Türk medyasının kronik bir haber sorunu var.
Bunu herkes biliyor.
Haber merkezlerinin nasıl iğdiş edildiği, sebepleriyle birlikte herkesin malumu...
Peki suçlu kim?
Bu soruya herkesin verecek bir yanıtı var ama asıl sorulması gereken soru sanki biraz daha farklı?
Biliyoruz herkesin bu suçta biraz payı var.
En çok da bu haber merkezlerini yönetenlerin suçu var.
Hatta o haber merkezlerini yönetenleri seçenlerin suçu daha büyük belki de...
Aklı iğdiş edilmiş haber merkezlerinden haber yerine skandal çıkması normal değil mi?
Medyada çalışan herkes bilir ki, Cağaloğlu yokuşu günlerinde gazetelerde yaşananlar o kadar kolayca dışarı sızmaz ya da hemen duyulmazdı. Medya büyüdü, bilginin akışı hızlandı, 20 yıl önce sokaktaki bir insana akıllı telefondan görüntülü görüşmeden bahsetseniz, sizi fazla fantastik film izlemekle suçlardı. Şimdi medya dedikodusu dahil her tür bilgi öyle hızlı yayılıyor ki, bunun önünü almak neredeyse imkansız.
Zaman değişti ama medyada bazı yöneticiler bunu anlamamakta ısrar ediyor. Çünkü agresif biçimde, yeteneksizliklerinin ve skandallarının görülmediği bir medya düzeni istiyorlar.
İstiyorlar ki, çarkları dönsün. Kimse hiç bir hatalarını görmesin.
O devir değişti...
Haber merkezlerinde imza atılan büyük hatalar, skandallar, haber hataları ve başarısızlıklarınızın görmezden gelineceği bir düzen istiyorsanız kendinizi istediğiniz çağa ışınlayabilirsiniz. Çünkü bu dönemde isteklerinizin karşılanması mümkün değil.
Çalıştığınız televizyon, gazete, internet sitesi ya da haber merkezlerinde "Medyaradar'a haber uçuran kim?" diye Cadı Avı başlatmışsınız.
Bundan utanmalısınız. Önce yaptığınız hatalarla yüzleşin!
Skandallara neden olan gerekçeleri ortadan kaldırırken de çalışanlarınızı tehdit etmeyin.
Özellikle sözüm korona döneminde yaptığımız 'uyarı' amaçlı yayınlar dolayısıyla çalışanlarını bunaltan Demirören Medya ve Ciner Medya yönetiminedir...
Medyaradar'a haber verenleri bulmak istiyorsunuz, anlıyoruz. Ama bu tip bir davranışla her bir çalışanınızı Medyaradar'ın doğal haber kaynağı haline getiriyorsunuz.
Bizden uyarması...
Biz haber ağımızın sayenizde gelişmesinden memnunuz, itirazımız yok. Ama çalışanlarınızı tehdit edip baskı kurarsanız, geriye kalanları ispiyonculuğa zorlarsanız emin olun bundan zararlı çıkarsınız.
Bu zamanda bilginin akışını engelleyemezsiniz, bunu unutmayın!
Çünkü Bab ı Ali günlerinden beri böyledir. Medyada her dedikodu er ya da geç dolaşıma girer...
Önce bunu kabul edip yaptıklarınızın sonuçlarıyla yüzleşmeyi öğrenin!
Belki hatalar yapmanıza neden olan şeyleri bulursunuz...
Sonra cadı avına çıkmanıza gerek kalmaz
Ne dersiniz?
RADAR OPERATÖRÜ