Medya dünyası bu olayı konuşacak! Hangi kanalda 'Titan Zinciri' skandalı patladı?

Sevgili Radar dostları gün geçmiyor ki dostlarım bana medyamızdaki akıl almaz olayları aktarmasın. Geçen yazımda hatırlayacaksınız Türkiye’nin seçkin gazetelerinden birinde sözde Tv eleştirmeni ile ilgili bir skandalı kaleme almıştım. Hanımefendi bu kişinin senaryosunu beğenmeyen kanalı yerden yere vurmaya başladığını bu konunun gazete patronuna gitmesine karşın herhangi bir yaptırımın söz konusu olmadığını sizlere aktarmıştım. Bu yazı yüzünden ABD doları gibi sinir katsayım yukarı yönde bir ivme kazanınca sevgili doktorum bana sitem etmekten geri durmadı. Evden çıkarken bana "sakın sinirlerini yerinden oynatacak yazılar yazma" dedi. Ben de tam söz vermiştim ki, posta kutuma bir mail düştü. Aman düşmez olaydı!

Ağlasam mı, üzülsem mi, sinirden pizza siparişimi versem bilemedim. Kızdığımda genelde yemeğe veririm kendimi de! Amma abarttın sende diyenleri duyuyor gibiyim. Ama yazdıklarımı okuyunca sizde bana hak verecek hatta pizzanın yanına tatlıyı da gömeceksiniz eminim.

Şimdi yaşı benim gibi 50’liyi deviren meslektaşlarım yakından hatırlar, Titan Saadet Zincirini.. Hafızaları biraz tazeleyelim…20 yıl önce İzmir Hilton Otel’indeki şaşalı yaş günü partisiyle tüm Türkiye gibi biz gazetecilerde tanımıştık Kenan Şeranoğlu’nu ve 16 bin kişiyi dolandırmaktan cezaevine girmişti. Sonrası malum Lamborgini ile gezip tozan Şeranoğlu, cezaevinden çıktıktan sonra halk otobüsüyle seyahat eder olmuştu.

Ocak 1998’deki ‘yaş günü partisi’ Şeranoğlu ve 'Titan' için sonun başlangıcı olmuştu sevgili dostlar. Ama ‘Titan’ kelimesi beraberinde, ‘saadet zincirleri’nin de birçok türevinin önünü açacaktı… Birazdan okuyacaklarınızda bu türevlerden biri üstelik bir medya kuruluşunda..
Yer, İstanbul’da anlı şanlı bir TV kanalı… Tarih 2017…

Şimdi anlı şanlı bir televizyon kanalımızın uyanık müdürlerinden biri birgün; “…arkadaşlar sizde benim gibi maaşlarımızın azlığından muzdaripsiniz. Patronlar bunca emeğimize ve özverili çalışmamıza rağmen bize zam yapmıyor. Benim makus kaderimizi değiştirmeye yönelik bir fikrim var” der… Evet, sorun ortaktır ve alternatif çözüme kapılar ve cepler açıktır.

Uyanık müdürümüz ve onun yaverleri yeni bir “Saadet Zinciri” için gerekli koşulları hazırlar. Ardından da, ‘haydi pamuk eller cebe’ der ve personelden yüksek faiz karşılığı para toplamaya başlar. Temizlik görevlilerinden tutun da ulaştırma personeline, muhabirden tutun da yönetmenine kadar kimi arasanız bu zincirin bir halkası olur. Nasıl olunmasın ki, ‘milyonlarca lira yüksek aylık faiz’ söz konusudur. Kimisi bu karlı kazanç uğruna arabasını satar, kimisi de altınlarını bozdurur. Paraları toplayan yöneticimiz spiker nişanlısına düğün hediyesi olarak AUDİ Cip alır. Bu hediye ‘zincirdeki’ bazı halkaları rahatsız etse de yöneticinin konumundan dolayı susmayı tercih ederler.

Ve derken ‘kar paylarının’ ödenme vakti gelir çatar. Ancak, o anlı şanlı yöneticimiz her nedense ‘kar paylarını’ bugün-yarın diyerek ödemez. Homurtuların yükselmesi üzerine yönetici nişanlısından hediyesini satmasını ister. Şimdi sıkı durun, spikerimiz net bir şekilde ‘hayır satmam cipimi' der hatta yüzüğü atma noktasına gelir. “No Money-No Honey” olayı yani…

Koca kanal ‘saadet zinciri’ skandalı ile çalkalanırken bazı ‘uyanık’ yöneticiler paralarını kurtarır. Ama gelin görün ki ‘garip- gureba’ takımı ise parasını alamaz. Bu durum karşısında ‘üç maymunu’ oynayan yönetim duruma el koyar ve o yöneticiyi zorunlu izne çıkartır ve; “… git para bul ve öde bu insanların parasını” der.

Bu etik dışı davranış karşısında bulunan çözüm budur sevgili Radar dostları…
Oysa, Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci, son dönemde sanal çiftlik oyunlarıyla gündeme gelen ve saadet zinciri olarak bilinen piramit sistemlerin vatandaşların mağdur olmasına yol açtığını ve bu konuda yoğun şikayet aldıklarını söyleyerek uyarmıştı bizi. Ama o Tv kanalındaki arkadaşlarımız haberleri izlemediklerinden olsa gerek bakanımızın sözlerini işitmemişlerdi.

Şimdi yeni başlayanlar için ‘Saadet Zinciri’ nedir ona bakalım… Vikipedi’ye göre; Titan Saadet zinciri, 1990'lı yıllarda ortaya çıkmış bir para kazanma sistemi olan piramit sistemin halk arasındaki ismidir. Kurucu: Kenan Şeranoğlu

İnci Sözlük’teki bazı tanımlamalara göre ise; “..Saadet kelimesi zincirdeki halkaların kenetlenmişliğinden diil, zincire takılı olan pırlantanın ışltısını boynunda yedi düvele sallandıra sallandıra gösteren kişinin hazzından almış olan bi tamlama... Bir başka tanıma göre ise; “..vakti zamanında Türkiye'nin yüzde 20’sinin dahil olduğu para zinciri”.

Şimdi siz bu kadarcık olayda ‘ne var canım’ diyorsunuzdur. Haklısınız burası Türkiye, hiçbir olay sizi hayretler içinde bırakmıyor değil mi? O zaman ben de size yine bu anlı şanlı kanalımızla ilgili azıcık, mini minnacık bir dedikodu daha vereyim sizde rahat edin ben de…

Şimdi, bu anlı şanlı kanalımızda ‘saadet zinciri’ skandalının dumanı tüterken, bir de ‘fazla mesai skandalı’ patlak vermesin mi? Bazı aklı evveller karşılıklı olarak gelmeyen arkadaşlarının kartlarını sisteme okutarak ‘fazla mesai’ alınmasını sağlar. ‘Fazla mesai yolsuzluğunu’ uzunca bir dönem kimsecikler fark etmez ya da ‘göz yumulur!’ Onun orası bilinmez, hatta bir dedikoduya göre; ‘gönlü yaralı’ bir kızımız durumu haber uçurur bilmesi gerekenlere!

Niye mi?

Çünkü, o anlı şanlı kanalımız bildiğiniz Dallas dizisi gibi bir durumdadır. Hani şu 80’li yıllara damgasını vuran ABD yapımı dizide ‘aganigi-naganigili’, ‘ilişki ağları’ bizleri hayrete düşürmüştü ya.. Bu kanalımızda benzer ilişki durumları her köşede konuşuluyormuş.. Ve bu ilişki ağı içindeki kızımız aynı kanalda yönetici durumundaki beyfendinin kendisini yine aynı kanalda çalışan bir başka bayan ile aldattığını öğrenince adeta çıldırır ve sonrası ise malum ihbarlar… Ne diyelim..!

Patron katında ise “yahu bu nasıl iştir arkadaş” diyen üst yönetim radikal kararlar almak üzere düğmeye basmış durumda… Gelen ilk duyumlar, ‘adı ve torpili’ ne olursa olsun bu kişilerle yollar ayrılacak ve hızlı bir şekilde yeniden yapılanmaya gidileceği yönünde.. Bekleyip göreceğiz..!
.........

Evet, bu olayın yaşandığı anlı şanlı kanalı ve bu ‘utanç verici’ olaylar zincirinin varacağı son noktayı çok merak ediyorsunuz biliyorum.. Ama inanın ben de en az sizin kadar merak etmekteyim. Bu olaylar ‘adli’ bir hüviyete bürünür mü? Yoksa, ‘kol kırılır yen içinde mi kalır?’ ve o anlı şanlı yöneticiler hala o kanalda çalışmaya devam mı eder göreceğiz.

Ha bu olay ört bas edilirse merak etmeyin MedyaRadar burada.. Durmak yok, yazmaya devam..

Kalın Sağlıcakla…

RADAR OPERATÖRÜ