Medyaradar'dan Sabah bombası! Sabah’ın hangi köşe yazarı 400 gün izne çıkarıldı?
Sabah gazetesinin gedikli köşe yazarı 400 gün yıllık izine çıkarıldı. Biriken izinlerini kullanması için mi yoksa yazdığı çok tartışılan o yazı mı Sabah yönetiminin böylesine uzun bir “tatil” kararına neden oldu?
Sabah gazetesinde yaklaşık 15 yıldır köşe yazan ve son yıllarda adı iyiden iyiye “yandaş”a çıkan Emre Aköz, say say bitmez uzun bir izne çıkarıldı.
Gazetede son yazısı 27 Mart’ta yayımlanan Emre Aköz’e biriken izinlerinin kullandırılması kararı verdiren sıkıntılı durum ne? Hukuken bakıldığında 10 yıldan fazla bir süredir Sabah’ın siz köşe başı deyin, biz köşe taşı diyelim ama her ne olursa olsun yazan Emre Aköz’e nazar mı değdi?
Dört yüz gün birikmiş yıllık izni mecburen (Türkçe sözlükte eşanlamlısı-“zorunlu”) kullandırılan “yandaş” yazar yakıştırılması üzerine yapıştırılan Emre Aköz’ün şaşkınlığa düştüğü konuşuluyor.
Hayli sıkıcı geçeceği ortada olan böylesine uzun zorunlu mecburi izin süresince köşesinden uzak kalacak olan Emre Aköz’ün “tatil planı” da merak ediliyor.
Ani zorunlu say say bitmez günlerle dolu, tam dörtyüz günlük zorunlu ama aslında sorunlu izin için farklı yorumlar yapılıyor. “Yandaş ama yazdıkları ile asıl yandaşların damarına bastı” yorumu Mustafa Koç’un ölümünün ardından yazdığı “ters yazı” ile yapılmaya başlandı.
Mustafa Koç’un toprağa verilen cenazesi daha soğumadan kimi yandaş gazetelerin ve gazetecilerin cümlelerine, manşetlerine sert sözlerle yüklenen Emre Aköz “Terbiyesizlik, vicdansızlık, saygısızlık moda oldu. Yaptıkları ne dine uyuyor, ne de genel ahlaka... Merak ediyorum: Bu apteshane ağızlılar nerede yetişti ?" diyerek soru işaretli görüntülü bir yazıyı kaleme almıştı. İşte bu soru işaretinin çengelinin Emre Aköz’ün ayaklarına dolandığı, bu nedenle de “al sana 400 gün, biraz dinlen, yoruldun” denildiği Sabah koridorlarında konuşuluyor.
27 Mart’ta son yazısını yazan Emre Aköz’ün, yandaşlık sıfatına ters düşen ifadeleri, daha doğrusu kökten yandaşları hayli kızdıran yukarıdaki ifadeleri çok tartışılmıştı. Bu tartışmaların ardından yaşanan süreçte Emre Aköz'ün, böylesine heyecanlı gündemlerin ardı ardına yaşandığı Türkiye’de, yıllık takvim yapraklarının yetemediği kadar sürede ne yapacağı merak ediliyor.
“Sayılı günler çabuk geçer” ifadesinin köşe yazarı için anlamsızlaştığı ya da daha derin bir anlam bulduğu şu günlerde Emre Aköz’ün “okurluğa” geçişinin hangi gelişmelere yol açacağı da kulislerin merak ettiği konuların başında geliyor.
“Bu apteshane ağızlılar” dediği AK Parti’ye destek üstüne destek yağdıran gazete ve gazeteciler olunca Emre Aköz adeta bombardıman hattında yazmaya başlamıştı. Baharın gelmesiyle birlikte, Emre Aköz’e bildirilen zorunlu sorunlu izni hukuka uygun.
Hukuka uygun olan bu zorunlu sorunlu izin süresince Emre Aköz’ün yazmadan durabilmesi mümkün olacak mı? Yazmaya yazmaya Emre Aköz, hafızalardan silinecek mi? 400 gün sonra tekrar yazılarına başlayabilecek mi? Bugüne kadar sergilediği “yandaş” profilinde uzun bir dinlenmenin sonucunda değişim yaşayacak mı?
Sabah yönetiminin hukuka uygun bu kararı, “ince ayar” anlamı mı taşıyor? Emre Aköz yasal izin mi kullanıyor yoksa yazıları mı kesildi, bu soru işaretli cümlelerin karşılığını zaman gösterecek.
MEDYARADAR/ÖZEL
Gazetede son yazısı 27 Mart’ta yayımlanan Emre Aköz’e biriken izinlerinin kullandırılması kararı verdiren sıkıntılı durum ne? Hukuken bakıldığında 10 yıldan fazla bir süredir Sabah’ın siz köşe başı deyin, biz köşe taşı diyelim ama her ne olursa olsun yazan Emre Aköz’e nazar mı değdi?
Dört yüz gün birikmiş yıllık izni mecburen (Türkçe sözlükte eşanlamlısı-“zorunlu”) kullandırılan “yandaş” yazar yakıştırılması üzerine yapıştırılan Emre Aköz’ün şaşkınlığa düştüğü konuşuluyor.
Hayli sıkıcı geçeceği ortada olan böylesine uzun zorunlu mecburi izin süresince köşesinden uzak kalacak olan Emre Aköz’ün “tatil planı” da merak ediliyor.
Ani zorunlu say say bitmez günlerle dolu, tam dörtyüz günlük zorunlu ama aslında sorunlu izin için farklı yorumlar yapılıyor. “Yandaş ama yazdıkları ile asıl yandaşların damarına bastı” yorumu Mustafa Koç’un ölümünün ardından yazdığı “ters yazı” ile yapılmaya başlandı.
27 Mart’ta son yazısını yazan Emre Aköz’ün, yandaşlık sıfatına ters düşen ifadeleri, daha doğrusu kökten yandaşları hayli kızdıran yukarıdaki ifadeleri çok tartışılmıştı. Bu tartışmaların ardından yaşanan süreçte Emre Aköz'ün, böylesine heyecanlı gündemlerin ardı ardına yaşandığı Türkiye’de, yıllık takvim yapraklarının yetemediği kadar sürede ne yapacağı merak ediliyor.
“Sayılı günler çabuk geçer” ifadesinin köşe yazarı için anlamsızlaştığı ya da daha derin bir anlam bulduğu şu günlerde Emre Aköz’ün “okurluğa” geçişinin hangi gelişmelere yol açacağı da kulislerin merak ettiği konuların başında geliyor.
“Bu apteshane ağızlılar” dediği AK Parti’ye destek üstüne destek yağdıran gazete ve gazeteciler olunca Emre Aköz adeta bombardıman hattında yazmaya başlamıştı. Baharın gelmesiyle birlikte, Emre Aköz’e bildirilen zorunlu sorunlu izni hukuka uygun.
Hukuka uygun olan bu zorunlu sorunlu izin süresince Emre Aköz’ün yazmadan durabilmesi mümkün olacak mı? Yazmaya yazmaya Emre Aköz, hafızalardan silinecek mi? 400 gün sonra tekrar yazılarına başlayabilecek mi? Bugüne kadar sergilediği “yandaş” profilinde uzun bir dinlenmenin sonucunda değişim yaşayacak mı?
Sabah yönetiminin hukuka uygun bu kararı, “ince ayar” anlamı mı taşıyor? Emre Aköz yasal izin mi kullanıyor yoksa yazıları mı kesildi, bu soru işaretli cümlelerin karşılığını zaman gösterecek.
MEDYARADAR/ÖZEL