Mayo reklamlarında sansür yeniden hortladı!
En son 2007’de mayo üreticilerinin yaşadığı ‘sansür’ gerilimi yeniden hortladı. Şehri saran billboardlarda çeşitli markaların mayo ve bikini reklamları makas yedi. İstanbul’daki mayo reklamlarının üstü var altı yok!
Bundan 7 yıl önce, bazı mayo reklamlarının toplandığı iddiasıyla mayo markaları ciddi sıkıntı yaşamıştı. Reklamların izin merci konumundaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi her hangi bir sansür olmadığını söylese de mayo markaları tam tersini dile getirmişti. O krizden akıllarda kalan ise reklamlarını yayınlatamadığını söyleyen Zeki Triko’nun patlıcanlı, biberli ilanlarla şehri donatması olmuştu.
KENTSEL TASARIM ONAYLIYOR
İstanbul’da açıkhavada yayınlanacak bütün ilanlar Kentsel Tasarım tarafından onaylanması gerekiyor. Şu anda İstanbul’u saran billboardlarda mayo veya bikinili hiçbir kadının tam fotoğrafı yok. Kadınların özellikle bacaklarının kesildiği görülüyor. Aralarında Koton, Penti, Calzedonia, Kom gibi markaların da bulunduğu açıkhava reklamlarının makas yediği net görülüyor. İsminin açıklanmasını istemeyen bir firma sahibi, “Kentsel Tasarım bizim reklamları onaylamadı ve arada birkaç git gel ile kesile kesile kadınlar bacaksız kaldı” dedi.
ORJİNAL DEĞİLLER
Markaların söz konusu koleksiyon çekimlerinin orijinal fotoğrafları ile, billboard ve duraklarda yayımlanan reklam fotoğrafları arasındaki fark sansürü gözler önüne seriyor. Örneğin Koton’un mayosu, o kadar çok makaslanmış ki reklamdaki ürün bir büstiyer mi yoksa mayo mu anlaşılmıyor. Penti’nin ‘Karıştır Yakıştır’ sloganlı reklamında sahile uzanmış iki kadının üzerine kapatılan geniş banttan sadece omuzları görünüyor. Kom’un bikini reklamlarında da kadınların kasıktan aşağısı görünmüyor. Nivea güneş kremi reklamlarında da kadınlar bacaksız.
Adriana Lima’nın bacağını söktüler
Ünlü model Adriana Lima’nın yer aldığı Veet reklamı için, özel kabartma billboard’lar hazırlandı. Üzerinde mini beyaz bir elbise olan Lima’nın bacakları, şehrin birkaç yerinde saldırıya uğradı. Maçka’daki billboard’da Lima’nın bacakları söküldü. Calzedonia’nın ve Intimissimi’nin otobüs duraklarındaki iç çamaşırı ve çorap reklamlarının üzerine kısa süre önce üzerinde “Ya sizin kızınız olsaydı” ve “Kadın teşhirine hayır” yazan sticker’lar yapıştırılmıştı. Türkiye’nin farklı yerlerinde ise iç giyim, çorap, mayo, epilasyon reklamlarının üzerine “Edep yahu- Ahlaki ve manevi tahribata hayır” yazıyarıyla saldırılmıştı. Hatta Instagram’da “EdepYahu” etiketi altında, sticker yapıştırılan ilanlar sergileniyor. Diğer pek çok moda markası ve hatta Algida gibi dondurma markaları bile saldırıya uğrayabiliyor. Türkiye, vandalizmin en az görüldüğü ülkelerden biri olarak durak ve billboard’lara çok fazla saldırı yaşamıyor ancak, ‘yaşam tarzına’ yönelik reklamlara saldırı olduğu görülüyor.
Sıkıntı olunca reklamı bıraktık
Açıkhava reklamlarının büyük tartışma yarattığı 2007 yılında, olayın aktörlerinden biri de Sunset mayolarıydı. Markanın sahibi Kemal Güneş’e son durumu sorduğumuzda şu yanıtı alıyoruz: “Biz 2007 yılındaki o sıkıntıdan sonra bir daha açıkhava ilan girmedik. O alandan tamamen çıktık. Gazete, dergi gibi mecralarda reklamlarımıza devam ediyoruz.”
Ronaldo’ya kırmızı kart
İSPANYA’nın Real Madrid takımında oynayan futbolcu Cristiano Ronaldo’nun kendi adını taşıyan iç giyim ürünlerinin reklamı da, Türkiye’deki bazı belediyelerden müstehcen olduğu gerekçesiyle ‘kırmızı kart’ görmüştü.
KENTSEL TASARIM ONAYLIYOR
İstanbul’da açıkhavada yayınlanacak bütün ilanlar Kentsel Tasarım tarafından onaylanması gerekiyor. Şu anda İstanbul’u saran billboardlarda mayo veya bikinili hiçbir kadının tam fotoğrafı yok. Kadınların özellikle bacaklarının kesildiği görülüyor. Aralarında Koton, Penti, Calzedonia, Kom gibi markaların da bulunduğu açıkhava reklamlarının makas yediği net görülüyor. İsminin açıklanmasını istemeyen bir firma sahibi, “Kentsel Tasarım bizim reklamları onaylamadı ve arada birkaç git gel ile kesile kesile kadınlar bacaksız kaldı” dedi.
ORJİNAL DEĞİLLER
Markaların söz konusu koleksiyon çekimlerinin orijinal fotoğrafları ile, billboard ve duraklarda yayımlanan reklam fotoğrafları arasındaki fark sansürü gözler önüne seriyor. Örneğin Koton’un mayosu, o kadar çok makaslanmış ki reklamdaki ürün bir büstiyer mi yoksa mayo mu anlaşılmıyor. Penti’nin ‘Karıştır Yakıştır’ sloganlı reklamında sahile uzanmış iki kadının üzerine kapatılan geniş banttan sadece omuzları görünüyor. Kom’un bikini reklamlarında da kadınların kasıktan aşağısı görünmüyor. Nivea güneş kremi reklamlarında da kadınlar bacaksız.
Adriana Lima’nın bacağını söktüler
Ünlü model Adriana Lima’nın yer aldığı Veet reklamı için, özel kabartma billboard’lar hazırlandı. Üzerinde mini beyaz bir elbise olan Lima’nın bacakları, şehrin birkaç yerinde saldırıya uğradı. Maçka’daki billboard’da Lima’nın bacakları söküldü. Calzedonia’nın ve Intimissimi’nin otobüs duraklarındaki iç çamaşırı ve çorap reklamlarının üzerine kısa süre önce üzerinde “Ya sizin kızınız olsaydı” ve “Kadın teşhirine hayır” yazan sticker’lar yapıştırılmıştı. Türkiye’nin farklı yerlerinde ise iç giyim, çorap, mayo, epilasyon reklamlarının üzerine “Edep yahu- Ahlaki ve manevi tahribata hayır” yazıyarıyla saldırılmıştı. Hatta Instagram’da “EdepYahu” etiketi altında, sticker yapıştırılan ilanlar sergileniyor. Diğer pek çok moda markası ve hatta Algida gibi dondurma markaları bile saldırıya uğrayabiliyor. Türkiye, vandalizmin en az görüldüğü ülkelerden biri olarak durak ve billboard’lara çok fazla saldırı yaşamıyor ancak, ‘yaşam tarzına’ yönelik reklamlara saldırı olduğu görülüyor.
Sıkıntı olunca reklamı bıraktık
Açıkhava reklamlarının büyük tartışma yarattığı 2007 yılında, olayın aktörlerinden biri de Sunset mayolarıydı. Markanın sahibi Kemal Güneş’e son durumu sorduğumuzda şu yanıtı alıyoruz: “Biz 2007 yılındaki o sıkıntıdan sonra bir daha açıkhava ilan girmedik. O alandan tamamen çıktık. Gazete, dergi gibi mecralarda reklamlarımıza devam ediyoruz.”
Ronaldo’ya kırmızı kart
İSPANYA’nın Real Madrid takımında oynayan futbolcu Cristiano Ronaldo’nun kendi adını taşıyan iç giyim ürünlerinin reklamı da, Türkiye’deki bazı belediyelerden müstehcen olduğu gerekçesiyle ‘kırmızı kart’ görmüştü.