MEHVEŞ EVİN HANGİ GENEL YAYIN YÖNETMENİNİ GÖRGÜSÜZ İLAN ETTİ?

Milliyet gazetesi köşe yazarı Mehveş Evin hangi yayın yönetmenini görgüsüz ilan edip köşesine taşıdı? Neden?

Yayıncılığın görgüsüzleri

Mehveş Evin/MİLLİYET

Soru: Bir yayında, genel yayın yönetmeninin onlarca fotoğrafının yer almasına ne denir? A-Başarı B-Görgüsüzlük C-Narsisizm. Doğru cevap: B ve C! Alem dergisi yayın yönetmeni Berna Erten’in önderliğini yaptığı ‘foto albümüm’ tarzındaki yayıncılığın son örneği Gül Kılıçarslan


Cemiyet dergisi olarak bilinen Alem’in, pek alem bir genel yayın yönetmeni vardır: Berna Erten. İşi icabı pek çok davete katılan Berna Hanım’ın editoryal yazıları, defterine pembe kalpler çizen bir genç kızın romantik ilk şiirlerine benzer... Sevgi pıtırcığı dünyasını, kuaför salonlarının bu vazgeçilmez yayınında halkla paylaşır.
Ama Alem’de aslolan fotoğraftır, kimse okumak için bu dergiyi almaz. Bunu gayet iyi bilen Berna Hanım kendini, dergisinin konu ettiği sosyete-iş insanı-politikacı figürleriyle aynı kadraja sokabildiğini cümle aleme gösterir. Mesela Alem’in bir sayısında, kendisinin de göründüğü tam 40’a yakın fotoğrafı basıldı. Emine Erdoğan’la gittiği son Brüksel seyahatinden kimbilir kaç tane karesini yayınlayacak?

Gül Hanım’ın 76 sureti
Söz konusu yayın bir cemiyet dergisi olduğundan, işin doğasında kendini göstermek, “oradaydım” demek var. Peki ya adı ‘Siyaset’ olan bir aylık derginin yayıncısı, yedi formalık dergide kendinin göründüğü toplam 76 karesini basıyorsa?..
Künyesine bakalım: Ankara merkezli ‘Siyaset’ dergisinin ‘imtiyaz sahibi’ ve ‘sorumlu yazı işleri müdürü’ G. Gül Kılıçaslan. Derginin fiyatı, 50 TL!
Kılıçaslan, ‘ayın yorumu’ başlıklı editoryal yazısında derginin 16’ncı yıldönümü sebebiyle verdikleri geleneksel ödüllerden bahsediyor. Bunu yaparken nasıl da mütevazı!
“...Siyaset Dergisi, ülkemizin sürdürülebilir bir kalkınma ve demokratikleşme sürecinin kesintisiz devamına katkı sağlamayı hedef almıştır... Siyaset Dergisi, bugün ulaştığı zirve noktasındaki sürdürülebilirliğini ve istikrarlı, kesintisiz yayın hayatını, duyarlı, doğruyu arayan ve onu sağlayan okuyucusuna borçludur...”
Bu yüce misyonları taşıyan dergi, ayıp olmasın diye ‘ayın siyasi konuları’na birkaç sayfa ayırdıktan sonra ‘16’ncı yıl coşkusu’na geçiyor. Ama ne coşku! Gül Hanım’ın facebook’unda herhalde kendine ait bu kadar kare yoktur!
Gül Hanım’ın açılış konuşmasının tam metnine yer veren dergi, Alem’e rahmet okutur: Ajda Pekkan’dan tutun Rauf Denktaş’a, Zülfikar İzol’den Abdülkadir Aksu’ya, yılın kişilerine verilen ödüllerin hemen her karesinde Gül Hanım’ı görüyoruz.
Eh, kendi dergisinin zirve noktasını kutluyor, bu kadar önemli şahsı bir araya getirmiş, kolay mı kardeşim? Gösterecek kendini tabii, göstermese bu ülkede ayıp sayılıyor!

KAÇ KARELİK ŞÖHRETİN VAR?
-Genel yayın yönetmeni davetin sahibiyse, bir, en fazla iki karesine kendi yayınında yer vermesi doğal. Yazılı olmayan görgü kuralı budur...
-Peki ya yayın yönetmeni önemli bir davete, ya da resepsiyona davetli olarak katılmışsa? O da en fazla bir kareyle, abartmadan gösterilir.
- Tercüman gazetesinin yayın yönetmeni Ufuk Büyükçelebi ile bu alanda kimse yarışamadı. 2006’da 29 Ekim resepsiyonuna katılan Büyükçelebi, gazetenin birinci sayfasında tam sekiz karesini yayınlayarak basın tarihine geçti.



Abdülkadir Aksu ‘yılın vekili’ ödülünü Gül Hanım’ın elinden alıyor.

Siyaset dergisi sayfalarında Gül Hanım’ı çeşitli açılardan görebiliyoruz (altta).