MEDYA HABERİ ATLADI HEM DE UZUN ATLADI!

Tarık Toros medyanın gözden kaçırdığı o haberi köşesinde yazdı.

Medyanın uzun atladığı cenaze

Bir gazeteci, herkesin gözü önünde cereyan eden bir olayı, daha hızlı ve dikkatli davranıp diğerlerine fark ettirmeden patlatırsa, meslektaşlarına haber atlatmış olur. Bu, eğer kritik bir haberse uzun atlanmış olur.
İşte geçen pazar günü de böyle oldu.

Fakat bu defa, bütün medya haberi atladı hem de uzun atladı.

Haftanın olayı ve haftanın adamları

Biliyorsunuz... 28 Şubat "postmodern" darbesinin 15'inci yıldönümü çeşitli etkinliklerle yadedilirken, Can Ataklı'nın tanık olduğu bir olayı anlatması, ortalığı karıştırmıştı.

Ataklı, 28 Şubat'ın çetin günlerinde, Doğru Yol Partili bakan ve milletvekillerinin çeşitli telkinlerle istifaya zorlandığını belirtmiş ve bir isim vermişti: Dönemin Turizm Bakanı Bahattin Yücel.

Ataklı, o dönem Sabah'ta çalışıyordu.

Hatırlatayım... Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu, Can Ataklı'yı Bahattin Yücel'e yollar. Mutlu'ya enteresan bir bilgi ulaşmıştır. Buna göre, rakip medya kuruluşu Hürriyet gazetesinin elinde Bahattin Yücel'le ilgili yolsuzluk dosyaları vardır, istifa etmezse bunu yayınlama ihtimali söz konusudur.

Bahattin Yücel, hem Can Ataklı'nın hem de Zafer Mutlu'nun yakın arkadaşıdır. Ataklı durumu Bahattin Yücel'e anlatır. Bakan Yücel, çok etkilenir. Ailesini toplayıp istifa kararı alır.

Olay buydu... Haliyle büyük gürültü koptu. Türkiye, tam bir hafta bunu tartıştı.

Neticede...

İddia sahibi Can Ataklı, tanıklığından geri adım atmadı.

Zafer Mutlu, "Doğru değil. Can Ataklı bazı şeyleri karıştırıyor" dedi.

Ertuğrul Özkök, yalanladı. Bahattin Yücel'in doğrulaması halinde istifa edeceğini ilan etti.

Aydın Doğan, "Böyle yapmışlarsa şerefsiz ve ahlaksızdırlar" dedi, vesaire...

Diyeceksiniz ki... Bunları biliyoruz, medyanın uzun atladığı haber ne?

Finali kimse çekemedi

Geçen hafta Bahattin Yücel'in annesi Vehbiye Yücel vefat etti.

Cenazesi, 11 Mart Pazar günü, Şişli Camii'nden öğle namazını müteakip kaldırıldı. Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Ve yukarıda özetlediğim olayın tarafları, bu cenazede buluştu.

Kızının ölümünden beri cenazelere gitmeyen, gidemeyen Zafer Mutlu, Şişli Camii'ndeydi.

Can Ataklı oradaydı.

İkisi de kadim dostlarını bu en acı gününde yalnız bırakmamıştı.

Ne söylenirse söylensin, nasıl sıkıntılara yol açarsa açsın... Hayat devam ediyordu.

Bir cami avlusunda bile olsa, önceki haftanın en çok konuşulan üç adamı bir musalla taşının etrafında buluşmuş, tokalaşmış, hasbıhal etmişti. Ama medyadan kimse yoktu.

Gel de yanma!

Bir hafta konuştuk, finaldeki kareyi çekmek kimseye nasip olmadı işte.

Tarık Toros/Bugün