Meclis Başkanı Kahraman'dan Akşener'e sert yanıt: 'Taşeronluğa teşne müflis bir siyasetçi'

Meral Akşener, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın kendisine "Meral Kılıçdaroğlu" dediğini belirterek Kahraman'a yönelik açık mektup yayımlamıştı.

MHP’nin muhalif isimlerden Meral Akşener’in, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman’a yanıtıyla ilgili TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı bir açıklama yayınladı.

Meral Akşener iki gün önce sosyal medya hesabından TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a yönelik açık mektup yayımlamıştı. Akşener, mektubunda Kahraman'ın kendisi ile ilgili "Şu Meral Kılıçdaroğlu mu?" ifadesini kullandığını öğrendiğini ifade ederek, Kahraman’ı çok sert bir dille eleştirmişti. Kahraman’a, "Bir kadının soyadının ancak evlilik vasıtası ile değişeceği açık bir gerçek olmasına rağmen, bu kadar alçak ve şerefsiz bir yakıştırmayı yapmışsınız" diyen Meral Akşener, "İftar sofrasında bile böyle bir yakıştırma yapabildiğinize göre islam sizin üzerinizde sadece bir gömlek, belki bir üniforma" demişti.

Akşener’in açık mektubunun ardından İsmail Kahraman’a bağlı TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı açıklama yaptı. Açıklamada, “Siyasi literatürde makul karşılanacak, siyasi görüşlerin müşterekliğini ifade eden bir teşbih” ifadeleri ile Kahraman’ın “Meral Kılıçdaroğlu” ifadesini kullandığı doğrulandı. Açıklamada, “Meral Kılıçdaroğlu” ifadesinin kullanılmasının nedeni şöyle savunuldu:

“İki kişi arasındaki fikir ve siyasi söylemlerdeki paralelliği ifade eden bir teşbihi kişilerin mahremiyeti ve özel hayatı ile ilgili olarak algılamak cahillik veya art niyetliliktir.”

TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a bağlı TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle:

“Ramazan ayında İstanbul’da İş Dünyası Vakfı tarafından düzenlenen iftar yemeği sonrasında Sayın Meclis Başkanımızın ayaküstü birkaç kişi ile arasındaki konuşmada geçen masum bir teşbih, muhatapları tarafından gündem oluşturmaya ve gündemde kalmaya yönelik art niyetli bir şekilde kamuoyuna yakışıksız ifadelerle yansıtılmıştır.

Siyasi literatürde makul karşılanacak, siyasi görüşlerin müşterekliğini ifade eden bir teşbihin zorlamayla bir mağduriyet söz konusuymuş gibi paylaşılması, “mal bulmuş mağribi gibi” ucuz ve seviyesiz bir siyasi polemik konusu yapılma çabası kabul edilebilir bir durum değildir.

İki kişi arasındaki fikir ve siyasi söylemlerdeki paralelliği ifade eden bir teşbihi kişilerin mahremiyeti ve özel hayatı ile ilgili olarak algılamak cahillik veya art niyetliliktir.

Toplumumuzun gelenek görenek, örf ve adetlerini göz önüne aldığımızda bir bayanın ağzına alamayacağı, böylesi çirkin sözlerle, Saygıdeğer Meclis Başkanımıza fütursuzca saldırması en hafif ifadeyle edep sınırlarını aşmaktır.

15 Temmuz hain darbe teşebbüsü öncesinde “Yurtta sulh” ifadesini yaptığı toplantıların tamamında slogan haline getiren, aynı tarihlerde katıldığı televizyon programlarında, milletvekili olmamasına, herhangi bir siyasi partinin genel başkanı konumunda bulunmamasına ve ufukta da seçim olmamasına rağmen “Yakında Başbakan olacağım.” ifadelerini kamuoyuyla paylaşan, taşeronluğa teşne müflis bir siyasetçinin muhatap alınması söz konusu değildir.

Bu açıklama kamuoyunun gerçekleri öğrenmesi ve doğru bilgilendirilmesi gayesi ile zorunlu olarak yapılmıştır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”