Mansur Yavaş: Ben TV kanallarında ağlamadım
CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş, partisinin itirazını reddeden YSK'yı istifaya davet etti.
Twitter'da yazdığı mesajlarında AK Partili başkan Melih Gökçek'in TV kanalında ağlamasına gönderme yapan Yavaş, ''Ankaralılar'la birlikte, namusumla, haysiyetimle, onurumla mücadele ettim. Ne TV kanallarında ağladım, ne de insanları aldattım'' dedi.
Yavaş, Twitter'da şunları yazdı:
YSK, Ankara'nın en şaibeli seçimine ilişkin kararıyla milli iradeye vurulan lekenin temizlenme ümidini boşa çıkarmıştır.
Sunulan somut delillere rağmen hukuki değil siyasi bir karar vermiştir. Ankara seçmeninin iradesine darbe vurmuştur.
YSK üyeleri derhal istifa etmelidir.
Korkarım YSK bu kararıyla bundan sonra yapılacak seçimlere şimdiden gölge düşürmüştür.
Ankaralılar'la birlikte, namusumla, haysiyetimle, onurumla mücadele ettim. Ne TV kanallarında ağladım, ne de insanları aldattım.
Geçici makamlar için bin bir kılığa girmedim, sorulduğunda "neyse oyum" dedim...
Bu ülkenin hiçbir acısında ağladığına şahit olunmayan Gökçek'in koltuğa tutunmak için gözyaşlarından medet umması hafızalara kazınmıştır.
Türkiye, bir türlü doyulmayan koltuk uğruna yaratılan o ağlama sahnelerini unutmayacaktır.
Üzgünüm, çünkü YSK'nın bu kararı, Ankaralılar'ın bu birden fazla yüzlü siyaset karakterine 5 yıl daha katlanmasına yol vermiştir.
Ne bedel ödemek gerekirse gereksin, harama karşı helalin; zalime karşı mazlumun; antidemokrasiye karşı demokrasinin yanında yer alacağım.
Kazanmak için girilen bu maskeli balo kimileri için alışkanlığa dönmüş olsa da "emrolunduğu gibi dosdoğru" yürümek ülkeme borcumdur.
Yavaş, Twitter'da şunları yazdı:
YSK, Ankara'nın en şaibeli seçimine ilişkin kararıyla milli iradeye vurulan lekenin temizlenme ümidini boşa çıkarmıştır.
Sunulan somut delillere rağmen hukuki değil siyasi bir karar vermiştir. Ankara seçmeninin iradesine darbe vurmuştur.
YSK üyeleri derhal istifa etmelidir.
Korkarım YSK bu kararıyla bundan sonra yapılacak seçimlere şimdiden gölge düşürmüştür.
Ankaralılar'la birlikte, namusumla, haysiyetimle, onurumla mücadele ettim. Ne TV kanallarında ağladım, ne de insanları aldattım.
Geçici makamlar için bin bir kılığa girmedim, sorulduğunda "neyse oyum" dedim...
Bu ülkenin hiçbir acısında ağladığına şahit olunmayan Gökçek'in koltuğa tutunmak için gözyaşlarından medet umması hafızalara kazınmıştır.
Türkiye, bir türlü doyulmayan koltuk uğruna yaratılan o ağlama sahnelerini unutmayacaktır.
Üzgünüm, çünkü YSK'nın bu kararı, Ankaralılar'ın bu birden fazla yüzlü siyaset karakterine 5 yıl daha katlanmasına yol vermiştir.
Ne bedel ödemek gerekirse gereksin, harama karşı helalin; zalime karşı mazlumun; antidemokrasiye karşı demokrasinin yanında yer alacağım.
Kazanmak için girilen bu maskeli balo kimileri için alışkanlığa dönmüş olsa da "emrolunduğu gibi dosdoğru" yürümek ülkeme borcumdur.