MEDYADA ÇETE ÖRGÜRLENMESİ VAR MI?.. SERDAR TURGUT HANGİ ÇETENİN ÜYESİ?..
Akşam yazarı Serdar Turgut, medyadaki çeteleşmenin boyutlarını açıkladı.
'Medyada çete örgütlenmesi var mı?'. Bu soru son zamanlarda sıkça ortaya atılmaya başlandı.
Aslında ben bu konuya hiç girmeyecektim ama gerçekleri bildiğim için kendimi daha fazla tutmamaya ve açıklamaya karar verdim.
Bir tür itirafçılık benim yaptığım ama bunun ülkenin hayrına olacağını biliyorum
Gerçekleri herkes bilsin ve kararını ona göre versin.
Türk medyasında çete türü örgütlenmenin olmadığını söyleyenler ya düpedüz yalan söylüyor ya da cahiller ve de hatta vatan hainidirler.
Türk medyası içinde iki ana çete örgütlenmesi vardır.
Bunlardan birincisi; gazetelerin birinci sayfasına konulacak kadın fotoğrafında göğüs dekoltesinin ön plana çıkarılmasını savunanların yer aldığı çetedir.
Diğeri ise; fotoğraflarda bacak dekoltesine önem verilmesini savunanların kurduğu çetedir.
Ben ikinci çetenin belki de kurucu üyesiyim. Bacak dekoltesi çetesinin bir numarası benim. Şimdi itiraf ediyorum.
Bizim çete de hayli güçlü ve kalabalıktır ama birinciler hayli sinsi faaliyet gösterip ön plana çıkar.
Örneğin; bir gün önünüze harika bir fotoğraf gelir. Ayak parmağından saçına kadar kusursuzdur kadın ve derin yırtmaçlı dar bir etek giymiştir. Siz üst köşede neredeyse birinci sayfanın altına kadar inecek büyüklükte bir fotoğraf basıldığını hayal edersiniz. Ve ne istediğinizi de anlatırsınız.
Ama hain ve sinsi çete hemen faaliyete başlar. Biraz sonra gazetenin hazırlandığı yere gittiğinizde bir bakmışsınız ki; kadının belden aşağısı kesilmiş, atılmış ve Fellili'nin 'Amarcord' filmindeki büyük göğüslü kadının göğüslerini hatırlatan göğüsler patlatılmış sayfada. Neredeyse fışkırıyor sayfadan. (Filmi hatırlıyorsunuz değil mi; kadın çocuğun suratına bastırır, tutar orada. Bana bile bacak fetişimi unutturacak kadar güzel bir görünytüydü o).
Göğüs çetesi çok örgütlü ve azimli bir çete olduğu için, bu vatan hainlerinin karşısında ben hep yenilmişimdir.
Mutlaka gerekçeleri de hep vardır. Neymiş efendim; Ankara'da çok önemli şeyler olmuşmuş, operasyon varmış falan filan... Bu tür şeyleri kadının bel altını kesmek ve oraya bazı haberleri sokuşturmak için bahane olarak öne sürerler.
Aslında kimsenin umurunda değil o haberler. Umurlarında olsa bile akşam haberlerinde her konuyu detayıyla öğrenecekler. Millet de zaten bildiği şeyleri bir gün sonra gazetede tekrardan okuyacak. Tabii ki eğer okumaya karar verirse...
Hiç olmazsa benim kızımın bacaklarını haber koyma gerekçesiyle kesmeselerdi. Millet ertesi gün biraz mutlu olacaktı.
Ama bu hain vicdansızlar nedense erkeğin tüm ilgisinin göğüse yöneldiğini düşünür. Halbuki memlekette hatırı sayılır miktarda bacak fetişisti de var ve onlar şu anda mazlum durumdalar.
Yani bizim çetemiz ezilenlerin yanında yer alıyor ve bununla da övünüyor.
Hadise barış getirdi
Memleketimizin medyasındaki bu tehlikeli çeteleşme oluşumunun arasına arabulucu olarak Hadise girmiştir.
Bilmem biliyor musunuz; ben bu memlekette Hadise'nin fotoğraflarını birinci sayfadan en fazla verdiren yayın yönetmeni olma rekorunu elimde tutuyorum.(Babam benim yayın yönetmenliğimden bir tek bunun hatırlarda kalacağını söylüyor ve bununla da gurur duyuyor).
Bu rekoru kolay elimden kaçıracağımı da sanmıyorum. Çünkü verdirdiğim fotoğrafların sayısı kolay aşılamayacak kadar fazla.
Bunun temelindeki nedeni araştırırken Hadise'nin medya çeteleri arasındaki uzlaştırıcı tavrını keşfettim.
Hadise çektirdiği fotoğraflarda ne bacak sevenleri ne de göğüsçüleri üzecek bir tavır alıyor. Tek bir karede iki çetenin de arzularını tatmin ediyor.
Anlayacağınız; Hadise medyada sürmekte olan iç savaşa geçici de olsa bir uzlaşma getirmiştir.
Ben onun bir tek karede bu kadar arzuya cevap verme yeteneğine bakarak, Eurovision'da mutlaka birinci olacağını tahmin ediyorum.
Bu arada kızın İngilizce'si de hayli güzel. Şarkısının özellikle 'Düm tek tek' bölümünde bunu tam bir İngiliz aksanıyla söylüyor.
Bu kadar barış ve uzlaşma sağlayıcı olabilen, İngilizce'si güzel kızı, ben beğenmeyim de kim beğensin.
Benim oyum Hadise ve 'Düm tek tek'e. Ama bu geçici duygusallığım sona erdikten sonra hayatımın sonuna kadar göğüsçü çeteyi bu medyadan kovmak için mücadelemi de sürdüreceğim. Bu yolda ölümü bile göze aldım. And içiyorum
SERDAR TURGUT/AKŞAM