Meclis'te kiracıları koruma önergesi reddedildi

İYİ Parti, TBMM Genel Kurulu’nda artan kira bedelleri ile ilgili araştırma önergesi verdi.

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, kontrolden çıkan kira ücretlerine karşı yurttaşların korunması için TBMM Başkanlığına araştırma önergesi verdi. Önerge AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.

İYİ Parti, TBMM Genel Kurulu’nda kiracıların kira ödeme zorluğu karşısındaki mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla Meclis araştırması önergesi verdi.

YOKUŞ: 2014 YILINDA EV SAHİBİ OLMA ORANI YÜZDE 61 İKEN 2020 YILINDA YÜZDE 58'E GERİLEMİŞTİR

İYİ Parti’nin söz konusu araştırma önergesinin gündeme alınması ile ilgili önerisinin görüşmeleri sırasında, önergenin gerekçesini açıklayan Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, şunları söyledi:

Anayasamıza göre barınma hakkı, kamusal bir haktır. Anayasamız; ‘Herkes, temel insani ihtiyaçlarını karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır bir biçimde, konut ve barınma hakkına sahiptir’ diyor. Bilindiği gibi Türkiye’de her geçen yıl, ev sahibi olma oranı düşüyor. Örneğin 2014 yılında ev sahibi olma oranı yüzde 61 iken 2020 yılında yüzde 58'e gerilemiştir.

TÜİK İnşaat Maliyet Endeksi verilerine göre 2020-2021 Mart ayları arasında inşaat giderlerinde yüzde 32 artış olurken 2021-2022 Mart ayları arasında yani son bir yılda artış 3 kat artmış ve yüzde 102'ye ulaşmıştır. İnşaat malzemelerindeki bu fahiş artışlar kira fiyatlarını tetiklemektedir.

Başta İstanbul ve Ankara gibi metropol şehirlerimiz olmak üzere, bir yılda kira artışları yüzde 100'ün üzerine çıkmıştır; bu oran İstanbul'da yüzde 112'yi, Ankara'da ise yüzde 107'yi geçmiştir. TÜİK verilerine göre, ülkemizde kirada oturan vatandaşlarımızın oranı yüzde 42'dir.

“HANGİ İŞÇİ AYLIK 14 BİN LİRA, 28 BİN LİRA- KİRA ÖDER GİBİ KONUTUNUN PARASINI ÖDEYECEK”

Yokuş, büyükşehirlerde evlerin açık arttırmayla kiraya verildiğine dikkat çekerek, kira artış fiyatlarının kontrolden çıktığını belirtti. Yokuş şöyle konuştu:

Türkiye tarihinde bir ilk yaşanıyor. İstanbul gibi büyükşehirlerde evler açık artırmayla kiraya verilmeye başlanmıştır. Bununla birlikte, ev arayan kiracıları bir araya toplayarak kiracı seçme usulüyle evleri kiralamaya çalışan emlakçı ve ev sahipleri de türemiştir. Yine, bazı ev sahipleri tahliye için kiracılara boş kâğıtlar imzalatırken ‘ya kirayı artır ya da çık’ baskısı yapanların sayısı her geçen gün artmıştır. Kira fiyat artışları artık kontrolden çıkmıştır. Yüksek kira talepleri kiracıları evsiz bırakma noktasına getirmiştir. Ev sahibi ve kiracı kavgaları başlamıştır. Tüm bu yaşanan olumsuzlukların sebebi, Hükûmetin konut kiralama ve satışını tamamen serbest piyasanın insafına bırakmış olmasıdır. Birçok ilde orta hâlli bir dairenin kirası bile asgari ücretin üstüne çıkmıştır.

Siyasi iktidar, evi olmayana, 2 milyon liraya kadar yüzde 0,99 faizle on yıllık ödemeli kredi vereceğini müjdeliyor. Yine 1 milyon liraya yüzde 0,99 faizle on yıllığına ev sahibi olmalarını salık veriyor. Soruyorum size: Hangi memur, hangi emekli, hangi işçi, hangi dar ve sabit gelirli -aylık 14 bin lira, 28 bin lira- kira öder gibi konutunun parasını ödeyecek?

KENANOĞLU: MUTLAKA BİR ÜST SINIR BELİRLENEBİLİR ÇÜNKÜ BUNLAR EV SAHİPLERİNİN İNSAFINA BIRAKILACAK DURUMDA DEĞİL

HDP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu da şunları söyledi:

Sorunun kaynağı ev sahipleri de değildir, sorunun kaynağı kiracılar da değildir; sorunun kendisi, ülkedeki ekonomi, enflasyon, maliyet artışları ve buradan kaynaklı olarak da gelinen sonucun ta kendisidir. Bunları aşmak gerekiyor ama bu konuda yapılan açıklamalar, örneğin en son Cumhurbaşkanının yaptığı açıklama -dar gelirlilere 0,99 faizle kredi mevzusu- hiçbir dar gelirlinin işine yaramadığı gibi, tam tersine, müteahhitlerin elini ovuşturmasına sebep oldu ve konut fiyatlarının artmasına da sebebiyet verdi yani konut fiyatlarında yüzde 50'ye yakın bir artış meydana geldi. Tabii, bu artışların tamamı kiracıları da kapsıyor ama bunlara çözüm üretmek gerekiyor. Tabii, çözüm noktasında öneriler var yani uzmanların önerileri var, bunları dikkate almak gerekiyor. Bir defa, hakikaten bu kadar yüksek enflasyonun ve bu kadar yüksek kira artışının olduğu bir yerde mutlaka üst sınır, limit belirlenmeli. Bu limit, çeşitli kriterlere göre belirlenir.

Tabii, dünyanın çeşitli ülkelerinde, yüksek enflasyon uygulanan ülkelerde bunun örnekleri var, bunlar araştırılabilir ve mutlaka bir üst sınır belirlenebilir çünkü bunlar ev sahiplerinin insafına bırakılacak durumda değil.

ERBAY: KENDİ VATANDAŞIMIZ EV BULAMAZKEN SİZ GİDİYORSUNUZ, YURT DIŞINDA BİZİM ÜLKEMİZİ PAZARLAYACAK ŞİRKETLERİ DESTEKLİYORSUNUZ

CHP Grubu adına konuşan Muğla Milletvekili Burak Erbay ise şunları söyledi:

Ülkenin ekonomik durumu malum; açlık sınırının altında yaşayan yaklaşık 26 milyon insan var, yoksulluk sınırının altında yaşayan 51 milyon insanımız var ve istatistiklere göre de yüzde 30 civarı insanımız kirada oturmakta. Açıklanan rakamlara göre de -ne hikmetse- mayıs ayı kira artış oranı yüzde 34,46 ama sektör temsilcilerinin açıklamalarına baktığımızda, bu oran yüzde 50'leri ve yüzde 100'leri bulmakta. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırma Merkezinin yaptığı araştırmaya göre de yıllık kira artış oranı İstanbul'da yüzde 112, Ankara'da ise yüzde 106.

Şimdi, bunların sonucunda ne oluyor? Tabii ki insanlar kiralarını ödeyemiyorlar, ciddi hukuki sorunlarla karşılaşıyorlar… Peki, siz bunu çözmek yerine ne yapıyorsunuz, biliyor musunuz? Cumhurbaşkanlığının Ahlat'taki kışlık sarayının yanına bakanlar için 151 milyon liraya 9 tane lüks konut yapıyorsunuz. İşte, anlayışınız maalesef bu, bunun sıkıntısını da vatandaş çekmek zorunda kalıyor…Bir gece, Cumhurbaşkanının kararıyla, yurt dışında ülkenin topraklarını, gayrimenkullerini pazarlayan şirketleri destekleme kararı alıyorsunuz. Kendi vatandaşımız ev bulamazken siz gidiyorsunuz, yurt dışında bizim ülkemizi pazarlayacak şirketleri destekliyorsunuz.

TAN: 2012 YILINDA EV SAHİPLİĞİ ORANI YÜZDE 36 İKEN ŞU ANDA BU YIL YÜZDE 69 SEVİYESİNE ÇIKMIŞTIR

AKP grubu adına söz alan Kütahya Milletvekili Ahmet Tan ise şunları söyledi:

Vatandaşlarımızın maruz kaldığı sıkıntıları biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi ekonomi programımızın ilk ayağı, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmekten vazgeçmemektir. İkinci aşama istihdamdır, üçüncü olarak da bir yandan fiyat artışlarını kontrol altına alarak diğer yandan geliri yükseltmektir. Bu arada istatistiki bir bilgi vereyim: 2012 yılında ev sahipliği oranı yüzde 36 iken şu anda bu yıl yüzde 69 seviyesine çıkmıştır.