MEDYARADAR'IN SGK UZMANI GÖREVDE! SİZ SORUN O CEVAPLASIN!

Medyaradar ailesine katılan SGK uzmanı Muzaffer Şekeroğlu, bundan böyle medya çalışanlarının sorunlarına çözüm arayacak.İşte gelen sorular ve cevapları...

SORU
Muzaffer Bey merhaba, Medyaradar’ daki yazılarınız hayırlı olsun... Benim bir sorum olacak. 2006-2009 yılları arasında bir ulusal gazetede telif sözleşmesi adı altında çalıştım ve 2009 yılında çalıştığım kuruma alacak davası açtım. (fazla mesai, hafta sonu çalışmaları vb) Doğal olarak bu davanın akabinde işten çıkartıldım. Aradan 3 sene geçti ve alacak davam geçtiğimiz günlerde lehime sonuçlandı. Mahkeme benim kurumda her ne kadar telif sözleşmesi imzalamış olsam da telif sözleşmesi kapsamında çalışmadığımı aramızda bir iş ilişkisi olduğuna kanaat getirdi. Yalnız benim için asıl önemli olan nokta geçmişe dönük 3 yıllık 212 sigortamın yatırılması hususu. Avukatım, alacak davasının yargıtay aşamasının tamamlanması ile birlikte sigorta davasını açacağımızı söyledi. Benim merak ettiğim konu şu: Alacak davasının gerekçeli kararında benim zaten kurumda çalıştığım mahkeme tarafından kabul ediliyor. Yüklü miktarda tazminat kazanıyorum. Ancak yeniden bir sigorta davası açıp bu uzun mahkeme sürecini neden bekliyoruz? İş mahkemesi benim çalışmamı kabul etmiş zaten... Geçmişe dönük sigortamın yatırılması için başka bir yol var mıdır? Yoksa avukatımın da dediği gibi sigorta davası açmamız mı gerekir?
CEVAP
Kişi bazı ücret ve tazminat vs alacakları için işverene dava açarak bu alacaklarını almaya hak kazanabilirler.
Ancak;
Bu kazanılan alacak davası, sigortalılık süresi (sigorta primlerinin ödenmesi ) için de geçerli olması mümkün değildir.
İşçi ayrıca bu sürelerinin işveren tarafından sigorta primlerinin SGK kanununa göre ödenmediği hususunda da ayrıca, hem işvereni içine alan ve işverenin sizi sigortasız çalıştığınız zamanlarda SGK kurumunun da neden denetlemediği hususunda hem işvereninizi hem de SGK kurumunun müdahil olduğu bir dava daha açmanız gerekmektedir.
Bu açmış olduğunuz davanın müspet sonuçlanması halinde işveren SGK primlerinizi de ödemek zorunda kalacaktır

SORU; Sayın Muzaffer Şekeroğlu,Ben 20 yılı aşkın basın sektöründe çalışıyorum.HBB Televizyonunda çalışırken, bodromda primlerim 212’ye göre yatırıldığı halde, ssk bodroda basın kaşesi olmadığı için bunları 2A saymamıştı. bu ay 2A’dan görünüyorken, sonraki ay 1A’dan görünüyor.. bunu nasıl çözebilirim...

CEVAP: Merhaba;

1-)Hizmetlerinizi incelediğimizde 01.05.2000 tarihinde işe girmiş olduğunuz Bir Numara radyo tarafından priminizin 2A kodundan ödenmesi gerekirken, 1A kodundan, basın dışı normal sigortalı statüsünde ödendiği görülmektedir.

2-)06.05.2004 tarihinde işe girip 08.07.2008 tarihinde işten çıkmış olduğunuz Atlas Yayıncılık tarafından priminizin 2A kodundan ödenmesi gerekirken, yine 1A kodundan basın dışı normal sigortalı statüsünde ödendiği görülmektedir. Eğer siz bu firmalarda Gazeteci statüsünde çalışmış iseniz, bunun için bu firmaların bağlı bulunduğu Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezine müracaat ederek ( Adresi: KİRAZLI FEVZİ CAKMAK MH. NO:6 GÜNEŞLİ-BAĞCILAR/İST ) bu dönemlerde sizin adınıza yatırılan primlerin gazetecilik kanuna tabi olması gerektiğini, işverenin ise, 1A kodundan, basın dışı normal sigortalı statüsünde ödemiş olduğunu ve bunların düzeltilmesini talep edebilirsiniz. Bu sürelerin gazetecilik kanuna tabi olması hususunda kurum kontrol memurlarınca denetime tabi tutulur ve sonuç olarak düzenlenen raporda çalışmış olduğunuz dönemde gazetecilik kanuna tabi olmanız yönünde karar verilirse bu döneme ait primleriniz 2A olarak düzeltilebilir. Ayrıca iş mahkemesine müracaat ederek işveren hakkında dava açarsanız da bu primlerinizi 2A olarak düzeltilmesini sağlayabilirsiniz…

Haber Türk Gazetesinden bir arkadaşımızın sorusu
Muzaffer Bey Merhaba, 1971 doğumluyum. 1997 yılında normal sigorta 1998 yılında da basın sigortası oldum. Toplam 5600 prim günüm var. Acaba hangi tarihte emekli olabilirim?
CEVAP: Basın iş kolunda 30.09.208 tarihinden önce çalışmış olanların bu kanunun (5510) yürürlüğe girdiği tarihe (01.10.2008) kadar olan Basın İş Kolundaki çalışmalarının ¼ ü hem sigortalılık süresine ilave edilir, hem de kendilerinden kanunun istediği yaş şartından indirilir.
ŞÖYLEKİ;
Arkadaşımızın;
Doğum tarihi: 15.04.1971
İlk işe giriş tarihi:01.03.1997
İşlemin hesap edildiği tarih:01.08.2012
Toplam gün sayısı 5556 gün,
İtibari hizmet süresi dikkate alınmadan kendisinden istenen emeklilik şartı
23.5.2002 tarihi itibariyle uygulanan kademeli emeklilik şartına göre;
İlk işe giriş arihi:01.03.1997 olduğuna göre, sigortalıdan istenen emeklik şartı,
25 yıl 56 yaş 5825 gündür.

Şimdi basın iş kolunda çalışan sigortalıdan kanunun istediği emeklilik şartı ile itibari hizmet süresi eklendiğinde ortaya çıkan durumu görelim
Kademeli emeklilik yasasının yürürlüğe girdiği tarihe (23.05.2002) kadar basın iş kolunda 1342 günü bulunmaktadır. 1342 /4 = 335 gün itibari hizmet süresi (bu iş kolunda çalışılan sürenin ¼ i dir ) kabul edildiğinden bu süre;
11 ay 5 güne tekabül etmektedir.
Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten (23.05.2002) sigortalının ilk işe girdiği tarihi (01.03.1997 ) çıkaralım
Gün Ay Yıl
Yasanın yürürlük tarihi: 23. 05. 2002
Sigortalının ilk işe giriş tarih: 01. 03. 1997 arasında,
- ----------------
Sigortalının 22 gün 2 ay 5 yıllık sigortalılık süresi bulunmaktadır.
Bu sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olan 11 ay 5 günlük itibari hizmet süresi ekleyelim, kendi süresi : 22 gün 2 ay 5 yıl
İtibari hizmet süresi: 5 gün 11ay
+ -------------------------
Toplam : 27 gün 1 ay 6 yıl’dır.