''MANŞETLE GELEN MANŞETLE GİDER!..'' BAŞBAKAN'DAN MEDYAYA SERT ELEŞTİRİ!..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uzun bir aradan sonra ilk kez AK Parti TBMM Grubu'nda kürsüye çıktı.
İşte Erdoğan’ın konuşmasının satır başları:
Birileri insafsızca maden kazasından sonra eleştirilerde bulunuyor. bizim söylediğimiz sözler sukünete dönüktür. İşin doğası gereği bu sıkıntıları yaşanabileceğine dönüktür sözlerimiz. Olayla ilgili merciler soruşturmayı yapmaktadır. Hukukun gereği ne ise yapılmaktadır. Bir kez daha acının istismar edildiğine siyasi propaganda malzemesi yapılmasına şahit oluyoruz. Herkes cibiliyetini belli ediyor. Dünyada ilk defa grizu patlaması yaşanmıyor.
Çin’de, Rusya’da ABD’^de grizu patlaması yaşanıyor.Rusya’da yaşanan son grizu patlamasında hala 20 kişi göçük altında. 1990’da Amasya’da işçimizi, 1991’de Kozlu’da 200’ün üzerinde işçimiz hayatını kaybetti. İktidarda kim vardı DYP ve SHP vardı. Yani bugünün CHP’si. 199-2002 yıllarında 4 işçimizi kaybettik. İktidarda kimler vardı DYP Anap vardı. Kimse ölen işçilerimiz üzerinden oy avcılığına çıkmasın. Biz iktidara gelene kadar çalışma hayatının nasıl içler acısı bir görüntü çizdiğini biliyoruz.
Bu ülkede sorumsuzca kördüğüm edilmiş meselelere el attık. Benim milletimi geçmişte nasıl inim inim inlettiler. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle aldıklarını unutmadık. Merkez Bankası acımasızca karşılıksız paralar basıldı. Bu paralar benim memurumun işçimin cebindeki parayı modern bir şekilde çaldılar. Zonguldak’a gittiğimde bizzat şahit oldum. Ve bu olayda da Zonguldaklı kardeşim metanet içerisindeydi. Birisi oraya gelmiş. Kendisi aslen Sivas Şarkışla doğumlu. Adeta intihar komandosu. Küfrediyor. Provakatif bir eylemi tek başına yapmaya çalışıyor. Bir kez daha hakka yürüyen kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Çalışma Bakanım ve Enerji Bakanı’ma, milletvekillerime huzurlarınızda teşekkür ediyorum. dün iki bakan arkadaşım bakanlar kurulu toplantısı nedeniyle geldiler. Çalışma bakanım tekrar oraya gidecek. O iki kardeşimizi de bulana kadar takip altında olacak. Yapılması gereken sosyal anlamda ne varsa çalışma bakanım görevini yerine getiriyor. Ve ayrıca bizim de yapmamış gerekenleri bizzat yerine getirmiştir.
CHP olağan kurultayını gerçekleştirdi. Cuma günü ifade ettim. CHP’de önemli olan koltuğun değişmesi değil zihniyetin değişmesidir demiştim. Hafta sonu zihniyetin değişmediğini bizzat gördük. Artık iki türlü medya türedi. Birisi Candaş medya diğeri de Yoldaş medya oldu. 24 saat mesai sarf ettiler. Milli egemenlik her şeyin üzerinde. Medya egemenliği milletin egemenliği karşısında avucunu yalayacaktır. Ak PArti hareketinin rotasını millet çizdi. Malum medya ile yürümüyoruz ve biz onlara rağmen iktidara geldik. İlk defa medyadakilerin papuçlarını çıkararak nasıl alkış tuttuklarını gördük. Bütün bunlar kazandıran değil kaybettiren gelişmelerdir. Bu olanlar statikoculuğun devamıdır. Statiko oyuncu değiştirmiştir. İstediğiniz kadar cilalayın. Özü değişmediği müddetçe hiç bir şey olmayacak. Tenekeyi istediğiniz kadar altınla boyayın, teneke tenekedir. Biz istiyoruz ki muhalefet zihniyet değiştirir.
Biz iktidara geldiğimizde böyle bir muhalefet hasreti içerisinde olduk. Kurultay statikoyu daha da güçlendiren, çetelere daha güçlü bir şekilde sahip çıkıldı.
Orada sarfedilen bol keseden vaatlere de vakit ayıracak değilim. Bazıları Nevşehir’e Kayseri’ye deniz getireceğiz demişlerdi.
Değerli kardeşlerim unutmayın, manşetle gelen manşetle gider. Sabah rüzgarıyla gelenler Akşam rüzgarıyla giderler. Çok değil yakın zamanda manşetlerde olan genel başkanlarına baksınlar. ağlayanlar yok muydu? Dedim ya timsahın göz yaşları. Şimdi yeni bir senaryo hazırladılar. ama bu da tutmaz.
Yelkenleri manşetlerle şişirilenler, açık denizde alabolara olurlar. Sırtlarını statükoya dayamış durumdadırlar. 3 kelimesinden biri halk olanlar referandumda Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyi tercih ettiler. Nereye gittiniz Anayasa Mahkemesi’ne gittiniz. Bu farkı bunlar hiç bir zaman kapatamazlar.
Biz bu sözler karşısında, Mevlana, Hacıbektaşı Veli ve Pirsultan Abdal’în gönül diliyle konuşmaya devam edeceğiz. Biz bu ilkelerimizden şaşmadan milletin rotasından yürümeye devam edeceğiz. Türkiye’nin kurucu partisiyiz diyen bu partinin yönetimi kongrelerine iktidar partisini davet etmemişlerdir.
Ben aramam. benim davamın bir onuru vardır. Ve asla bu onura asla leke sürmem. Ve biz davet edilen eve gideriz. Davetsiz bir yere gitmeyiz. Bu bizim geleneklerimizin öğrettikleridir.
Birileri insafsızca maden kazasından sonra eleştirilerde bulunuyor. bizim söylediğimiz sözler sukünete dönüktür. İşin doğası gereği bu sıkıntıları yaşanabileceğine dönüktür sözlerimiz. Olayla ilgili merciler soruşturmayı yapmaktadır. Hukukun gereği ne ise yapılmaktadır. Bir kez daha acının istismar edildiğine siyasi propaganda malzemesi yapılmasına şahit oluyoruz. Herkes cibiliyetini belli ediyor. Dünyada ilk defa grizu patlaması yaşanmıyor.
Çin’de, Rusya’da ABD’^de grizu patlaması yaşanıyor.Rusya’da yaşanan son grizu patlamasında hala 20 kişi göçük altında. 1990’da Amasya’da işçimizi, 1991’de Kozlu’da 200’ün üzerinde işçimiz hayatını kaybetti. İktidarda kim vardı DYP ve SHP vardı. Yani bugünün CHP’si. 199-2002 yıllarında 4 işçimizi kaybettik. İktidarda kimler vardı DYP Anap vardı. Kimse ölen işçilerimiz üzerinden oy avcılığına çıkmasın. Biz iktidara gelene kadar çalışma hayatının nasıl içler acısı bir görüntü çizdiğini biliyoruz.
Bu ülkede sorumsuzca kördüğüm edilmiş meselelere el attık. Benim milletimi geçmişte nasıl inim inim inlettiler. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle aldıklarını unutmadık. Merkez Bankası acımasızca karşılıksız paralar basıldı. Bu paralar benim memurumun işçimin cebindeki parayı modern bir şekilde çaldılar. Zonguldak’a gittiğimde bizzat şahit oldum. Ve bu olayda da Zonguldaklı kardeşim metanet içerisindeydi. Birisi oraya gelmiş. Kendisi aslen Sivas Şarkışla doğumlu. Adeta intihar komandosu. Küfrediyor. Provakatif bir eylemi tek başına yapmaya çalışıyor. Bir kez daha hakka yürüyen kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Çalışma Bakanım ve Enerji Bakanı’ma, milletvekillerime huzurlarınızda teşekkür ediyorum. dün iki bakan arkadaşım bakanlar kurulu toplantısı nedeniyle geldiler. Çalışma bakanım tekrar oraya gidecek. O iki kardeşimizi de bulana kadar takip altında olacak. Yapılması gereken sosyal anlamda ne varsa çalışma bakanım görevini yerine getiriyor. Ve ayrıca bizim de yapmamış gerekenleri bizzat yerine getirmiştir.
CHP olağan kurultayını gerçekleştirdi. Cuma günü ifade ettim. CHP’de önemli olan koltuğun değişmesi değil zihniyetin değişmesidir demiştim. Hafta sonu zihniyetin değişmediğini bizzat gördük. Artık iki türlü medya türedi. Birisi Candaş medya diğeri de Yoldaş medya oldu. 24 saat mesai sarf ettiler. Milli egemenlik her şeyin üzerinde. Medya egemenliği milletin egemenliği karşısında avucunu yalayacaktır. Ak PArti hareketinin rotasını millet çizdi. Malum medya ile yürümüyoruz ve biz onlara rağmen iktidara geldik. İlk defa medyadakilerin papuçlarını çıkararak nasıl alkış tuttuklarını gördük. Bütün bunlar kazandıran değil kaybettiren gelişmelerdir. Bu olanlar statikoculuğun devamıdır. Statiko oyuncu değiştirmiştir. İstediğiniz kadar cilalayın. Özü değişmediği müddetçe hiç bir şey olmayacak. Tenekeyi istediğiniz kadar altınla boyayın, teneke tenekedir. Biz istiyoruz ki muhalefet zihniyet değiştirir.
Biz iktidara geldiğimizde böyle bir muhalefet hasreti içerisinde olduk. Kurultay statikoyu daha da güçlendiren, çetelere daha güçlü bir şekilde sahip çıkıldı.
Orada sarfedilen bol keseden vaatlere de vakit ayıracak değilim. Bazıları Nevşehir’e Kayseri’ye deniz getireceğiz demişlerdi.
Değerli kardeşlerim unutmayın, manşetle gelen manşetle gider. Sabah rüzgarıyla gelenler Akşam rüzgarıyla giderler. Çok değil yakın zamanda manşetlerde olan genel başkanlarına baksınlar. ağlayanlar yok muydu? Dedim ya timsahın göz yaşları. Şimdi yeni bir senaryo hazırladılar. ama bu da tutmaz.
Yelkenleri manşetlerle şişirilenler, açık denizde alabolara olurlar. Sırtlarını statükoya dayamış durumdadırlar. 3 kelimesinden biri halk olanlar referandumda Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyi tercih ettiler. Nereye gittiniz Anayasa Mahkemesi’ne gittiniz. Bu farkı bunlar hiç bir zaman kapatamazlar.
Biz bu sözler karşısında, Mevlana, Hacıbektaşı Veli ve Pirsultan Abdal’în gönül diliyle konuşmaya devam edeceğiz. Biz bu ilkelerimizden şaşmadan milletin rotasından yürümeye devam edeceğiz. Türkiye’nin kurucu partisiyiz diyen bu partinin yönetimi kongrelerine iktidar partisini davet etmemişlerdir.
Ben aramam. benim davamın bir onuru vardır. Ve asla bu onura asla leke sürmem. Ve biz davet edilen eve gideriz. Davetsiz bir yere gitmeyiz. Bu bizim geleneklerimizin öğrettikleridir.