MEHMET HABERAL ÇIKMALIDIR; ANİDEN ÖLECEK!

CHP heyeti Silivri ziyaretinde görüştükleri isimlerin neler söylediklerini not alarak bir rapor haline getirdi.

CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri Silivri Cezaevi’nde Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Mehmet Bora Perinçek, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, emekli Albay Hasan Atilla Uğur, gazeteci Tuncay Özkan, Orgeneral Hasan Iğsız, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı ziyaret etti.

CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Manisa Milletvekili Özgür Özel, Muğla Milletvekili Nurettin Demir ile Ordu Milletvekili İdris Yıldız, Bursa Milletvekilli Kemal Ekinci, Sinop Milletvekili Engin Altay 21.03.2013 tarihinde Silivri Cezaevi’ni ziyaret ederek, Ergenekon Davası tutukluları ile görüşüp ve çeşitli incelemelerde bulundu.

CHP heyeti Silivri ziyaretinde görüştükleri isimlerin neler söylediklerini not alarak bir rapor haline getirdi.

İŞTE CHP HEYETİNİN SİLİVRİ CEZAEVİ RAPORU

"Ergenekon Davasında Savcının Mütalaası Hakkında Sanık Görüşleri’

Hemen hemen tüm sanıklar hazırlanan mütalaayı ciddiye almadıklarını beyan etmişlerdir.
İddianame ve mütalaanın birbirinin aynısı olduğunu; mahkeme sürecinin bir anlamı olmadığını söylemişlerdir. Sanıklar iddianamelerde yer alan birçok delil ve iddianın çürütülmüş olmasına rağmen mütalaaya aynen geçtiğini ifade etmektedirler.
Mütalaayı yok hükmünde gören sanıklar, 8 Nisan’da tüm halkı karar duruşmasını izlemeye davet etmişlerdir.

Sanıklar ile yapılan görüşmelerde, hem dava süreci hem de mütalaa hakkındaki kendi beyanatlarına dayanannotlar şu şekildedir:

İLKER BAŞBUĞ

"HSYK Kılını Kıpırdatmıyor."

•"Silivri mahkemelerinde adil yargılama yok. Adil yargılama olmadığı yerde adil karar da çıkmaz. Bu konu ile ilişkin sorumluluğu olanlar seyirci mi kalacak? Bu konuda kim sorumlu: ilk önce yargı erki: 1. HSYK yetkili. Çünkü bu hukuksuzluğa dur diyecek kurum HSYK. Ancak, mahkeme Anayasanın 6 ıncı maddesine aykırı davranıyor. Hiç kimse yasalarla yetki verilmemiş bir yetkisini kullanamaz. Bizler tanık getirdik, tanıkları dinlemediler. HSYK bunlara sessiz kaldı. Yüzlerce şikâyet iletildi, bizzat ben 3 kez müracaat ettim. Ama bir sonuç alamadım. Kılını kıpırdatmıyor. Ondan sonra Yargıtay, o da sadece konuşuyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı bir iki defa konuştu. Bir ülkede adalet yoksa o ülkenin geleceği güvenli değildir."

’YANLIŞA SEYİRCİ KALIYOR’

•Diğer sorumlu ise Yasama. Yanlışa müdahale etme yetkisi olan kim? Yasama. Esas sorumluluk ise iktidar partisinde. Diğer muhalefet partilerine de görev düşüyor. Onlar da sorumluluk alsın. Burada bir yanlış var ve bu yanlışa yasama seyirci. Türkiye’de işin özüne bakılmıyor, işin özü incelenmiyor. Pazartesi günü savcı esas hakkındaki mütalaasını sunuyor. Bu nedenle 2 maddeden suçlanıyorum. 314 ve 312 inci maddeler. 314 üncü madde Silahlı Terör Örgütü ve bu maddenin 1 inci fıkrası terör örgütü kurma ve yönetme ve bu fıkra ile tanımlanan örgüte üyelik. Bunun cezası da 7,5 yıl ile 15 yıl arasında değişiyor. 312 inci madde ise hükümete karşı işlenen suçlar.

’İÇERİ ALINDIĞIM İÇİN HUZURLUYUM’

•"Ben içeriye girmeden önce 14 arkadaşımı içeri aldılar, daha sonra da beni aldılar. İçeri alındığım için arkadaşlarıma karşı huzurluyum. Ancak terör örgütü kurmak ve yönetmek ağır itham. Bunlar çok ağır suçlamalar."

"Hem Ergenekon Terör Örgütü’nde hem de TSK’da yükseldi’

•"Mütalaada benim için "Ergenekon terör örgütü yöneticisi olan, TSK’ya sızan ve hem örgütte hem de TSK’da yükselen" deniliyor. 314 üncü maddeden ceza isteyemiyor. 312 inci maddeden ceza istemişler. Bu terör örgütü suçudur diyor. Mütalaada örgütün başı, sonu, ortası belli değil denilmiş. 312 inci maddeden ceza istendiği için cebir ve şiddetten olması lazım. Onu da Danıştay Saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi saldırısı ile sağlıyor. Bana da bu nedenle Ergenekon Terör Örgütü Yöneticisi diyor. Delil ne? Delili şu: ATO’da Hilafetin İlgası ve Tevhidi Tesisat Paneline gitmem. Peki soruyorum, suç unsuru varsa 2004’te niye harekete geçmiyor?

•"Genel Kurmay 2. Başkanı iken Mustafa Balbay’la görüşmemi örgüt üyeliğine kanıt sayıyorlar. 2004’te çağırdım, çıkan haberlerle ilgili konuştum. Haberin kaynağını sordum. Balbay haber kaynağımı söyleyemem dedi. Savcılar bunu örgütsel ilişki olarak göstererek ikimizi de suçluyor."

•"2009’da Hırvatistan’a gittim. Buarada irtica ile mücadele belgesi diye iddia edilen bir belge basında çıktı. Taraf gazetesinde çıkan bu haberle ilgili Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız beni aradı.Bu haberle ilgili soruşturma açalım dedi. Ben de olabilir dedim. İddianamede deniliyor ki; Genelkurmay 2.Başkanı Hasan Iğsız neden Işık Koşaner’i aramıyor da seni arıyor .Yani, Genelkurmay ikinci başkanı ile yaptığım bu görüşme suç delili sayıldı."

•"Susurluk’tan hüküm giymiş birini Kamu Güvenliği Müsteşarlığına nasıl atarım?"

•"İki kişi arasında bir telefon görüşmesi var. İbrahim Şahin ile Fatma Cengiz arasında. Görüşmelerde, Fatma Cengiz, İbrahim Şahin için "seni Genel Kurmay Başkanı kamu Güvenliği Müsteşarlığına düşünüyor" diyor. Matrak bir konuşma anlayacağınız. Susurluk’tan hüküm giymiş birini ben nasıl Kamu Güvenliği Müsteşarlığına nasıl atarım. Ayrıca Fatma Cengiz Kayseri’deki bir hanım, bunu nasıl bilir? Bu kanıtlara bakılarak ben terör örgütü üyeliğiyle suçlanıyorum"

"TCK 314’ten delil yoksa 312’de hangi örgüt ile cebir ve şiddet kullanıyorum?"

•"Türkiye Devleti hukuk devleti olsa bu mütalaa savcı, Ergenekon Terör Örgütü ile ilişkiye girecek delik yok demek zorunda olurdu. Demesi gereken TCK 314 üncü maddeden beraat istemekti. Yani anlayacağınız Örgütle bir bağım yoksa 314’ten berat istemesi lazımdı. Şimdi, bana diyorlar ki; siz iki eylem yaptınız. Birincisi internet üzerinden kara propaganda yaptınız diyor. Ben de kendi dönemimde o siteleri zaten kapatmışım. Benim dönemimde açık internet sitesi yok. İkincisi de sen Genelkurmay başkanı iken yargıyı etkilemek için konuştun diyorlar. Faso fiso dedin diyorlar. Bu iki hususu kullanarak devlet yönetimine baskı yaptın diyorlar şimdi. Ben de diyorum ki, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Mili savunma Bakanı tanık olarak dinlensin. Baskı yapıp yapmadığımız ortaya çıksın. Ama dinlenmiyor. Ben de devlet yöneticilerine baskı yapsam görevden alır, soruşturma açılır. Dolayısıyla bunlar yoksa dava düşer.

"Biz savunmamızı mahkemeye değil milletimize vereceğiz."

•"Mütalaanın üzerine Başbakan’ın söyledikleri çok önemli. Savcı ise mütalaasının özetini okudu. Ancak ben bu mütalaayı ciddiye almam. Ben savunmamı millete vereceğim."

"Biz savunmamız da mahkemeyi değil, milletimizi ciddiye alacağız."

•"Bu dava ile ilgili bir diğer güç de toplum. Yargı ve Yasama görevini yapmıyor. Ama biz şimdi topluma karşı savunmamızı vereceğiz. Toplumumuz bilmeli ki, 10 dakika konuşup, niye savunma yapmadın demesinler. Çünkü mahkemeyi ciddiye almıyorum. Çünkü ciddiye alınacak bir iddianame değil. Ciddiye alınacak mütalaa değil. Ben savunmamı milletime vereceğim."

FATİH HİLMİOĞLU

"Benim burada tutulmam cinayetse onlarınki 5 kez cinayettir"

•Sağlık durumumdan dolayı tek başıma gündeme gelmekten üzülüyorum, vicdan azabı çekiyorum. Benden daha ağır olanlar var. Rıfkı Ulusoy böbrek kanseri. Beyninde tümör olan var. Benimki kanser başlangıcı ama onlar kanser. Benim burada tutulmam cinayetse onlarınki 5 kez cinayettir. Burada bir sürü insan var. İnsüline bağlı şeker hastaları var. Diyet yemeği yok. Hastalıktan dolayı çıkacak birileri varsa onlar çıkmalı.


’HABERAL ANİDEN ÖLECEK’

•Mehmet Haberal çıkmalıdır. Çok hızlı, ani ölecek olan Haberal’dır. Ritim bozukluğu onu anında götürür. Revire ulaştıramazlar.

"Kararda Mütalaanın Fotokopisi Olacak"

•Mütalaa iddianamenin aynısıdır. Kararda mütalaanın fotokopisi olacak. Bu bir dava değildir. Bir projedir: Sınır ve rejim değiştirme projesidir. Türkiye’nin sınırları değiştiğinde rejimde değişmiş olacaktır.

MEHMET BORA PERİNÇEK

"5 yıllık duruşma boşuna yapılmış"

•"İddianamede ne yazıyorsa onu istediler. Çürütülen şeyler bile mütalaaya konulmuş. Kes kopyala yapılmış."

"30.000 kişinin kullandığı telefonu benim şahsi telefonum yaptılar."

•"İstanbul üniversitesi santral numaralı 0 212 440 00 00. Bütün görüşmeler buradan yapılıyor. Son 10 yıllık bütün konuşmaları bana yazmışlar. Sanık rektörlerden, örgüt üyeleri ile askerler ile ilgili yapılan bütün görüşmeler bana yazmışlar. Mehmet Perinçek’in görüştüğü deniyor. Bu telefon Mehmet Perinçek in kullanımında olan telefon diyorlar. Örgütle ilişkim de bu. Ve mütalaadabunlaryazılı. Çapraz sorguda bana sordular bu numarayı binlerce insan kullanıyor dedim dikkate almadılar. Araştırma görevlisiolmadan önceki görüşmeleri de bana yazmışlar. Ayrıca Rusya’dayken yapılan görüşmeleri dahi bana yazıyorlar. Kemal Gürüz’le görüşmeyi bile bana yazıyorlar. Hurşit Tolon, Emin Gürses, Fatih Hilmioğlu başta olmak üzere Ergenekon sanıkları ile yapılan bütün görüşmeler bana yazılmış."

"Dışişleri Bakanlığı ile yaptığım görüşmeler delil olarak gösteriliyor."

•"Ermeni meselesi çalışmalarım terör örgütü faaliyeti olarak gösterildi."

•"Rus Devlet arşivlerinde Türk Tarih Kurumu adına çalıştım. Dışişleri Bakanlığı (Abdullah Gül Döneminde)burs verdi: Dışişleri Bakanlığı adına çalıştım. Rus-Türk komisyonu kuruldu. Bakanlık beni de aldı."

"Yaptığım bilimsel çalışmalar, terör örgütüne üyelik kanıtı olarak gösterildi"

•"Ermeni meselesini 15 yıl boyunca araştırdım. Yaptığım bilimsel çalışmalar, konferans ve toplantılar Ergenekon terör örgütüne üye olma kanıtı olarak gösterildi. Bununla ilgili kitap yazdım konferanslarverdim. Bu iddianamede ve mütalaada suç olarak sayılıyor."

•"Beni millî hassasiyeti kullanmak suretiyle Ergenekon terör örgütünün propagandasını yapmak ve bu yolla hükümeti devirmek ile suçluyorlar.Bu suçlamalar karşısında mahkemeye 5 diplomatı çağırın dedim. Çağırmadılar."

"Danıştay olayının esas failleri hakkında berat isteniyor"

•"2004 darbe girişiminin hazırlık eylemini Danıştay cinayeti olarak gösteriyorlar. Onu da Osman Yıldırımın verdiği ifadeyle bağlıyorlar. Bağlamazsa davada suç olan bir şey kalmıyor. Buna rağmen, Danıştay olayının esas failleri hakkında berat istiyor. Süleyman Esen, Salih Kunter, Osman Yıldırım Danıştay cinayetinin esas failli olmasına rağmen beraatını istediler."

MUSTAFA BALBAY

"Esas hakkındaki mütalaa bir kâğıt yığını"


"Mahkeme boşu boşuna yapılmış, 5,5 yıl önce hüküm verilmiş"

•"5,5 yıldan beri yargılama hiç yapılmamış gibi 5,5 yıl önce savcı ne dediyse 5,5 yıl sonra aynısı diyorlar."

•"Savunmamamızı yaptık düzeltilir dedik. TÜBİTAK delillerin sahta olduğunu kanıtladı, bilgisayardaki belgelerde suç unsuru yok. Hiç dikkate alınmamış."

•"Mütalaa karar gibi yazılmış zaten içine giren kaybolur."

•"Bize en büyük cezayı aradılar. İdamdan daha ağır bir ceza bulalım dediler. Bu cezada yargılama cezasıdır."

•"Ben hukuk fakültesinde okuyan ve hukukla uğraşan herkese. bir çağrı yapıyorum. Bu mütalaayı incelesinler"

•"Bir mütalaanın nasıl olmaması gerektiğini görecekler. Nasıl mütalaa yazılmaz diye hukuk fakültesi öğrencilerine okutulabilir."

•"Faili meçhul ihbar mektupları bile bundan daha mantıklı ve niteliklidir."

•Birbiriyle ilişkisi olmayan olaylar davada bir araya getirilmiş. Üzeyir Garih, Doğan Öz ve Uğur Mumcu cinayetlerini birbirine bağlamışlar. Ama kişileri öldürenler ortada yok.

"Bu dava siyasi yönlendirme ile sürdürülüyor"

•"AKP ve Adalet Bakanlığı saldırısını DHKP-C üstlendi Başbakan hala Ergenekon’a bağlamaya çalışıyor. Bu bile Ergenekon davasının siyasi yönlendirmeyle sürdüğünü kanıtlar"

•"İçişleri Bakanı DHKP-C diyor, Başbakan’ın talimatı ile Ergenekon’a dönüştü."

•"Türkiye’de artık yargılamalar polis-savcı-hâkim zincirinde yapılıyor. Avukat yok sanık yok."

•"Bu mantıkla İmralı görüşmelerini yazan Namık Durukan yarın Türkiye’yi kaosa sürüklemekten mahkûm edilebilir."

"Mahkeme şu anda bu ismi geçen terör örgütünü zorla kurmaya çalışıyor"

•"275 tane sanık var birbirlerini sokakta görseler tanımazlar"

•Bize en büyük cezayı aradılar idamdan daha ağır bir ceza bulalım dediler. Bu ceza yargılama cezasıdır.

•"Beni Uğur Mumcu’yu öldüren örgütün ve Cumhuriyet Gazetesine saldıran örgütün üyesi ile birlikte yargılıyorlar. Bundan daha büyük bir ceza var mı? Kafaya taksam kanser olurum. Yargılamanın tüm aşaması böyle."

•Yargılamalar yeni başlıyor diye bakmak lazım.

HASAN ATİLLA UĞUR

"Urallara düşen meteor parçalarını Balbay’la ben planladım! Ama istediğimiz yere düşmedi!"

"Ben bu davada yargılandığım için onur duyuyorum"

•"Bu mütalaadan dolayı kafamızı eğmedik eğmeyeceğiz. Biz bunun bir yargılama olmadığını biliyoruz. Bu hareket Atatürk Cumhuriyet’ine karşı. Ben bu davada yargılandığım için onur duyuyorum. Burada olmasaydım üzülürdüm. Bu davada yurtseverlerle yargılanmam benim için en büyük onur.Benim hakkımda ağırlaştırılmış müebbet isteniyor. Az isteselerdi üzülürdüm."

’MİLLETİN BEYNİ İLE OYNADILAR’

•"Bu Ergenekon davasında milletin beyni ile oynadılar. Bu davada tek suçlu Alpaslan Aslan ve Cumhuriyet Gazetesine bomba atanlardır aslında. Bu davada beraat istenen Süleyman Esen ve Salih Kunter Danıştay olayını planlıyorlar. Süleyman Esen Danıştay saldırısından 17 yıl ceza aldı. Dava birleşir birleşmez gelince tahliye oldu. Bu dava başladığında beri savunmalar deliller sunduk. Hiçbiri gözetilmedi.İddianameyi CD ortamında verdiler bilgisayar başına oturabildiğimiz oranda bakabiliyoruz.

•"2003-2004 Teknik İstihbarat Daire Başkanıydım. Benim için "çok akıllıdır kendini gizler" diyorlar. Somut hiçbir şey söylemiyorlar Ama bunların hiçbiri bizi yıldıramaz."

TUNCAY ÖZKAN

’KURT KUZUYU YEMEYE KARAR VERMİŞ’

•Bizim hükmümüz baştan verilmiş. El bombası var dediler. El bombasının adliye muhabirine ait ve içi boş. Muhabirimiz tanıklık yapmak istedi dinlemediler. Bana ait olmayan boş el bombalarını cephanelik olarak gösterdiler. Bu bir siyasi dava sonu da bellidir.


•"312 Cebir ve Şiddet kullanarak TC hükümetini ortadan kaldırmakla suçlanıyorum. Buna da cumhuriyet mitinglerini kanıt gösteriyorlar. Başka zırvalarda da var.

•"Bana ait olmayan ruhsatsız mermiler için 8 yılhapsim isteniyor"

HURŞİT TOLON

’BİR ZÜMRE ADINA YARGILAMA YAPILIYOR’

•"Burada Türk milleti adına yargılama yapılmıyor. Bir zümre adına yapılıyor. CMK usulleri atlanarak hızlıca okundu ve kabul edilen tanıklar bile dinlenmedi. Ne yasaya göre tanıklar dinlendi ne de bugüne kadar iddia makamı 150’ye yakın tanıklara soru sordu. Bana da sormadı. Tanıklar ve delillerle ilgili değerlendirme yapılmadı. İddianame ile mütalaa aynı sanki kes kopyala yapılmış."

"Örgütün varlığı ortaya konulamamıştır."

"Zirve yayınevi ile beni bağdaştırmaya çalışmalarının sebebi Ergenekon’la birleştirmek.

"5 yıl boyunca verdiğimiz bilgiler, kanıtlar hiç dikkate alınmamış"

•"5 yıl boyunca verdiğimiz bilgiler, kanıtlar hiç dikkate alınmamış, sanıklar beyanda bulundu çapraz sorgulamaya cevap verdiler ve çok az sayıda tanık dinlendi. Suçlamada sayılan belgeler yok. "Bana yöneltilen suçlamalar; yaptığım konuşmalar, katıldığım açık toplantılar, katıldığım mitingler ve bulunduğu söylenen belgeler."

"Ankara Emniyeti oradan (oğlumun evinden) 120 CD aldıklarını iddia ediyor. Bir gün sonra İstanbul Emniyeti’nde torbadan 134 CD çıkıyor. Ben nereden geldiği belli olmayan 3 CD’den suçlanıyorum."

•"Benim evimi ararken 400 m. İlerdeki oğlumun evini de aynı anda aradılar bundan benim haberim yoktu. Oğlum evdeyken değil gidince arıyorlar kilidi kırarak giriyorlar. Ankara Emniyeti oradan (oğlumun evinden) 120 CD aldıklarını iddia ediyor. Bir gün sonra İstanbul Emniyeti’nde torbadan 134 CD çıkıyor. Ben nereden geldiği belli olmayan 3 CD’den suçlanıyorum. Bu CD’lerde fişlenme vs. var. Arama tutanaklarında yer almayan 3 CD’den idama mahkûm ediliyorum."

HASAN IĞSIZ

’İLKER BAŞBUĞ’LA GÖRÜŞMEM ÖRGÜT ÜYELİĞİNE KANIT GÖSTERİLİYOR’

•"İddianame aynen mütalaaya geçirilmiş. Bizim lehimizde olan hiçbir şey mütalaaya geçmemiş. Örgüt ilişkileri kurarak hiçbir şey bulamadılar Ben Genel Kurmay 2.Başkanı iken İlker Başbuğ’la görüşmem örgüt üyeliği kanıtı. Mütalaada Işık Paşa’yla konuşmam İlker Paşa’yla görüşmem kanıt gösterilerek örgüt üyesi deniliyor."

•"İleri demokrasi dedikleri çok tehlikeli bir kavram. Bu kadro bizim için sürpriz değil önümüzde Balyoz örneği var."

"Biz kimseden lütuf, merhamet istemiyoruz ve beklemiyoruz. Biz sadece adil yargılama bekliyoruz.

•"Şu durumda hukuki hiçbir beklentim yok. Ben Kara Kuvvetleri Komutanı olacaktım ve Hükümet beni istemedi. Bu karardan dolayı kendimle gurur duyuyorum. Onlar bugünleri düşünerek yapmadılar."

’YANLIŞ YAPANLARDAN HESAP SORACAĞIZ’

•"Biz burada güçlü olmaya çalışıyoruz. Bizi en çok etkileyen şey ailelerimizin üzüntüsü. Diğeri de bizi kirletmeye çalışanlara karşı toplumun bakışı. 50 yıl askeri elbise giydim. Emekli olunca en büyük hedefim vicdanen rahat olmaktı. En büyük endişem halkın gönlünde kirlenmek. Salı konuşması bizi çok etkiledi! Bir cümle bizi çok heyecanlandırdı "Yanlış yapanlardan hesap soracağız"

MEHMET HABERAL

"Ülkeme hizmet etmekten başka hiçbir şey yapmadım. Bunun bedeli ağırlaştırılmış müebbetmiş."

’BU DAVADA ADİL YARGILANMA YOK’

•Mütalaada, 10 sayfalık benimle ilgili bölümde lehimde olan tanık ifadelerinin hiçbiri yer almamaktadır. Can Dündar ve hastane başhekimi gibi diğer tanıkların lehimdeki beyanatların hiçbir yer almamıştır. Lehimde tanıklık edecek birçok kişinin ifadesine başvurulmamıştır.

•İddianamede yer alan aleyhimdeki tüm olumsuz iddialar olduğu gibi mütalaada da yer almış.
"İddianameden sonra lehimde verilen tüm tanık ifadelerinin hiçbiri mütalaada yok."

•İddianamenin fotokopisi alınmış mütalaaya dönüştürülmüş.

•Bir doktor bir mühendis, herhangi bir meslek mensubu hata yaptığında hesap sorulabiliyor; fakat bir hukukçu yanlış yaptığında hesap sorulamıyor.’