensliği Onursal Hemşerilik Beratı" aldı.

Ölümü büyük üzüntüye yol açan sanatçının cenazesi toplumun her kesimini bir araya getirdi. Barış Manço'nun ölmeden önce hazırladığı "Mançoloji" albümü, 2,6 milyon satarak o yılın en çok satan albümü oldu. Klasik araba ve antika merakı olan sanatçının evi müze haline getirildi. Barış Manço'nun anısını yaşatmak için Barış Manço Rock Derneği kuruldu. Barış ve Lale Manço tarafından 1997'de yapımına başlanan Barış Manço'nun ismini taşıyan ve bugün ortaokul olarak hizmet vermeyi sürdüren Tuzla'daki ilköğretim okulu, 2000'de öğretim hayatına başladı.