MEHMET ALİ BİRAND GÜLEN CEMAATİNE HANGİ TAVSİYEDE BULUNDU?

"Fethullah Gülen'in etrafından oluşan “Cemaat” yıllardan beri aynı dertten müzdarip."

Cemaat, şikayet etmek yerine şeffaflaşmalı...

Fethullah Gülen'in etrafında oluşan “Cemaat”in şu sıralardaki en büyük şikayeti, her gelişmenin altında kendilerinin aranması ve haksız şekilde suçlanmaları. Doğrudur, her taşın altında onlar aranıyor. Ancak Cemaat, uzun süredir devam eden bu duruma karşı hiç önlem almıyor. Oysa yapması gereken çok basit...

Fethullah Gülen'in etrafından oluşan “Cemaat” yıllardan beri aynı dertten müzdarip.

"...Ne olsa bizden biliniyor. Hangi taş kaldırılsa, altında bizi buldukları ileri sürülüyor. İlgimiz dahi olmayan konuların içine itiliyoruz. Bıktık artık bu durumdan..." diyorlar.

Son derece şikayetçiler.

Gerçekten de hemen her gelişme “Cemaat”e fatura ediliyor.

Askerdeki deprem ve açılan Ergenekon - Balyoz davalarının altında, “Cemaat”in sızdırdığı söylenen belgeler bulunuyor.

Polis ve yargının “Cemaat” tarafından yönlendirildiğine inanılıyor.

Kamuoyundaki bu algı giderek yaygınlaşıyor.

Bu, çok tehlikeli bir gidiştir. Bir süre sonra, gerçekten en ilgisiz olaylar giderek daha da fazla şekilde “Cemaat” ile ilişkilendirilecektir. Hemen önlenemediği, gerekli önlemler alınmadığı taktirde, ileride çok daha büyük sorunlar yaşanacaktır.

Toplumlar, bilemedikleri, göremedikleri güçleri gözlerinde büyütürler. Gerçeğin dışındaki boyutlara taşırlar. Bir gün gelir, dengeler değişir ve “Cemaatçi” avıyla karşı karşıya kalınabilir. Tarihte ve başka ülkelerde de bu tip olaylar yaşanmıştır.

GİZLİLİK çok tehlikelidir.

Belki farkında değiller, ancak bugün insanlar, “Cemaat” adına, sanki maskeli kişilerin rol aldıkları, kurumlara sızdırdıkları kişiler vasıtası ile gizli kapaklı işler yaptırıldığı izlenimi yaygınlaşmaktadır. “Cemaat” zihinlerde giderek esrarengiz bir konuma getirilmektedir.

Aslında “Cemaat” gizli bir örgüt değil. Etrafa emirler dağıtan bir lideri yok. İktidara geçmek gibi bir siyasi hırsı da yok. Ancak kimse, kimin ne olduğunu tam olarak bilmiyor. Kamuoyunda tanınmıyorlar. Kendilerini ortaya çıkarmıyorlar. O zaman da herşey “Şehir efsanesine” dönüşüyor.

“Cemaat” artık bir karar vermek zorundadır…

Ya sorumluluk alacak ya da kendine yönelik suçlamalarla, hatta saldırılarla yaşayacaktır..

Peki sorumluluk almak nedir?

Sorumluluk almak, siyasete girmek demektir…

Politik bir kurum olarak, ülke hayatının ve geleceğinin aktörü olmak demektir..

Haa tabi bunu yapmayabilir..

Tercih kendilerinindir..

Ama o zaman da, “Her taşın altında biz aranıyoruz” serzenişleri balon olup uçar..


Mehmet Ali BİRAND / POSTA