Medya Müfettişi söyleşileri kitap oldu!
Bir dönem TRT'nin çok takip edilen medya ve gündem programı Medya Müfettişi'nde yayınlanan söyleşiler, Nereden Nereye - Kırılma Öncesi Sorular 2009-2010 adı ile kitap oldu.
Medya Müfettişi programında gazeteci Serra Karaçam, 2009-2010 yıllarında Nedim Şener'den Vural Ergül'e dek çok sayıda konuğu ağırlayarak dönemin olaylarında farklı seslere mikrofon uzatmıştı. Aradan geçen on yıl zarfında o programda sorulan soruların ne kadar yerinde olduğunu gördük.
HSYK üye seçim metodunu düzenleyen anayasa değişikliği tartışmaları ardından, yargı darbe girişimlerini yaşadığımız bu yıllara gelindiğinde, ülkenin önünü kapatan zihniyetin şeffaf olmayan yapılara nasıl pas verdiği de ortaya çıkmakta. Zira grup liste yerine adayların bizzat yarışacağı metodu CHP Anayasa Mahkemesine taşımıştı.
Kitapta dönemin adalet bakanının; Dink Cinayeti davasında Türkiye'nin AİHM savunması, özel yetkili mahkemeler, Ali Suat Ertosun gibi tartışmalara dair cevapları da yer almakta.
Demokratik açılım, Habur dönüşleri ve Oslo'ya dair süreç, Kuzey Irak ile Türkiye ilişkileri de bugünü daha iyi tahlil etmek için okunmalı. KCK operasyonları ve açılım dönemini en çok gündeme taşıyan programda kim ne söyledi?
Medya Müfettişi'nde daha 2009'da, darbe davaları konuşulurken, Ruşen Çakır açıkça hükumetle asker arasında görünen kavganın aslında böyle olmadığını, şeffaf olmayan odaklar ile yönetim arasında kırılma yaşandığını aydınlatıyor.
Yine benzer şekilde Nedim Şener'in Dink cinayeti ihmaline dair gerçekleri yazması üzerine nasıl suikastın sanığından fazla bir ceza istemi ile yargılandığı da bir medya programı tarafından işlenmiş. Cemaatçi polislerin ihmalinin örtbas edilmek istendiği o dönem de cesur adımlar atan programdaki söyleşileri asıl bugün okumak önemli.
Karaçam, demokrasi ilüzyonu yorumu ile son sözünü yazdığı kitabında kamu yayıncılığının gerçekler üzerinden kurgulanmasının zaman içerisinde değeri anlaşılacak önemli bir vazife olduğunun da altını çiziyor. Gazetecilerin gazetecileri fişlediği, hakim savcıların birbirlerinin yürüttüğü soruşturmalara karşı kolluk üzerinden kontr atak yaptığı dönemde basının rolü de kitapta sorgulanmakta.
TRT’de bir ilki gerçekleştiren Karaçam farklı çizgilerden gazetecilere çeşitli konularda mikrofon uzatmıştı. Özellikle Ergenekon Davaları ile ilgili gazeteci ve yorumcuların haberlerine dair sorgulayıcı tarzı, kamu medya organında çalışıyor olup, bu davalardaki delillerin durumunu sanık avukatlarından da dinlemeyi seçmesi, kolluk ve yargıdan sızan belgeler üzerinden Ergenekon’un bir numarasını yazan gazetecileri ve kaynaklarını konuşması dikkat çekmişti.
Kitapta; Cengiz Çandar, Umur Talu, Orhan Miroğlu, Nedim Şener, Ruşen Çakır, Alper Görmüş, Tuncay Şekercioğlu, Yalçın Doğan ve Sadullah Ergin gibi isimlerin sorulara cevapları yer alıyor.
Serra Karaçam kimdir?
19 Mart 1983 yılında İstanbul Fatih’te doğdu. İlkokulu Üsküdar’da bulunan Altunizade Hafize Özal İlköğretim Okulu’nda tamamladı. Kadıköy İmam Hatip Lisesi ve ardından Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi bölümünden mezun oldu. Galatasaray Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Mikro MBA programını tamamladı.
Gazeteciliğe öğrenciyken 2003 yılında TGRT dış haber bölümünde başladı. Star TV’de dış haberler editörlüğü yaptı. Irak operasyonu sürecine dair haberleri ve dış gündemi, Ana Haber bülteni için hazırladı.
Daha sonra TGRT Haber TV’de dış haber editörlüğü ile birlikte haber spikerliği görevini üstlendi. 2005’te Washington DC’ ye giderek dil eğitimi aldı ve İhlas Haber Ajansı’na New York ve DC gündemli haberler hazırladı.
2007’de, yeni kurulan 24 TV kanalına geçerek sabah haberleri sunuculuğu görevini yürüttü.
İstanbul’un, 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi üzerine kurulan ‘2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’ basın müşavirliği görevinde bulundu.
2009’da, TRT2 kanalında başlayan ve TRT Haber’de süren, gündem üzerine medya kritik ağırlıklı bir program hazırlayıp sunmaya başladı. Medya Müfettişi isimli programında genel yayın yönetmenleri, köşe yazarları, muhabirler, kanaat önderleri, akademisyenler, bakanlar ve bürokratlar ile röportajlar gerçekleştirdi. Daha sonra TRT Haber’in Ana Haber Bülteni sunuculuğunu üstlendi. Programını ise haftalık olarak sürdürdü. Aktüel dergisine çeşitli sosyal ve siyasi içerikte haber dosyaları hazırladı.
2011’de, Al Jazeera Network’ün Türkiye üzerinden Türkçe yayın planıyla kurduğu ve siyasi gerekçelerle yayın hayatına geçirilmeyen haber kanalı projesinde, hazırlık döneminde 2013 Kasım’a kadar kapalı devre süren yayınlarda haber spikeri unvanıyla çalıştı. Kanalın, Online yayıncılık sürdürmeye karar vermesiyle dijital gazetecilik eğitimlerine katıldı. Kasım 2013’de kurum, TV yayıncılığına başlayamayacağını bildirerek küçülmeye gidene kadar burada çalıştı.
Ardından Ekonomi Gazetesi’nin Nabız adlı köşesinde yazılar kaleme aldı. Ve dijital blog gazeteciliğini sürdürdü. Avrupa ve ABD arasında anlaşması planlanan Transatlantik Anlaşmasının Avrupalı küçük üreticiler ve halk tarafından karşı çıkılan noktalarını ve Almanya protestolarını takip etti. G20 yansımalarını, Küreselleşme karşıtları ve destekçilerine dair panelleri ve saha çalışması ile hazırlanan raporları takip etti.
2014’te, bazı girişimcilik faaliyetleri denemeye karar vererek tekstil tasarımı üzerine çalışmalar yaptı.
2015’te, Los Angeles’a taşınmaya karar verdi. Tekstil, gayrimenkul ve yatırım danışmanlığı üzerine girişimlerini burada hayata geçirmek üzere çalışmalar yürüttü. Bu dönemde de blog gazeteciliğini sürdürdü ve Ekonomi Gazetesi’ne yazı yollamaya devam etti.
2016’da, Kudüs TV’de haber ağırlıklı programlar hazırladı ve sundu. Çeviri sesli makaleler hazırlayarak seslendirdi. Ardından bir yıl kanalın ana haber sunuculuğunu üstlendi. Bu dönemde Ortadoğu’da Şii Aksı, İran- Suudi Arabistan ve Türkiye gündemini, Suriye Savaşı ve Irak’taki gelişmelere paralel olarak takip etti. Filistin sorununda HAMAS içindeki bölünmüşlüğü ve konuyla ilgili İran’ın Lübnan üzerinden yürüttüğü Filistin siyasetini inceledi.
Ocak 2017’de, Bilimevi Basın Yayın A.Ş’de editöryel direktör görevini üstlenerek, aylık süreli bir yayın olan Kitabın Ortası dergisinin yönetmenliğini yapmakta.
HSYK üye seçim metodunu düzenleyen anayasa değişikliği tartışmaları ardından, yargı darbe girişimlerini yaşadığımız bu yıllara gelindiğinde, ülkenin önünü kapatan zihniyetin şeffaf olmayan yapılara nasıl pas verdiği de ortaya çıkmakta. Zira grup liste yerine adayların bizzat yarışacağı metodu CHP Anayasa Mahkemesine taşımıştı.
Kitapta dönemin adalet bakanının; Dink Cinayeti davasında Türkiye'nin AİHM savunması, özel yetkili mahkemeler, Ali Suat Ertosun gibi tartışmalara dair cevapları da yer almakta.
Demokratik açılım, Habur dönüşleri ve Oslo'ya dair süreç, Kuzey Irak ile Türkiye ilişkileri de bugünü daha iyi tahlil etmek için okunmalı. KCK operasyonları ve açılım dönemini en çok gündeme taşıyan programda kim ne söyledi?
Medya Müfettişi'nde daha 2009'da, darbe davaları konuşulurken, Ruşen Çakır açıkça hükumetle asker arasında görünen kavganın aslında böyle olmadığını, şeffaf olmayan odaklar ile yönetim arasında kırılma yaşandığını aydınlatıyor.
Yine benzer şekilde Nedim Şener'in Dink cinayeti ihmaline dair gerçekleri yazması üzerine nasıl suikastın sanığından fazla bir ceza istemi ile yargılandığı da bir medya programı tarafından işlenmiş. Cemaatçi polislerin ihmalinin örtbas edilmek istendiği o dönem de cesur adımlar atan programdaki söyleşileri asıl bugün okumak önemli.
Karaçam, demokrasi ilüzyonu yorumu ile son sözünü yazdığı kitabında kamu yayıncılığının gerçekler üzerinden kurgulanmasının zaman içerisinde değeri anlaşılacak önemli bir vazife olduğunun da altını çiziyor. Gazetecilerin gazetecileri fişlediği, hakim savcıların birbirlerinin yürüttüğü soruşturmalara karşı kolluk üzerinden kontr atak yaptığı dönemde basının rolü de kitapta sorgulanmakta.
TRT’de bir ilki gerçekleştiren Karaçam farklı çizgilerden gazetecilere çeşitli konularda mikrofon uzatmıştı. Özellikle Ergenekon Davaları ile ilgili gazeteci ve yorumcuların haberlerine dair sorgulayıcı tarzı, kamu medya organında çalışıyor olup, bu davalardaki delillerin durumunu sanık avukatlarından da dinlemeyi seçmesi, kolluk ve yargıdan sızan belgeler üzerinden Ergenekon’un bir numarasını yazan gazetecileri ve kaynaklarını konuşması dikkat çekmişti.
Kitapta; Cengiz Çandar, Umur Talu, Orhan Miroğlu, Nedim Şener, Ruşen Çakır, Alper Görmüş, Tuncay Şekercioğlu, Yalçın Doğan ve Sadullah Ergin gibi isimlerin sorulara cevapları yer alıyor.
Serra Karaçam kimdir?
19 Mart 1983 yılında İstanbul Fatih’te doğdu. İlkokulu Üsküdar’da bulunan Altunizade Hafize Özal İlköğretim Okulu’nda tamamladı. Kadıköy İmam Hatip Lisesi ve ardından Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi bölümünden mezun oldu. Galatasaray Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Mikro MBA programını tamamladı.
Gazeteciliğe öğrenciyken 2003 yılında TGRT dış haber bölümünde başladı. Star TV’de dış haberler editörlüğü yaptı. Irak operasyonu sürecine dair haberleri ve dış gündemi, Ana Haber bülteni için hazırladı.
Daha sonra TGRT Haber TV’de dış haber editörlüğü ile birlikte haber spikerliği görevini üstlendi. 2005’te Washington DC’ ye giderek dil eğitimi aldı ve İhlas Haber Ajansı’na New York ve DC gündemli haberler hazırladı.
2007’de, yeni kurulan 24 TV kanalına geçerek sabah haberleri sunuculuğu görevini yürüttü.
İstanbul’un, 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi üzerine kurulan ‘2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’ basın müşavirliği görevinde bulundu.
2009’da, TRT2 kanalında başlayan ve TRT Haber’de süren, gündem üzerine medya kritik ağırlıklı bir program hazırlayıp sunmaya başladı. Medya Müfettişi isimli programında genel yayın yönetmenleri, köşe yazarları, muhabirler, kanaat önderleri, akademisyenler, bakanlar ve bürokratlar ile röportajlar gerçekleştirdi. Daha sonra TRT Haber’in Ana Haber Bülteni sunuculuğunu üstlendi. Programını ise haftalık olarak sürdürdü. Aktüel dergisine çeşitli sosyal ve siyasi içerikte haber dosyaları hazırladı.
2011’de, Al Jazeera Network’ün Türkiye üzerinden Türkçe yayın planıyla kurduğu ve siyasi gerekçelerle yayın hayatına geçirilmeyen haber kanalı projesinde, hazırlık döneminde 2013 Kasım’a kadar kapalı devre süren yayınlarda haber spikeri unvanıyla çalıştı. Kanalın, Online yayıncılık sürdürmeye karar vermesiyle dijital gazetecilik eğitimlerine katıldı. Kasım 2013’de kurum, TV yayıncılığına başlayamayacağını bildirerek küçülmeye gidene kadar burada çalıştı.
Ardından Ekonomi Gazetesi’nin Nabız adlı köşesinde yazılar kaleme aldı. Ve dijital blog gazeteciliğini sürdürdü. Avrupa ve ABD arasında anlaşması planlanan Transatlantik Anlaşmasının Avrupalı küçük üreticiler ve halk tarafından karşı çıkılan noktalarını ve Almanya protestolarını takip etti. G20 yansımalarını, Küreselleşme karşıtları ve destekçilerine dair panelleri ve saha çalışması ile hazırlanan raporları takip etti.
2014’te, bazı girişimcilik faaliyetleri denemeye karar vererek tekstil tasarımı üzerine çalışmalar yaptı.
2015’te, Los Angeles’a taşınmaya karar verdi. Tekstil, gayrimenkul ve yatırım danışmanlığı üzerine girişimlerini burada hayata geçirmek üzere çalışmalar yürüttü. Bu dönemde de blog gazeteciliğini sürdürdü ve Ekonomi Gazetesi’ne yazı yollamaya devam etti.
2016’da, Kudüs TV’de haber ağırlıklı programlar hazırladı ve sundu. Çeviri sesli makaleler hazırlayarak seslendirdi. Ardından bir yıl kanalın ana haber sunuculuğunu üstlendi. Bu dönemde Ortadoğu’da Şii Aksı, İran- Suudi Arabistan ve Türkiye gündemini, Suriye Savaşı ve Irak’taki gelişmelere paralel olarak takip etti. Filistin sorununda HAMAS içindeki bölünmüşlüğü ve konuyla ilgili İran’ın Lübnan üzerinden yürüttüğü Filistin siyasetini inceledi.
Ocak 2017’de, Bilimevi Basın Yayın A.Ş’de editöryel direktör görevini üstlenerek, aylık süreli bir yayın olan Kitabın Ortası dergisinin yönetmenliğini yapmakta.