Memurlukları elden gitmişti! Bülent Ersoy'un orkestrası Meclis gündeminde

Konser için gittikleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde sahte PCR testi verdikleri için tutuklanan Bülent Ersoy'un orkestra ekibi, 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Diva'nın "Onları kurtarmak için servetimi harcayacağım" dediği ekibi, sanatçıyı suçlayarak "Hayatımızı mahvettin. Bunun ahı çıkacak" diyerek öfkesini dile getirmişti. Ses sanatçısı ve yazar Onur Akay'ın, yayımlanan yazısında yer alan bilgiler ve sorular TBMM gündemine getirildi.

Bülent Ersoy‘un geçtiğimiz 28 Ağustos tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘nde vereceği konser öncesi, Ercan Havaalanı’ndan ülkeye giriş yaparken sahte PCR test sonucu ile yakalanan orkestra ekibinin cezaları açıklandı. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 21 kişilik orkestranın şefi, 45 gün hapis cezasına çarptırılırken orkestra üyelerine 1 ay hapis cezası verildi.

Onur Akay'ın, Cumartesi günü yayımlanan yazısında yer alan bilgiler ve sorular ise TBMM gündemine getirildi.

SORU ÖNERGESİ VERİLDİ
CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, o soruları Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne soru önergesi verdi.

Ayrıca Akay, Aydınlık Gazetesi'nde bugün yayımlanan yazısında ise TRT'den ve Devlet Korosu'ndan ihraç edilen müzisyenleri yazdı. Yazısında, "21 müzisyenin 2 aylık mağduriyetini kim karşılayacak?" diyen Onur Akay, "Tutuklanan 21 müzisyenden TRT sanatçısı olan Ahmet İzgi, TRT'den ihraç ediliyor. Yine devlet korosuna henüz yeni giren Abdulsamet Çelikel, korodan ihraç ediliyor. Yine İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı son sınıf öğrencisi olan Uğurcan Sesler, üniversiteye kayıt yaptırmadığı için bir senesi yandı. Baba olan bir müzisyen 2 aydır çocuğunu göremedi. 21 müzisyenin de psikolojisi bozulmuş bir durumda. Pandemi yasakları nedeni bir buçuk yıldır sahneye çıkamayan ve maddi durumu bozuk olan değerli müzisyenlerin aileleri de son derece mağdur." ifadelerini kullandı.

MÜZİSYENLER TAZMİNAT DAVASI AÇACAK!
Onur Akay, ayrıca yazısında, "21 sahte PCR testi KKTC’deki konser tarihi olan 28 Ağustos’tan 3 gün öncesinde düzenlenmiş. En önemli konulardan biri de KKTC’de yapılan pasaport kontrolünde bu kişiler için, Kıbrıs'a henüz girmeden 3 gün öncesine ait sahte PCR testi düzenlendiği fark edildigi halde, o geceki konser iptal edilmesin diye 21 kişi PCR testi yapılmadan neden Kıbrıs'a sokuldu ve yok yere neden mağdur edildi? Müzisyenler alıkoyulduktan sonra tekrar konsere çıkartıldılar. Aralarında Kovid-19 hastası olan biri olabilirdi ve konsere götürmekle, Kıbrıs'taki yetkililer de insanların hayatını riske atmış oldu. Asıl sorumlular hakkında hiçbir işlem yapılmayan bu olayda, müzisyenlerin Bülent Ersoy'un menajeri Haluk Şentürk'e, Şentürk'ün de otele tazminat davası açacağını öğrendim." açıklamasını yaptı.

CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne şu soruları yöneltti:

"KİM BU TALİMATIN VERİLMESİNİ İSTEDİ?"
“Bu talimat hangi yetkili makam tarafından verilmiş, kim bu talimatın verilmesini istemiştir?

Şu anda tutuklu olan 21 müzisyenin zaten Kıbrıs’a gitmeden önce aşı kartları varmış. Hali hazırda aşı kartı olan müzisyenlerimizin ellerine; KKTC’deki pasaport kontrolünün hemen öncesinde sanatçı Bülent Ersoy hanımefendinin menajeri Haluk Şentürk neden sahte PCR testlerini tutuşturmuştur?

Sahte evrak düzenlettirmenin suç olduğu hepimizce malumdur. Ancak bu kişilerden bu suçu kabul etmeleri istenip, avukat isteme haklarını engellemek suç değil midir? Ayrıca Kıbrıs hükümeti tarafından Bülent Ersoy ve menajeri Haluk beyin ifadeleri alınmış mıdır?

Sahte evrak düzenleyen hastane personeli hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı bilgisi kamuoyuna yansımıştır. Müzisyen vatandaşlarımız ceza alırken sahte evrakı düzenleyenler neden ceza almadı?”