Mehmet Barlas Erdoğan'ın o kararına sert çıktı: İşin gözünü çıkarmayı başardık

Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas, 65 yaş üstü vatandaşlarla ilgili alınan kararları eleştirdi.

Mehmet Barlas, “Eğer 65 yaşını geçtiyseniz geri dönmemek şartı ile memleketinize gidebilirsiniz” başlıklı yazısında, “Sonunda 65 yaş üzerinde bulunanlara özgü kurallarda işin gözünü çıkarmayı başardık” ifadelerini kullandı.

İşte o yazı…

Sonunda 65 yaş üzerinde bulunanlara özgü kurallarda işin gözünü çıkarmayı başardık. Sağlık Bakanı'nın açıklamasına göre, Bilim Kurulu önerisi doğrultusunda 65 yaş üstü büyüklerimiz eğer memleketlerine gitme noktasında, sabit yere gittiğinden eminsek, sağlık açısından sorunları yoksa, ilgili kaymakamlıktan, 1 ay dönmemek üzere bir izin durumu söz konusu olacak.

Kılıçdaroğlu için...

Diyelim ki adınız Kemal soyadınız da Kılıçdaroğlu'dur. Belki memleketiniz Tunceli'ye gitmek istiyorsunuz. Yaşınız 72 olduğu için ve sabit yere gittiğinizden eminseniz ilgili kaymakamlıktan izin alıp yola çıkabilirsiniz. Ancak bir ay süreyle geri dönmenizin söz konusu olamayacağını da bilmeniz gerekiyor. Refakatçinizin ise 72 saat içinde geri dönmesi gerekecek.

66 ise iş bitmiştir

Çok ilgi çekici bir durum değil mi? Fiilen 65 yaşın üzerinde bulunanlar neredeyse hacir altına alınmış durumdalar. Yaşınız 64 ise mesele yok. Yalnız başınıza, izin falan almadan yolculuk yapabilirsiniz. Ama kazara yaşınız 66'ya ulaşmışsa, işiniz bitmiş demektir. Donald Trump şükretsin ki Amerikan vatandaşıdır. Buralı olsaydı hacir altına alınması işten değildi.

Korkunç bir istikbal

Kemani Serkis Efendi'nin Nihavend bestesi vardır... 65 yaşından küçük olanlar bu şarkıyı söylerken istikballerine gerçekten mücrim gibi bakıyorlardır koronavirüs günlerinde...

"Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime

Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime"

Kaçıncı kat

Evet... Henüz 65'i geçmediyseniz sizden ümit kesilmez demektir. 64 yaşındaki bir adam, doktora şikayette bulunuyormuş:

- Evladım birinci iyi, ikincide eh şöyle böyle idare ediyorum. Ama üçüncüde dizlerim kesiliyor, hele dördüncüde nefes nefese kalıyorum.

- Hop! Amca ne yapıyorsun, delirdin mi? Senin birincide durman gerekir!

- Nasıl durayım evladım, beşinci katta oturuyorum!