"MEĞER BEN BİR ALÇAKMIŞIM, İNŞALLAH BOĞAZ'A KARŞI OTURUR VİSKİMİ İÇERİM"

Rıza Zelyut "Başbakan bana alçak dediyse ondan daha mı iyi bileceğim" diyerek ironik bir yazıyı kaleme aldı

Meğer ben de alçakmışım

Efendim; ben; şu koskoca ülkeyi yöneten Başbakan'dan daha mı iyi bileceğim.
O, birilerine alçaklar dedi ise doğru demiştir.

Sevgili Başbakan'ımızın tarifini yaptığı 'alçaklar'a bakınca ne yazık ki kendimi de o bölüğün içinde görüyorum.

Düşünüyorum olmuyor; gidip aynaya bakıyorum olmuyor. Evet evet; ben de o alçaklar takımının içinde gözükmekteyim.

Neden alçağım?
*Afyon'da sayım sırasında bombaları patlatıp 25 çocuğumuzu havaya uçurtanlara laf ettiğim için bir alçağım.
*PKK ikide bir şehirleri basıp askeri, korucuyu, polisi vurduğunda; 'Niçin gerekli önlemleri almıyorsunuz?' diye sorguladığım için zaten iflah olmaz bir alçağım.

*Hükümetimize; 'Kuzey Irak sınırından gelen terör saldırılarını engelleyemiyorsunuz. Şimdi buna 900 kilometrelik Suriye sınırını da eklediniz. PKK bu yüzden geniş bir harekat alanı kazandı, Suriye şehirlerine PKK bayrakları çekildi. Örgüt sizin Suriye politikanız yüzünden militan ve silaha daha kolay ulaşacak. Beşşar Esad ile uğraşacağım diyerek Türkiye'nin güvenliğini tehlikeye attınız!' diye eleştiride bulunduğum için müzmin alçağım.

*'PKK'lılarla hem görüşüp hem de bunu eleştirenlere 'Şerefsizler, alçaklar!' dedikten sonra 'Evet görüşmeyi ben istedim.' diyorsunuz. 'Siz görüşürken PKK her yere bombalar yerleştiriyormuş; böyle gaflet olur mu?' dediğim için bu ülkede 'barış ve demokrasi' düşmanı oluyorum. Hem alçak hem cehennemliğim.

*İkide bir; 'Ortada terör yok iken Diyarbakır'a gidip 'Türkiye'de Kürt sorunu vardır!' diyerek teröre işaret vermiş oldunuz!' gibi yersiz ve yanlış suçlamalar yöneterek zaten alçaklığımı pekiştiriyorum.
*Habur'a davul zurnalı karşılama ekibi yollayıp PKK'lıları seyyar mahkeme kurarak orada beraat ettirip içeri alması yüzünden hükümeti eliştirdiğim için de madalyalı alçağım.

*Aslında Ergenekoncuların bastırdığı karakolları, şehirleri PKK bastı gibi göstererek Ergenekon Terör Örgütü'ne dolaylı destek verdiğim için de alçağım.

Kısacası, alçaklıklarım buraya yazmakla bitmez benim.
Peki alçak olmamak için ne yapmalıydım?
Karakollarımız basılıp da çocuklarımız teröristler tarafından öldürülünce; 'Bunlar olağan ölümler. Bu ülkede barış ve demokrasi yolu böyle açılıyor!' diye mi yazsa idim.
Güneydoğu'da şehirler 'gündüz külahlı gece silahlı PKK'lıların' denetimine girmiş ise bu duruma; 'Postmodern demokratik yaşam bunu icab ettirir!' diye gerekçe mi uydursa idim.
Afyon'da havaya uçurulup parça parça edilen çocuklarımızın arkasından; 'Bunlar normal vakalardır. Yeni Genelkurmay Başkanı'nın da Ak İktidar'ın da hiçbir suçu bulunmamaktadır.' diye mi yazsa idim.
Yani; bu terörü; bu ölümleri; 'İyi oluyor!' diye alkışlasa mı idim?
Böyle yapmadığıma göre elbette ki alçağım.

İNŞALLAH
Sevgili Başbakan'ımız, alçaklar dediği gazetecilerin-yazarların, Boğaz'a karşı villalarında oturup viski içerken böyle alçaklıklar düşündüğünü dile getirmiş.

Allah mı söyletiyor seni Sayın Başbakan'ım?
Yani ben de bir gün şu güzelim Boğaz'a bakan bir villada oturup viskimi yudumlayacak mıyım?
Bir alçak olarak halen 40 sene önce gelip oturduğu bir gecekondu bölgesinde yaşamaktayım.
Sizden ricam; himmet etmeniz; beni de o alçakların yaşadığı yerde bir villaya yerleştirmenizdir.
Tabii ki şu sıralarda maddi durumum da viski içmeye uygun değil. Onu da bir işaretle hallettiriverirsiniz...
Şarab dinimize göre haram olduğundan viski ile işi idare ederiz.
Sonra da siz seyredin bendeki alçaklığı...

Rıza ZELYUT / GÜNEŞ