MERCEK ALTINDAKİ MİT'TE KÖKLÜ DEĞİŞİM!..İŞTE MİT'İN YENİ TEŞKİLAT YAPISI!..

Ergenekon soruşturmasındaki rolü ile yeniden kamuoyunun dikkatini üzerine çeken Milli İstihbarat Teşkilatı yeni yıla köklü bir yeniden yapılanmayla giriyor.


Murat Yetkin yazısı

Bu yeniden yapılanma ile istihbarat ve operasyonlar tek müsteşar yardımcılığı bünyesinde birleştirilerek iç ve dış istihbarat birimleri olarak yeniden örgütleniyor ve karşı-casusluk birimi önem açısından iç ve dış istihbaratla eşit düzeye yükseltiliyor. MİT´in bütün iç ve dış temsilcilikleri buna göre yeniden yapılandırılırken, dinleme ve izleme görevlerini üstlenen elektronik ve teknik istihbarat biriminin düzeyi de müsteşar yardımcılığına yükseltiliyor. MİT´in kamuoyuna dönük yüzü olarak bilinen Psikolojik İstihbarat Başkanlığı ise kaldırılıyor.

MİT Müsteşarı Emre Taner´in onayıyla bir süredir uygulanmaya başlanan yeniden yapılanma son şeklini almaması nedeniyle resmi teşkilat şemasına yansıtılmıyor, kamuoyu ile paylaşılmıyordu. İstihbarat kaynaklarından edinilen bilgilere göre, yeniden yapılanma aralık ayında tamamlandı ve bütün birimlerce uygulamaya geçildi.

Eski yapılanma

MİT´in aralık sonuna dek geçerli olan teşkilat yapısına (Bkz 1´inci şema) göre, doğrudan Başbakana rapor veren Müsteşara bağlı üç ana birim vardı. Bunlar, her birinin başında bir müsteşar yardımcısının bulunduğu İstihbarat, Operasyon ve İdari ana birimleriydi.

Müsteşar İstihbarat Yardımcısı´na bağlı üç başkanlık bulunuyordu. Bunlar İstihbarat Başkanlığı, Psikolojik İstihbarat Başkanlığı ve MİT Bilgi Sistemleri Başkanlığı idi. Yeni yapılandırma sürecinde kamuoyu yönlendirme de diyebileceğimiz işlevleri de içeren Psikolojik İstihbarat Başkanlığı lağvedildi; bu birimin işlevleri diğer birimlere yedirildi. Telefon dinlemeden, kilit açmaya bütün gri bölge faaliyetinin yürütüldüğü Bilgi Sistemleri de istihbarat bünyesinden çıkarıldı.

Artık geçersiz kalan Milli İstihbarat Teşkilatı yapısının üç ayağından biri olan Müsteşar Operasyon Yardımcısı´na bağlı üç başkanlık vardı. Bunlar Elektronik ve Teknik İstihbarat Başkanlığı, Operasyon Başkanlığı ve MİT´in iç ve dış temsilcilikleriydi. Yeni yapılanmada Operasyon Başkanlığı kaldırılarak istihbarat içinde yeni kurulan diğer birimlere yedirildi.

Yeni yapılanma

Yeni yapılanmada en az değişikliğe uğrayan ana birim idari birim oldu. Buradaki tek önemli değişiklik, yeni elemanların yetiştirildiği `Akademi´ de denilen MİT Eğitim Merkezi´nin idari birimden alınarak Teftiş Kurulu, Stratejik Araştırma Birimi, Hukuk ve Basın müşavirlikleri gibi doğrudan Müsteşara bağlı hale getirilmesi.

Yeni oluşturulan Müsteşar Teknik Yardımcısı´na bağlı iki başkanlık var. Bunlardan birisi, geçmişte operasyon biriminde yer alan Elektronik ve Teknik İstihbarat Başkanlığı ile istihbarat biriminden Teknik birime kaydırılan Bilgi Sistemleri Başkanlığı. Kaynaklar böylelikle teknoloji kullanımıyla ve dinleme-izleme ile ilgili faaliyetin tek merkezde toplanmasının amaçlandığını vurguluyorlar.

İç ve dış istihbarat birimleri

Yeni yapılanmanın belkemiğini Müsteşar İstihbarat Yardımcısına bağlı birimler oluşturuyor. Güvenlik İstihbarat Başkanlığı, ülke içi istihbarat konularına bakıyor ve bütün yurtiçi temsilcilikler bu birime bağlanıyor. Stratejik İstihbarat Başkanlığı ise dış istihbarat konularına bakıyor. MİT´in yurtdışı temsilcilikleri de Stratejik İstihbarat´a bağlı çalışıyor.

MİT´in daha etkili ve amacına uygun çalışması amacıyla gerek duyulduğu söylenen yeniden yapılanmadaki en önemli unsurlardan biri de, karşı-casusluk biriminin ağırlığının artırılarak `İstihbarata Karşı Koyma´ adı altında başkanlık düzeyine yükseltilmesi.

Kaynaklar bu yeni düzenlemeyle daha önce istihbarat ve operasyon birimlerinde çalışan MİT elemanları aynı çatı altında toplandığını, aynı işin iki birim tarafından yapılması, ya da kimin alanına girdiği açık olmadığı için ortada kalması ve birimler arası bürokrasi ve gerilimlerin giderilmesinin amaçlandığını belirtiyorlar.

Neden ihtiyaç duyuldu?

MİT´in yeniden yapılanma işaretlerini ilk kez iki yıl önce MİT Müsteşarı Emre Taner vermişti. Taner, MİT´in 80´inci kuruluş yıldönümü (6 Ocak) münasebetiyle 5 Ocak 2006´da yayınladığı bir açıklamada Türkiye´nin stratejik ve jeopolitik nedenlerle artık savunma pozisyonuyla yetinemeyeceğini ve istihbarat işlevlerinin güvenlik politikalarını ve ulusal çıkarları destekleyecek şekilde yapılandırılmasını ve geliştirilmesini gerekli gördüğünü söylüyordu.

Dolayısıyla Milli İstihbarat Teşkilatı´ndaki yeniden yapılanma çalışması güncel tartışmalar sonrası, örneğin Ergenekon davasının açılmasıyla ortaya çıkmış değil. Ancak yeniden yapılanma işaretinin verildiği 2005 sonuna dek gelen sürece bakarsak, MİT´i bu değişime zorlayabilecek gelişmeler bulmak mümkün. Bunlar arasında, örneğin MİT´in kendisine 2002 yılında gelen Ergenekon belgesini bir yıl bir hafta elinde tuttuktan sonra dönemin müsteşarı Şenkal Atasagun eliyle neden Başbakan Tayip Erdoğan´a değil, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök´e sunduğu, üstelik maddi hataları ayıklamadan sunduğunun bu yıl ortaya çıkmış olması da var mıdır? (Radikal, 13- 14 Eylül 2008)

Mevcut bilgimizle kesin yanıt veremiyoruz. Ama son 10-15 yılda Milli İstihbarat Teşkilatı´nın adının bir şekilde karıştığı gelişmelerin ülkenin gizli servisini bu köklü değişime zorlamış olduğu açık. Bu konu üzerinde daha durmak gerekiyor.



Radikal