MEMECAN ÇİFTİ BAŞBAKAN'A DOMUZ MU YEDİRDİ?..BU DA NEREDEN ÇIKTI ŞİMDİ?..ORAY EĞİN'DEN ŞOK İDDİA!..
Nursuna Memecan'ın daveti yazıldı çizildi ama Oray Eğin'in yazdıklarını hiç bir gazeteci yazmadı.İşte o yazı......
Nursuna Memecan´ın Başbakan´ı ağırladığı yemekte tatlı olarak İtalyan mutfağından Panna Cotta ikram edilmiş. Bu ister istemez dikkatimi çeken bir seçimdi. Zira Panna Cotta´nın orijinal tarifine göre jelatin kullanılması gerekiyor. Pek çok farklı reçeteye baktım, hepsi jelatini şart koşuyor. Tatlıdaki jölemsi doku jelatin sayesinde oluşuyor...
Benim bildiğim kadarıyla jelatin ağırlıklı olarak domuz kemiğinin dokusundan elde edilir. Yani ister istemez Panna Cotta´nın yolu bir şekilde domuza çıkıyor.
Türkiye´de jelatin üretimi olmadığı için yurtdışından ithal edildiği bilgisi var. Bakın, Tüketiciler Birliği´nin web sitesinde jelatinle ilgili ne deniyor:
"[Jelatin üretimi olan ülkeler arasında] Pakistan hariç diğer ülkelerde domuz yoğun tüketilen bir hayvandır. Sığır da elbette tüketilmektedir. Ancak yine Pakistan hariç hiçbir ülke Müslüman değildir ve `Allah adıyla´ helal bir kesim söz konusu değildir. (Özel bir çaba istisna olabilir. Ama bilenen bir çaba yoktur.) Pakistan´dan getirilen jelatin maddelerinin domuz dışındaki helal kesim usulüyle üretilen hayvanlardan elde edildiği bilinmektedir. Ancak Pakistan´ın üretimi ise Türkiye´nin ihtiyacının neredeyse milyonda birini ancak karşılamaktadır."
Türkiye´deki jelatin tüketimiyle ilgili pek çok tartışma var İnternet´te. "Helal kesim" duyarlılığı olanlar jelatine ciddi bir şekilde savaşıyor.
Dün, Türkiye´nin önde gelen restorancılarından birine Panna Cotta´yı danıştım. Jelatinin illa ki domuz olarak algılanmaması gerektiğini, sığırdan da üretilebileceğini ama ayrıca jelatin yerine "vegan thickening" denen bir `kalınlaştırıcı´ da kullanılabileceğini söyledi: "Biz mesela deniz yosunundan üretilen `agar agar´ denen bir madde kullanıyoruz. Merkezi Mısır Çarşısı´nda bulunan Ayfer Kaur baharat firmasından alıyoruz ve toz şeklinde satılıyor. Jelatine iyi bir alternatif."
Doğrusu bu soruya en iyi yanıtı herhalde Nursuna Memecan ve aşçısı verecektir: Panna Cotta´da yaygın olarak yapıldığı şekilde domuzdan elde edilen jelatin kullanıldı mı?
Bu çiftin orada işi ne?
Yenİ Hayat apartmanındaki çok tartışılan yemekle ilgili en merak ettiğim şey gazeteci Emre Aköz´le eşi Nur Çintay´ın açlık durumlarıydı. Malum, Memecanlar´ın evinin minimalizmi özellikle vurgulanıyor. Bu sofraya da yansımış olabilir miydi acaba? Dahası, ev davetleri kalabalıksa aç doyurmak da zordur. Ya yeterli yemek olmaz ya da başkalarına ayıp olmasın diye tabak sadece göstermelik doldurulur. Hele bir de Başbakan davetliyse...
Ama bu ikiliyi doyurmak her şeyden zordur. Bu yüzden de şu tarz konuşmaların yaşanıp yaşanmadığını düşündüm:
Çintay: Emre, bir tabak daha mı yesem?
Aköz: Saçmalama Nur, Başbakan´a ayıp olur.
Çintay: Evet ama doymadım ki...Nursuna hiçbir şey hazırlamamış.
Aköz: Sabret Nur, çıkışta Bambi´ye gideriz.
Çintay: Sen de viskiye dikkat et,araba kullanacaksın.
Aköz: Karışma ya! Bırak da içeyim ki sonra Başbakan´ın önünde içemedi demesinler.
Merakım dün Nur Çintay´ın yazısını okuyunca büyük ölçüde giderildi. Çintay, eşiyle beraber asıl uzmanlık alanı olduğu gastronomiye ilişkin bilgiler aktarıyor okurlarına:
"Taze bademden suşiye atıştırmalıklarla başlayıp panna cotta ve nar pelteyle biten yemek gayet hafifti. Çünkü körpecik enginar, kestane lezzetinde iç bakla, cevizli kereviz salatası gibi 7-8 çeşit zeytinyağlıdan sonra palamut şiş vardı. Palamutun şişi şahane oluyor, suyu içinde kalıyor, hazmı kolay oluyor."
Yazıdaki `hafif´ ve `hazmı kolay´ gibi dokundurmalardan da a