MELİH AŞIK TUĞÇE TATARİ'YE SAHİP ÇIKTI; "BU DÖNEMDE EN AĞIR SUÇU İŞLEDİ!"
Milliyet yazarı Melih Aşık, Akşam yazarı Tuğçe Tatari'nin işini kaybetmesine neden olan yazıyı köşesine taşıdı..
Cezalandırılan nedir?
Gezi Parkı’nda yaşanan polis şiddetiyle başlayan ve bir ayaklanmaya dönüşen olayları analiz etmek, anlamaya çalışmak ve üzerine kafa patlatmak yerine; hangi otel neden eylemcileri içeri aldı, hangi doktorlar eylemcileri tedavi etti, hangi sanatçılar eylemlere destek verdi, hangi gazeteciler eylemleri yazdı, hangi işadamları eylemleri destekledi, kim eylemlerle ilgili ne tweet attı, hangi yerli/yabancı medya Gezi Parkı eylemlerini haber yaptı onları araştırıyor ve o kişileri tartışıyoruz.
Bu son derece hastalıklı bir durum. Ülke çapında çok büyük olaylar yaşandı. İnsanlar öldü, sakat kaldı, yaralandı...
Ayaklanmalar kısmen bazı şehirlerde de hâlâ devam ediyor. İstanbul’da birçok semtin parkında her akşam forumlar düzenleniyor, Gezi ayaklanması masaya yatırılıyor, tartışılıyor.
Ama siyasi otoritede bu ayaklanma neden yaşandı, sıkıntı neydi diye sorgulayan tek bir kişi yok.
***
Siyasi otorite “içki içildi” dedikten sonra polis camide yer alan kameraların kayıtlarını incelemeye alıyor. Yani inceleme açıklamadan sonra başlıyor.
Egemen Bağış camilerde içki içenlerin görüntülerini AB büyükelçilerine izlettiklerini açıklıyor. Görüntüleri izleyen elçiler “Kesinlikle içki içenleri görmedik, videoda öyle bir şey yoktu” diyor...
Peki bize ne düşüyor? Sorgulamadan kabul etmek mi? Oysa biz ispat istiyoruz.
Bize sunulan deliller, veriler ve örneklere bakarak kim yalan söylüyor kim doğruyu söylüyor kendimiz karar vermek istiyoruz.
***
Bu satırlar Akşam gazetesinde işine son verilen Tuğçe Tatari’ye ait... Dikkati çeken özelliği; düşünen, sorgulayan, özgür bir kalem.
Bu dönemde en ağır suç budur...
Melih Aşık'ın yazısının tamamı için tıklayın