MEDYA DERNEĞİ "ODA TV BASKINI" İÇİN BEKLENEN AÇIKLAMAYI YAPTI!

Medya Derneği Oda TV'ye düzenlenen polis baskını sonrası yaşanan gözaltına almalar ile ilgili bir basın açıklaması yaptı

Medya Derneği tarafından yapılan açıklama şöyle:

Gazeteci Darbeye Karşıdır

Son bir kaç yıldır ülkemizde yürütülen soruşturmalarda çeşitli darbe girişimlerinin yapıldığı yönünde çok ciddi iddialar ortaya atılmıştır. Medya Derneği bunların en kapsamlı şekilde araştırılmasını ve varsa suçlularının bir an önce ortaya çıkarılmasını istemektedir.

Çünkü;

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19. maddesine göre: ”Her ferdin fikrini açıklama hürriyeti ve hakkı vardır. Bu hak, fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları konu olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.”

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesine göre: “Herkes görüşlerini açıklama ve anlatma özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir.”

Mevcut anayasamızın 26. Maddesine göre ise: ”Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya baska yollarla tek basına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestligini de kapsar.”

Tarih bize defalarca göstermiştir ki darbe girişimleri başarılı olduğunda yukarıda sözü edilen tüm haklar askıya alınmaktadır. Bu nedenle darbe girişimi ciddi bir suçtur ve temel haklara karşı işlenmiş bir insanlık ayıbıdır. Hiç bir kimsenin veya meslek grubunun her ne sebeple olursa olsun bu suçu ve bu ayıbı işleme ayrıcalığı bulunmamaktadır.

Medya Derneği demokrasinin, medyada çeşitliliğin ve basın özgürlüğünün yanındadır. Gazeteciliğin sağladığı yasal imkanlar ve toplumsal itibar kullanılarak farklı düşünenlerin baskı altına alınmasına ve darbe girişimlerine yardım ve yataklık edilmesine ise şiddetle karşıdır.

Medya Derneği’nin ısrarla vurguladığı konu şudur: Gazetecilerin mesleki faaliyetlerini yürütürken soruşturma geçirmesi veya mahkemelere düşmesi kabul edilebilir bir uygulama değildir; ancak meslek dışına çıkarak cunta ve darbe faaliyetlerine iştirak etmek gibi ciddi iddialar söz konusu olduğunda hukukî süreci sonuna kadar beklemek gerekmektedir.

Demokrasi karşıtı faaliyetlerde bulunmak ve darbe kışkırtıcılığı yapmak gibi suçlar sadece gazeteciler için değil bütün meslekler için utanç vericidir.