MEMLEKETE FRANSIZ KALIYORSUNUZ BEYLER!..TARAF YAZARI ELİF ÇAKIR HANGİ 3.SAYFA YAZARLARINA ÇATTI?

Taraf yazarı Elif Çakır,"ıslak imza" krizi ile yeni bir aşamaya geçen asimetrik psikolojik savaşı kaleme aldığı köşe yazısında "İrtica İle Mücadele Planı" için "kağıt parçası" diyen 3.sayfa köşe yazarlarına nasıl seslendi?

Yaş mı da kuru mu, imza durumu!


Asimetrik psikolojik savaş "ıslak imza" krizi ile yeni bir aşamaya geçti. Cem Karaca´nın Ne olur ıslak ıslak bakma öyle şarkısını mırıldandım haberi ilk duyduğumda, zihnimde İlker Başbuğ´un fotoğrafı canlanırken. Bir yandan da Avrupa Yakası dizisinin son çeyreğinde Laz karakterinin dilinden meşhur olan "N´oldi, rengin soldi" repliği nedense üflendi kulağıma sanki...

Güleriz ağlanacak halimize durumundayız tam da. Latife yapılacak konu mu bu. Hiç değil. Bir ülkenin en önemli kurumu olan ordusunun komuta kademesine yükselmiş kimselerin güzide insanlar olması, bizim de burada yaptıkları işleri gönülden destekliyor olmamız gerekirken düştüğümüz şu duruma bakın.

Artık o kadar laçkalaştı ki her şey, bu sürecin bir an önce (en süratli şekliyle) sonuca bağlanması gerekiyor.

Şimdi bu "ıslak" imza YAŞ´a gelecek mi, yoksa yaş tahtaya basmak deyimi de sadece Siviller İçin Türkçe Sözlük deyimlerinden mi, göreceğiz.

Ancak, Akşam gazetesinde Deniz Ülke Arıboğan´ın işaret ettiği konular da insanın kafasını karıştırmıyor değil.

TSK´da bir gariplikler silsilesidir gidiyor.

Fotokopi dendi, kâğıt parçası dendi, belgenin gerçeği niye aylarca sonra ortaya çıkarıldı. Cuntacı grubun içinde bulunan bir subayın belgeyi dosyadan gizlice alıp nedamet duyguları, içinde bunu savcılığa ulaştırması da en az "kâğıt parçasıydı, değildi" muhabbetleri kadar zihin bulandırıcı.

"Kâğıt parçası" diyen büyük(!) köşe yazarlarını es geçecek değiliz elbette.

Sahil yürüyüşleriyle, sandalda kürek çekmekle ve dahi denize nazır keman çalmakla olmuyor bu işler. Hele hele sitcom gazeteciliğinin çiçeği burnunda üçüncü sayfa yazarının "kimmiş bu gelen teröristler? Barış grubu. Sen kimsin bu durumda, savaş grubu" kışkırtmacılığı ile hiç olmuyor. Memlekete Fransız kalıyorsunuz beyler. Ahmet Kekeç dün "derhal özür dileyecekler" diyordu da, belgeye "alt tarafı kâğıt parçası hemi de fotokopisinden" diyenler "alt tarafı halk"tan özür dilerler mi?

Önemli değil, alt tarafı halkın "yaş mı da kuru mu" demelerinin arifesindeyiz nasılsa.

Ve.. insan dönüp dolaşıp Bülent Arınç´ın söylediklerine geliyor. "İyi ki bu subaylarla savaşa filan girmemişiz."


Elif Çakır/TARAF