MEHMET FARAÇ İŞE İADE DAVASINI KAZANDI!
Aydınlık yazarı Faraç, kovulduğu Cumhuriyet'i dava etti ve kazandı...
26 yıl çalıştığı Cumhuriyet Gazetesi'nden yaklaşık 1 yıl önce tazminatsız bir şekilde çıkarılan Mehmet Faraç, İstanbul 5. İş Mahkemesi'nde açtığı işe iade davasını kazandı.
Halen Aydınlık Gazetesi'nde yazan Faraç, iade kararıyla birlikte bu sürede biriken maaşlarını almaya hak kazandı.
24 Aralık 2010'da yazdığı "Dinci Tehdit, Kubilay ve İşbirlikçilik" başlıklı yazısının sansürlendiği gerekçesiyle gazete yönetimini sert bir dille eleştiren Mehmet Faraç, geçen yıl başlarında Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde görev alması ve köşesini kişisel siyasi ikbali için kullandığı gerekçesiye işten çıkarılmıştı.
CUMHURİYET: FARAÇLA YOLLARIMIZI NEDEN AYIRDIK?
Cumhuriyet Yönetim Kurulu, Mehmet Faraç'ın gazeteyle ilişiğinin kesilmesiyle ilgili olarak yazılı bir açıklama yapmış ve şöyle demişti:
"Bilindiği gibi, gazetemizde kadrolu olarak çalışan ve haftada iki gün köşe yazısı yazan Mehmet Faraç, gazete yönetiminin bilgisi dışında Mayıs 2010 ayında yapılan CHP kurultayında, partinin kurultaydan sonraki en yetkili organı olan Parti Meclisi üyeliğine aday olmuş ve seçilmişti.
Kendisine, hem PM üyesi seçilmesi ve bu görevinin gerektirdiği mesai ve görevler nedeniyle, hem de gazetenin yayın ilkeleri nedeniyle artık gazetede kadrolu olarak çalışmasının uygun olmayacağı ve istifa etmesi önerisi getirilmişti.
Bununla birlikte, gazetemizde siyasi olarak benzer konumda bulunan başkaca köşe yazarları da bulunduğundan, köşe yazılarına telifli olarak devam edebileceği de bildirilmişti.
Bu öneriyi ilk başta uygun bulan yazarımız, kendisine birkaç kez anımsatılmasına karşın, önerinin gereğini yerine getirmekten kaçınmış, bu süreçte köşesinden PM üyesi olduğu partinin içişlerine ve genel politikalarına yönelik yazılarını da sürdürmeye devam etmiştir.
Kendisine, köşe yazısı yazma olanağı verilirken, köşesinde terörle ilgili bir çerçeve çizildiği ve yazılarında bu alanın dışına çıkmaması gerektiği de bizzat genel yayın yönetmeni tarafından belirtilmesine karşın yazar ısrarını sürdürmüştür.
CHP'nin geçtiğimiz hafta yapılan olağanüstü kurultayında, PM üyeliği seçimleri yenilenmiş ve yazar yeniden oluşturulan PM'ye bu kez seçilmemiştir. Bu seçimlerin ardından yazar, yeni seçilen PM üyelerinden bir kısmı ve genel başkanı ile ilgili olarak kişisel nitelikte yazılar yazmaya ve konuşmalar yapmaya başlamıştır. Bu durumun, birçok okur tarafından etik olmadığı gerekçesiyle eleştirildiği, en azından görünüm itibariyle tarafsız ve objektif bir eleştiri olamayacağı, kendisinin tarafı olduğu bir konuda köşesini kendi siyasi ikbali ve çıkarları doğrultusunda kullanmasının uygun ve hoş karşılanmadığı gibi bir durumla karşılaşılmıştır.
Ayrıca, bu siyasi polemiklerinde, gazetemizde vakıf yönetim kurulu ve yayın kurulu üyelerinden birinin adı üzerinden olayı kişiselleştirerek, bir saldırı kampanyasına dönüştürmesi de ayrı bir rahatsızlık yaratmıştır.
24 Aralık 2010 günü yayımlanmak üzere gönderdiği köşe yazısında, yapılan uyarılara karşın, ısrarla ve inatla bu şekildeki polemiklerini köşesine taşıyan yazarın yazısındaki son üç paragrafın yayımlanması yayın kurul başkanı ve genel yayın yönetmeni tarafından birlikte değerlendirilerek uygun bulunmamış, bu durumun yazara bildirilmesi üzerine, yazar yazısının ya virgülüne dokunulmaksızın yayınlanmasını ya da hiç yayınlanmamasını istemiştir.
Bunun üzerine –kendisinin isteği dikkate alınarak- yazarın yazısı hiç yayınlanmamıştır. Yazısı yayınlanmayan yazar, kendisine sansür uygulandığından bahisle gazete yönetimi aleyhinde, internet üzerinde kendi şahsi sayfalarında ve diğer haber portallarında bir kampanya açmış, televizyon kanallarına çıkarak bu kampanyasını sürdürmüş ve yaygınlaştırmaya çalışmıştır. Gelinen noktada, gazete yönetimi, yazarla yollarını ayırma, sözleşmeyi feshetme kararı vermek zorunda kalmıştır.