Mehmet Barlas uyardı: Eğer her gün aynı gazeteyi okursanız...
Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas, medyadaki "Empresyonistler"i yani "İzlenimciler"i fena halde iğneledi.
Sabah gazetesinin Başyazarı Mehmet Barlas, vatandaşın her gün aynı gazeteyi okuması hâlinde gerçek dünyayı tam olarak algılayamayacağı görüşünü savundu. "Sanatta 'İzlenimcilik' geçen yüzyıllarda kaldı. Ama bizim basında, hiç modası geçmeyen bir akımdır bu izlenimcilik" diyen Barlas, "Çünkü izlenimcilikte gerçekler değil algılamalar önemlidir. Eğer her gün aynı gazeteyi okuyorsanız ve yaşamdan uzak bir köşedeyseniz, gerçeklerin dünyasına çıktığınız zaman kafanız karışır. Size her gün o gazete ile sunulan dünyanın dışındaki gerçek dünya sizi şaşırtır" diye yazdı.
Mehmet Barlas'ın Sabah gazetesinin bugünkü (27 Ekim 2016) nüshasında yayımlanan 'Basında "izlenimcilik” gerçekçilikle karşı karşıya' başlıklı yazısı şöyle:
Sanatta "Empresyonizm" yani "İzlenimcilik" geçen yüzyıllarda kaldı. Ama bizim basında, hiç modası geçmeyen bir akımdır bu izlenimcilik. Çünkü empresyonizm+de gerçekler değil algılamalar önemlidir. Empresyonist bir ressam izlediği görüntüyü ışık ve renkleri algılamasına göre resmeder. Bu açıdan mesela aynı ağaç farklı ressamların tuvaline farklı biçimde yansır.
Bizim basındaki empresyonist gazete köşe yazarlarını okuduğunuz zaman, onların toplumun gerçeklerini değil, kendi eğilimlerine göre algılayıp çarpıttıkları gerçeği okurlarına yansıttıklarını görürsünüz.
Gerçek dışı bir dünya
Eğer her gün aynı gazeteyi okuyorsanız ve yaşamdan uzak bir köşedeyseniz, gerçeklerin dünyasına çıktığınız zaman kafanız karışır. Size her gün o gazete ile sunulan dünyanın dışındaki gerçek dünya sizi şaşırtır.
Size yaşatılan gerçek dışı dünyada 15 Temmuz faciası yaşanmamış gibidir. Bu olaya ilişkin olarak tutuklananlar ve yargılananlar ise, okuduğunuz gazeteye göre "Mazlumlar"dır. FETÖ'nün müritlerinin aralarındaki iletişimi sağlayan şifreli ağlar, çocuk oyunlarından başka bir yerde kullanılmamıştır.
Hep vardır
Gerçekleri görüp ve öğrenip Türkiye'nin ne tür bir belayı geride bıraktığını anladığınızda, okuduğunuz gazeteyi hazırlayanların gerçekten mi dünyayı böyle algıladıklarını yoksa onların da algı operasyonlarını hazırlayanların kuklaları olduklarını merak edersiniz.
Aslında bu empresyonist gazete yazarlığı Türk basınında ezelden ebede vardır. Her seçim öncesinde yapılan yorumları ve değerlendirmeleri hatırladığınızda, gerçek sonuçların bunlarla ne kadar zıt olduklarını defalarca görmüşsünüzdür.
Empresyonist sanat
Bunları düşündükten sonra "Bari empresyonizmin sanattaki yansımalarını hatırlayarak, konuyu noktalayayım" dersiniz.
Monet'nin 1860'ta Paris'teki bir sergide yer alan tablosuna "Impression- Güneşin Doğuşu) adını vermesinden esinlenen sanat eleştirmenleri, bu çizgideki çalışmaları "Empresyonist" olarak nitelediler. Monet, Renoir, Sisley, Pisarro, Cezanne empresyonizmle özdeşleşmiş ressamlar.
Empresyonizmin müzikteki ünlü isimleri arasında ise Debussy, Ravel, Satie, Respighi sayılabilir. "Türk empresyonistleri" denilince de Feyhaman Duran, Avni Lifij, Namık İsmail, Hikmet Onat ve İbrahim Çallı hemen hatırlanır.
Mehmet Barlas'ın Sabah gazetesinin bugünkü (27 Ekim 2016) nüshasında yayımlanan 'Basında "izlenimcilik” gerçekçilikle karşı karşıya' başlıklı yazısı şöyle:
Sanatta "Empresyonizm" yani "İzlenimcilik" geçen yüzyıllarda kaldı. Ama bizim basında, hiç modası geçmeyen bir akımdır bu izlenimcilik. Çünkü empresyonizm+de gerçekler değil algılamalar önemlidir. Empresyonist bir ressam izlediği görüntüyü ışık ve renkleri algılamasına göre resmeder. Bu açıdan mesela aynı ağaç farklı ressamların tuvaline farklı biçimde yansır.
Bizim basındaki empresyonist gazete köşe yazarlarını okuduğunuz zaman, onların toplumun gerçeklerini değil, kendi eğilimlerine göre algılayıp çarpıttıkları gerçeği okurlarına yansıttıklarını görürsünüz.
Gerçek dışı bir dünya
Eğer her gün aynı gazeteyi okuyorsanız ve yaşamdan uzak bir köşedeyseniz, gerçeklerin dünyasına çıktığınız zaman kafanız karışır. Size her gün o gazete ile sunulan dünyanın dışındaki gerçek dünya sizi şaşırtır.
Size yaşatılan gerçek dışı dünyada 15 Temmuz faciası yaşanmamış gibidir. Bu olaya ilişkin olarak tutuklananlar ve yargılananlar ise, okuduğunuz gazeteye göre "Mazlumlar"dır. FETÖ'nün müritlerinin aralarındaki iletişimi sağlayan şifreli ağlar, çocuk oyunlarından başka bir yerde kullanılmamıştır.
Hep vardır
Gerçekleri görüp ve öğrenip Türkiye'nin ne tür bir belayı geride bıraktığını anladığınızda, okuduğunuz gazeteyi hazırlayanların gerçekten mi dünyayı böyle algıladıklarını yoksa onların da algı operasyonlarını hazırlayanların kuklaları olduklarını merak edersiniz.
Aslında bu empresyonist gazete yazarlığı Türk basınında ezelden ebede vardır. Her seçim öncesinde yapılan yorumları ve değerlendirmeleri hatırladığınızda, gerçek sonuçların bunlarla ne kadar zıt olduklarını defalarca görmüşsünüzdür.
Empresyonist sanat
Bunları düşündükten sonra "Bari empresyonizmin sanattaki yansımalarını hatırlayarak, konuyu noktalayayım" dersiniz.
Monet'nin 1860'ta Paris'teki bir sergide yer alan tablosuna "Impression- Güneşin Doğuşu) adını vermesinden esinlenen sanat eleştirmenleri, bu çizgideki çalışmaları "Empresyonist" olarak nitelediler. Monet, Renoir, Sisley, Pisarro, Cezanne empresyonizmle özdeşleşmiş ressamlar.
Empresyonizmin müzikteki ünlü isimleri arasında ise Debussy, Ravel, Satie, Respighi sayılabilir. "Türk empresyonistleri" denilince de Feyhaman Duran, Avni Lifij, Namık İsmail, Hikmet Onat ve İbrahim Çallı hemen hatırlanır.