Medya ombudsmanı Faruk Bildirici yazdı: Işıl Özgentürk şiddetin pornografisini yaptı
Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, kişisel blogunda yayımladığı yazısında, Işıl Özgentürk’ün tartışmalara yol açan “Porno çukurunda debeleniyoruz” başlıklı yazısını eleştirdi.
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Cumhuriyet gazetesi yazarı Işıl Özgentürk'ün Batmanlı kadınları konu aldığı yazısını eleştirdi. Özgentürk'ün tepkiler sonrası “Batman halkından özür diliyorum” diye başlıklı açıklamasının özür metni olmadığını altını çizen Bildirici, "Işıl Özgentürk eleştirileri anlamamış ya da anlamazdan geliyor, umarım gerçek bir özürle insanların karşısına çıkar" düşüncesini dile getirdi.
Bildirici, "Gazeteciler için en büyük tuzaklardan biridir genellemeler. Bir olayı yeterince incelemeden eskimiş bilgilerinize, hele de bir dostunuzun yıllar önce söylediklerine dayanarak yazı yazarsanız bu tuzağa düşersiniz." görüşünü savundu.
"Özgentürk yazdıklarının doğru olduğunu savunmaya devam ediyor"
Bildirici, " Özgentürk, “Ben bölgede dolaşırken gördüğüm, duyduğum her şey yalanmış” diyerek, yazdıklarının doğru olduğunu savunmaya devam ediyor. Oysa yazısında bölgede dolaşırken gördüklerini, duyduklarını anlattığına dair bir ifadesi yoktu." değerlendirmesinde bulundu.
"Yazıdaki intihar istatistikleri yanlış"
Özgentürk’ün tecavüzün pornografisini yaptığını belirten Bildirici, Özgentürk’ün Batman’daki kadın intiharlarına ilişkin saptaması da sorunlu. Yazısında genç kızın intihar ettiğini aktardıktan sonra 'Batman’daki çok sayıdaki kadın intiharlarına bir sayı daha ekleniyor. Evet, Batman kadın intiharlarının en çok olduğu kenttir' diye vurguluyor." ifadesini kullandı.
Bildirici, "Aynı şekilde Batman’daki pek çok genç kızın bölgeye gelen bürokrat ve askerlerle evlilik hayalleri kurduğu da bir genelleme. Dahası bu genç kızların bürokrat ve askerlerle yatarak bekaretlerini kaybettikleri, bu yüzden kurtuluşu intiharda gördükleri ifadesi de çok aşağılayıcı. Yıllardır pek çok gazeteci, sosyolog ve bilim insanının araştırdığı, genç kızların intiharının nedenini Özgentürk’ün sadece bir dostunun geçmişteki sözlerine dayanarak bulduğunu ifade etmesi nesnel bir tavır olamaz." düşüncesini dile getirdi.
Bildirici yazısında şunları kaydetti:
"Özgentürk de yazısında Musa Orhan’ın tecavüzünü ayrıntılarıyla anlatıp, sonra da Batman’daki kızların bölgeye gelen bürokrat ve askerlerle birlikte olup bekaretlerini kaybedince çareyi intihar etmekte bulduklarını vurgulaması da yakışıksız olmuş. İpek Er de bekaretini kaybedip evlilik hayalleri gerçekleşmeyince kurtuluşu intiharda bulan bir kız durumuna indirgenmiş. Tecavüz sıradanlaştırmış.
Her ne kadar Işıl Özgentürk, köşe yazısında olup bitenleri “porno bataklığında debelenmeye” benzetip eleştirmeye kalkmış olsa da sonuç bu. Umarım yazısını bu gözle bir kez daha değerlendirip gerçek bir özürle insanların karşısına çıkar."
Ne olmuştu?
Batman Barosu Başkanı Hamit Çakan, yazısında öğretmen bir arkadaşının Batmanlı kadınlarla ilgili anlattıklarını aktaran Cumhuriyet gazetesi yazarı Işıl Özgentürk hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Işıl Özgentürk, bugün yayınlanan “Porno çukurunda debeleniyoruz” başlıklı yazısının bir bölümünde, 18 yaşındaki İpek Er’e cinsel saldırıda bulunarak ölümüne neden olmakla yargılanan Uzman Çavuş Musa Orhan’a yer verdi.
Yazısında öğretmen bir arkadaşının Batmanlı kadınlarla ilgili anlattıklarını aktaran Özgentürk’e tepki gösterildi.
Özgentürk, öğretmen arkadaşının anlattıklarını şöyle aktardı:
“Batman kadın intiharlarının en çok olduğu kenttir. O bölgeyi çok iyi bilen, bir öğretmen dostum şöyle anlatmıştı: ‘Buralarda kız çocuklarına hiç değer verilmez, babalar kız çocuklarını çocuktan saymaz, onlar okutulmazlar, mal gibi satılırlar. Mirastan onlara hiçbir pay düşmez. Herhangi bir beceri edinmeleri, yaşamlarını kendi ayakları üstünde sürdürmeleri için hiçbir yardım alamazlar. Bu durumdaki genç kızların iki seçeneği vardır: Ya dağa çıkmak ya da kentlerinde görev yapan asker, bürokrat biriyle evlenerek kurtulmak. Bu nedenle pek çok genç kız umutsuzca kendini kandırır, evlilik hayalleri kurar ve ansızın bürokrat, asker bir başka bölgeye tayin olur gider. Çoğu bekâretini kaybetmiş genç kızlar için intihar, bir kurtuluş olur.”