Medya ve siyaset dünyası karışacak! Enver Ören, Tuncay Özkan'a neden 2 milyon dolar verdi?
Usta gazeteci Sebahattin Önkibar, medya ve siyaset gündemini karıştıracak bir yazı yazdı
Sabahattin Önkibar, Aydınlık Gazetesi'ndeki köşesinde bugün çok ilginç bir yazı kaleme aldı.
İşte Sabahattin Önkibar'ın o yazı...
CHP’de utanmazlığın resmi!
Hani Nazım Hikmet’in Abidin Dino’ya sorduğu “Abidin sen mutluluğun resmini yapabilir misin” sorusu vardı ya!
O sorudan hareketle Kemal Kılıçdaroğlu mutluluğun değil ama utanmazlığın resmini böyle çizmiştir:
Tarih: 2007 genel seçimleri arifesi.
Dönemin Kanaltürk TV sahibi Tuncay Özkan’dan Deniz Baykal’a:
“Deniz Bey, CHP’de aktif siyaset yapmak istiyorum.”
DENİZ BAYKAL’I TEHDİT
Baykal: “Çok iyi olur. Gel seni istediğin ilden kontenjandan liste başı milletvekili adayı yapalım.”
Özkan: “Sadece milletvekilliği değil, Önder Sav’ın yerine genel sekreter olmayı istiyorum.”
Baykal: “Önce bir milletvekili ol, zaman içinde genel sekreter de olursun.”
Özkan: “Hayır, hem milletvekilliği hem de genel sekreterliği hemen istiyorum... Eğer kabul etmezseniz beni sevenlerle beraber CHP’den ayrılır ve size çok büyük zarar veririm.”
Baykal: “Tuncay bu yaptığın tehdittir ve ayıptır. Sen kimsin ve kaç kişisiniz ki CHP’ye zarar vereceksiniz... Kibirli olmayı bırak.”
Özkan: “Göstereceğim size kaç kişi olduğumuzu!”
ON BİNLERCE CHP’LİYİ PARTİDEN KOPARDI
Bu diyalogu bana anlatan uzun yıllardır yakın komşum olan Deniz Baykal’dır ve bunu daha önce bu sütunda yazdım ve arşivimde mevcuttur. Sadece ben değil Can Ataklı da aynı şeyi yazmıştır...
Bu konuşma sonrasında ne mi oldu?
Tuncay Özkan hemen “Biz Kaç Kişiyiz” sloganıyla bir platform oluşturdu.
Televizyon kanalı sahibi olmanın avantajıyla abartısız on binlerce CHP’liyi partisinden kopardı yani noterden istifa dilekçelerini partiye göndertti.
Peki, sonrası mı?
Şahsi ihtirası ve inadı adına CHP’den yığınları koparan bu Tuncay Özkan yıllar sonra Kemal Kılıçdaroğlu tarafından İzmir kontenjanından yani tepeden inme aday yapılarak ödüllendirildi ki Tuncay’ın teşvik ve ajitasyonlarıyla CHP’den kopanlar bu tabloya isyan ve feveran ettiler.
‘TUNCAY ÖZKAN’A 2 MİLYON DOLAR VERDİM’
Hayır, Tuncay Özkan sadece bu değildir.
Nakşibendi tarikatının Şeyhi Enver Ören hakkında yazdığı kitabı, Enver Ören ile buluştuktan sonra yayımlamadan yakmış adamdır.
Bir dönem TGRT’de patronum olan Enver Ören bu olayı bana şöyle aktarmıştı:
“Tuncay Özkan’a 2 milyon dolar ödeyerek, benim özel hayatımı anlatan o kitabın yayınlanmasını engelledim.”
Özkan’a defalarca sordum, bu iddia doğru mudur diye ama cevap vermek yerine beni sürekli yargıya şikâyet etti.
Sonuç: Tuncay Özkan iki ceza ve bir tazminat davasını kaybetti yani yargı beni akladı. Bu sorularla amacımın hakaret ve iftira olmadığı savcılık ve mahkeme kararlarıyla tescil gördü.
İlaveten öyle bir kitabın yazıldığının Mehmet Ağar (Adalet eski Bakanı ), Bilal Çetin(Vatan gazetesi eski Ankara Temsilcisi ) ve Mehmet Soysal (Milliyet’in halen CEO’su) gibi üç önemli yaşayan tanığı var.
Tuncay bu olayda suçüstü olduğu için susuyor ve soruyu mahkemeye verdim diye geçiştiriyor.
İşte Sabahattin Önkibar'ın o yazı...
CHP’de utanmazlığın resmi!
Hani Nazım Hikmet’in Abidin Dino’ya sorduğu “Abidin sen mutluluğun resmini yapabilir misin” sorusu vardı ya!
O sorudan hareketle Kemal Kılıçdaroğlu mutluluğun değil ama utanmazlığın resmini böyle çizmiştir:
Tarih: 2007 genel seçimleri arifesi.
Dönemin Kanaltürk TV sahibi Tuncay Özkan’dan Deniz Baykal’a:
“Deniz Bey, CHP’de aktif siyaset yapmak istiyorum.”
DENİZ BAYKAL’I TEHDİT
Baykal: “Çok iyi olur. Gel seni istediğin ilden kontenjandan liste başı milletvekili adayı yapalım.”
Özkan: “Sadece milletvekilliği değil, Önder Sav’ın yerine genel sekreter olmayı istiyorum.”
Baykal: “Önce bir milletvekili ol, zaman içinde genel sekreter de olursun.”
Özkan: “Hayır, hem milletvekilliği hem de genel sekreterliği hemen istiyorum... Eğer kabul etmezseniz beni sevenlerle beraber CHP’den ayrılır ve size çok büyük zarar veririm.”
Baykal: “Tuncay bu yaptığın tehdittir ve ayıptır. Sen kimsin ve kaç kişisiniz ki CHP’ye zarar vereceksiniz... Kibirli olmayı bırak.”
Özkan: “Göstereceğim size kaç kişi olduğumuzu!”
ON BİNLERCE CHP’LİYİ PARTİDEN KOPARDI
Bu diyalogu bana anlatan uzun yıllardır yakın komşum olan Deniz Baykal’dır ve bunu daha önce bu sütunda yazdım ve arşivimde mevcuttur. Sadece ben değil Can Ataklı da aynı şeyi yazmıştır...
Bu konuşma sonrasında ne mi oldu?
Tuncay Özkan hemen “Biz Kaç Kişiyiz” sloganıyla bir platform oluşturdu.
Televizyon kanalı sahibi olmanın avantajıyla abartısız on binlerce CHP’liyi partisinden kopardı yani noterden istifa dilekçelerini partiye göndertti.
Peki, sonrası mı?
Şahsi ihtirası ve inadı adına CHP’den yığınları koparan bu Tuncay Özkan yıllar sonra Kemal Kılıçdaroğlu tarafından İzmir kontenjanından yani tepeden inme aday yapılarak ödüllendirildi ki Tuncay’ın teşvik ve ajitasyonlarıyla CHP’den kopanlar bu tabloya isyan ve feveran ettiler.
‘TUNCAY ÖZKAN’A 2 MİLYON DOLAR VERDİM’
Hayır, Tuncay Özkan sadece bu değildir.
Nakşibendi tarikatının Şeyhi Enver Ören hakkında yazdığı kitabı, Enver Ören ile buluştuktan sonra yayımlamadan yakmış adamdır.
Bir dönem TGRT’de patronum olan Enver Ören bu olayı bana şöyle aktarmıştı:
“Tuncay Özkan’a 2 milyon dolar ödeyerek, benim özel hayatımı anlatan o kitabın yayınlanmasını engelledim.”
Özkan’a defalarca sordum, bu iddia doğru mudur diye ama cevap vermek yerine beni sürekli yargıya şikâyet etti.
Sonuç: Tuncay Özkan iki ceza ve bir tazminat davasını kaybetti yani yargı beni akladı. Bu sorularla amacımın hakaret ve iftira olmadığı savcılık ve mahkeme kararlarıyla tescil gördü.
İlaveten öyle bir kitabın yazıldığının Mehmet Ağar (Adalet eski Bakanı ), Bilal Çetin(Vatan gazetesi eski Ankara Temsilcisi ) ve Mehmet Soysal (Milliyet’in halen CEO’su) gibi üç önemli yaşayan tanığı var.
Tuncay bu olayda suçüstü olduğu için susuyor ve soruyu mahkemeye verdim diye geçiştiriyor.