MEDYANIN DİLİ TERÖRÜN EKMEĞİNE NASIL YAĞ SÜRÜYOR?

Star yazarı Özay Şendir, Gaziantep'e düzenlenen hain saldırının ardından yayın yapan televizyon kanallarını eleştirdi.

Terörün en iyi arkadaşı medya

Başlıktaki cümle bana değil, Alman asıllı Amerikalı terör uzmanı Walter Laquer’e ait.

Çalışmaları tüm dünyada bilinen, okunan Laquer’e göre “Medya teröristin en iyi arkadaşıdır. Terörist eylemin kendisi hiçbir şey, bu eylemin reklamı her şeydir.” Pazartesi gecesi, Gaziantep’te düzenlenen bombalı saldırı ve ardından medyada çıkan yorumlara baktıkça, bu cümle kafamın içerisinde dönüp duruyor.

***

Bazı medya simaları haber kanallarının neden canlı yayını kestiklerini sorguladılar mesela... Çok ayıp ve tarih bilmez bir sorgulama bu. 1955’te Atatürk’ün Selanik’teki evinin bombalandığına dair uydurulan yalan haber, azınlıkların ev ve iş yerlerinin yağmalandığı yaklaşık 20 kişinin öldüğü bir utanca dönüşmüştü.

O utançta Özel Harp Dairesi’nin parmağını 50 yıldır tartışıyor ama bir yere varamıyoruz. Pazartesi gecesi sosyal medyada üfürülen yalanlar, ardından televizyonlara da yansıyan ikinci bomba iddiası ortamı son derece provakasyona uygun bir hale getirdi. Bunu bir kenara not edip devam edelim...

***

Amerika’da sokaktaki şiddetin giderek yükseldiği dönemde çeşitli araştırmalar yapıldı. Bu araştırmalardan çıkan sonuç ekrandan yansıyanların ve özellikle de şiddetin özendirici etkisi olduğunu ortaya çıkardı. Amerika’ya gitmeye gerek yok aslında, hatırlayın, Boğaziçi Köprüsü’ndeki intihar şovlar medyanın bu haberleri yayınlamayı kesmesinden sonra bitti.Şimdi pazartesi gecesine, tekrar Gaziantep’e ve televizyon yayınlarına dönelim...

O karmaşada ekranlarda BDP binasının saldırıya uğradığını hatta ‘ateşe verildiğini’ iddia edenler oldu. Ekran başında tüm olan bitenleri seyrederip etkilenen başka illerdeki insanların yakınlardaki BDP binalarına saldırmayacaklarının ya da yine ekran başında olan bitenleri duyan başka illerdeki BDP’lilerin bir refleksle parti binalarına koşmayacaklarının garantisi var mıydı? Ben söyleyeyim yoktu zira Türk medyasının genelinde haber dili tercihi sorunludur.

***

‘Haber dili tercihi’ Türkiye’de hemen hiç konuşulmaz, nasıl başladıysa öyle gidiyor ama bunun da üzerinde durmak lazım. Dünya üzerinde medya konusunda yazdığı kitaplarla tanınan R.G. Piccard, haber dilini ‘bilgi verici anlatım’, ‘hikayeci anlatım’, ‘sansasyonel anlatım’ ve ‘öğretici anlatım’ olarak tasnif eder. Türk medyası, en çok ‘sansasyonel’ ve ‘hikayeci’ anlatımı tercih ediyor ki, bu da terörün fazlasıyla işine yarıyor. Yarın terörün medyayı nasıl kullandığını,neyi amaçladığını, örnekleriyle anlatmaya devam edeceğim...

Özay Şendir/Star