MEHMET YILMAZ NEDEN "KİŞİLİK HAKLARIMIZ SAVCILARA VE YARGIÇLARA DEĞİL ALLAH'A EMANET!..." DEDİ?...

Ergenekon İddianamesi'nin eklerinde, eski milletvekili Emin Şirin ile bir gazetecinin telefon görüşmesinin kaydının da yer aldığının anlaşılması, çok ciddi bir sorunun varlığını ortaya koyuyor.


Kişilik haklarımız Allah'a emanet


ERGENEKON İddianamesi'nin eklerinde, eski milletvekili Emin Şirin ile bir gazetecinin telefon görüşmesinin kaydının da yer aldığının anlaşılması, çok ciddi bir sorunun varlığını ortaya koyuyor.

Davada ne tanık, ne de sanık olarak adı geçmeyen iki kişinin telefon kaydının o iddianamenin ekinde ne aradığını savcılığın mahkemede açıklaması gerekiyor.

Ve bu sadece söz konusu telefon konuşmasıyla sınırlı da değil.

İddianamede yer alan sanık ifadelerinde ve eklerde yer alan belgelerde, dava ile ilgisi olmayan o kadar çok isim ve konu var ki, bunları ayıklayacak mahkeme yargıçlarına Tanrı'dan sabır dilememiz gerek.

Ancak belli ki sorun sadece bu iddianame ile ilgili değil.

Mahkemelerden izin alınarak yapılan telefon dinlemelerinde, tutanakların ve kayıtların, o konuşmalarla ilgili bir dava açılmayacaksa imha edilmeleri gerekiyor.

Belli ki bu en temel yasal zorunluluğun yerine getirilmesi için kimse kılını kıpırdatmıyor.

Bu kararı verecek olanlar da elbette savcılığın isteği ve mahkemenin izniyle dinlemeyi yapan güvenlik güçleri değil.

Bu, söz konusu dinleme kararını isteyen savcının sorumluluğunda olması gereken bir iş.

Yargıçlar ve savcılar, kişisel temel haklarımızın korunması için güvenmemiz gereken kişiler.

Onların işlerini ciddiyetle yaptıklarına güvenmeliyiz ki bir korku imparatorluğunda attığı her adım izlenen köle-vatandaşlara dönüşmeyelim.

Çok önemli bir davanın iddianamesine kadar yansıyan bu durum gösteriyor ki bu ülkede yasalar, o yasaları uygulamakla görevli olanlar tarafından bile ciddiye alınmıyor.

Ergenekon İddianamesi'nin hazırlanışındaki özensizlik ve savrukluğun bu dava ile ilgili olarak kuşkular yarattığını daha önce yazmıştım.

Bu örnek, özensizlik ve savrukluğu bir kez daha gösterdi.

Sadece bunu değil, kişilik haklarımızın da savcılara ve yargıçlara değil, Allah'a emanet olduğunu da!


MEHMET M, YILMAZ / HÜRRİYET

changeTarget(document.getElementById("news_content"))