Mehmet Tezkan uçaktaki gazeteciye veryansın etti: Gazeteci böyle soru soramaz!
Mehmet Tezkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ABD'den dönüş yolunda bir soru soran gazeteci için "Bu soruyu sorana gazeteci diyelim mi? Gazeteci böyle soru sormaz.." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muhammed Ali'nin cenaze töreninden dönerken uçakta yine gazetecilerin sorularını cevapladı. Milliyet yazarı Mehmet Tezkan'ın da kafasına sorulardan biri takılmış belli ki...
Mehmet Tezkan, "kimin sorduğunu bilmiyorum ama gazeteci böyle soru sormaz, soramaz" diyor.
Ardından da bu tip soru soran gazeteciye "ne denilebilir?" diye akıl yürütüyor ama meslek büyüklerinden de fikir almayı ihmal etmiyor.
İŞTE MEHMET TEZKAN'IN O YAZISI
Cumhurbaşkanı, Muhammed Ali'nin cenazesi için gittiği ABD'den dönerken gazetecilerin sorularını yayınlamış..
Kim sormuş bilmiyorum.. Gazetelerde okudum..
Soru aynen şöyle..
***
"Bir siyasi partinin eş genel başkanı 'kendi savunmamızı kendimiz yaparız' demiş ve daha sonra da bu hendek olayları meydana gelmişti. Şimdi bir benzer açıklamayı ana muhalefet partisi genel başkanından duyduk. Bir şehit cenazesindeki mermi atma olayı sonrasında, 'polise güvenmiyoruz, kendi güvenliğimizi kendimiz sağlayacağız' dedi. Sanki Türkiye'de yeni bir faza geçiliyor gibi. Türkiye'de bazı siyasi partilerin terör örgütleriyle aleni yakın görüntü vermesi bir Cumhurbaşkanı olarak sizi rahatsız ediyordur sanıyorum?."
***
Soru dedim ama böyle soru olmaz..
Hüküm vermiş, adını koymuş, ana muhalefeti doğramış Cumhurbaşkanı'na onaylatmaya kalkmış..
Soru sormuyor, kanaatini iade ediyor..
Ne diyelim..
Bu soruyu sorana gazeteci diyelim mi?
Gazeteci böyle soru sormaz..
Soramaz!.
Çünkü, gazetecilik mesleğiyle bağdaşmaz.. O halde ne diyelim? Bu soruyu soran kişiye parti gazetecisi mi desek mi?
Veya görevli gazeteci!.
Veya görevlendirilmiş gazeteci!.
***
Bilmiyorum.. Belki iktidar partisinin yayın organında görevlidir.. Partisinin görüşünü Cumhurbaşkanı'na soru şeklinde iletiyordur.. Onaylatmak istiyordur..
Olamaz mı?
***
1979 yılından beri bu mesleğin
içindeyim.. 37 yıl olmuş.. Benden çok daha deneyimli meslek büyüklerim var..
Bu duruma ne derler?
Onlar gazeteciliğin bu türüne ne ad verirler?
Mehmet Tezkan, "kimin sorduğunu bilmiyorum ama gazeteci böyle soru sormaz, soramaz" diyor.
Ardından da bu tip soru soran gazeteciye "ne denilebilir?" diye akıl yürütüyor ama meslek büyüklerinden de fikir almayı ihmal etmiyor.
İŞTE MEHMET TEZKAN'IN O YAZISI
Cumhurbaşkanı, Muhammed Ali'nin cenazesi için gittiği ABD'den dönerken gazetecilerin sorularını yayınlamış..
Kim sormuş bilmiyorum.. Gazetelerde okudum..
Soru aynen şöyle..
***
"Bir siyasi partinin eş genel başkanı 'kendi savunmamızı kendimiz yaparız' demiş ve daha sonra da bu hendek olayları meydana gelmişti. Şimdi bir benzer açıklamayı ana muhalefet partisi genel başkanından duyduk. Bir şehit cenazesindeki mermi atma olayı sonrasında, 'polise güvenmiyoruz, kendi güvenliğimizi kendimiz sağlayacağız' dedi. Sanki Türkiye'de yeni bir faza geçiliyor gibi. Türkiye'de bazı siyasi partilerin terör örgütleriyle aleni yakın görüntü vermesi bir Cumhurbaşkanı olarak sizi rahatsız ediyordur sanıyorum?."
***
Soru dedim ama böyle soru olmaz..
Hüküm vermiş, adını koymuş, ana muhalefeti doğramış Cumhurbaşkanı'na onaylatmaya kalkmış..
Soru sormuyor, kanaatini iade ediyor..
Ne diyelim..
Bu soruyu sorana gazeteci diyelim mi?
Gazeteci böyle soru sormaz..
Soramaz!.
Çünkü, gazetecilik mesleğiyle bağdaşmaz.. O halde ne diyelim? Bu soruyu soran kişiye parti gazetecisi mi desek mi?
Veya görevli gazeteci!.
Veya görevlendirilmiş gazeteci!.
***
Bilmiyorum.. Belki iktidar partisinin yayın organında görevlidir.. Partisinin görüşünü Cumhurbaşkanı'na soru şeklinde iletiyordur.. Onaylatmak istiyordur..
Olamaz mı?
***
1979 yılından beri bu mesleğin
içindeyim.. 37 yıl olmuş.. Benden çok daha deneyimli meslek büyüklerim var..
Bu duruma ne derler?
Onlar gazeteciliğin bu türüne ne ad verirler?