"MAGAZİN YAZMA SİYASET YAZ DİYORSUNUZ.ARADA FARK VARSA,OLUR HAY HAY"!
Sabah yazarı Özay Şendir, kendisine magazin yazma siyaset yaz diyenlere bugünkü yazısıyla yanıt veriyor. Şendir'e göre ikisi arasında hiç bir fark yok; çünkü...
Ha siyaset ha magazin...
Bu aralar herkesin canı siyaset okumak istiyor.
Sanki siyaset ile magazin arasında çok fark varmış gibi...
Size çok saçma geldi değil mi? Örneklere bakın öyle konuşalım...
İbrahim Tatlıses Urfa'dan bağımsız milletvekili adayı olacak.
Kimileri Tatlıses'ten vekil olur mu diyor?
Her yerde söyleyip duruyorum, olur hem de bal gibi olur.
Tatlıses yıllar önce kadın döverek haber olmuştu.
AKP Konya Milletvekili Halil Ürün karısına şiddet uyguladığı için daha geçen sene karakolluk olmadı mı?
Tatlıses otel odasında mangal yapmış, Bodrum koylarında çiğ köfte yoğurmuştu.
Meclis tavanında çiğ köftenin kıvamının kontrol edildiği ülke bizim ülkemiz değil mi?
Magazin dünyasının yüzleri siyasetle haşır neşir değil mi?
Mesela Şebnem Schaeffer DYP'ye katılınca "bakire raporu" gündemden düşmedi.
Işılay Saygın Türkiye Cumhuriyeti Bakanı unvanı taşırken 53 yaşında ve bakire olduğunu açıklamıştı.
Devlet'i temsil eden isimlerden biri olan bakana kimse hani senin raporun diye soramamıştı.
Tarkan yıllar önce, canlı yayında "çişim var" deyince kıyamet kopmuştu.
DYP'den ihraç edilen Ümmet Kandoğan, Mehmet Ağar'a "tuvalete gidiyorum" diyerek Cumhurbaşkanlığı oylamasına girdi.
Yani şu teşaşür meselesi siyasette de magazinde de başa bela...
Tamer Karadağlı'nın boşandığı eşi Arzu Balkan yaptığı açıklamalarda Rus kadınlar meselesini de hatırlatmıştı.
Yaklaşık 2,5 yıl önce gazetelerde gördüğüm bir haber aklıma geldi.
Türk Parlamenterler Birliği eski Başkanı Zeki Çeliker 3 travesti ile mahkemelik olmuştu.
Çeliker'in iddiası insaniyet namına yardım ettiği travestilerin başını belaya soktuğu yolundaydı, travestilerin bambaşka...
Magazin dünyasında her zaman estetik ve yapılan ya da silinen dövmelerin haberleri var.
Bu sene saç ektiren, göz çizdiren bir sürü vekil haberi okuduk.
Bir de Mehmet Sevigen'in koluna yaptırdığı dövmenin haberi vardı.
Magazin yazma siyaset yaz diyorsunuz.
Arada fark varsa, olur hay hay...
Bu aralar herkesin canı siyaset okumak istiyor.
Sanki siyaset ile magazin arasında çok fark varmış gibi...
Size çok saçma geldi değil mi? Örneklere bakın öyle konuşalım...
İbrahim Tatlıses Urfa'dan bağımsız milletvekili adayı olacak.
Kimileri Tatlıses'ten vekil olur mu diyor?
Her yerde söyleyip duruyorum, olur hem de bal gibi olur.
Tatlıses yıllar önce kadın döverek haber olmuştu.
AKP Konya Milletvekili Halil Ürün karısına şiddet uyguladığı için daha geçen sene karakolluk olmadı mı?
Tatlıses otel odasında mangal yapmış, Bodrum koylarında çiğ köfte yoğurmuştu.
Meclis tavanında çiğ köftenin kıvamının kontrol edildiği ülke bizim ülkemiz değil mi?
Magazin dünyasının yüzleri siyasetle haşır neşir değil mi?
Mesela Şebnem Schaeffer DYP'ye katılınca "bakire raporu" gündemden düşmedi.
Işılay Saygın Türkiye Cumhuriyeti Bakanı unvanı taşırken 53 yaşında ve bakire olduğunu açıklamıştı.
Devlet'i temsil eden isimlerden biri olan bakana kimse hani senin raporun diye soramamıştı.
Tarkan yıllar önce, canlı yayında "çişim var" deyince kıyamet kopmuştu.
DYP'den ihraç edilen Ümmet Kandoğan, Mehmet Ağar'a "tuvalete gidiyorum" diyerek Cumhurbaşkanlığı oylamasına girdi.
Yani şu teşaşür meselesi siyasette de magazinde de başa bela...
Tamer Karadağlı'nın boşandığı eşi Arzu Balkan yaptığı açıklamalarda Rus kadınlar meselesini de hatırlatmıştı.
Yaklaşık 2,5 yıl önce gazetelerde gördüğüm bir haber aklıma geldi.
Türk Parlamenterler Birliği eski Başkanı Zeki Çeliker 3 travesti ile mahkemelik olmuştu.
Çeliker'in iddiası insaniyet namına yardım ettiği travestilerin başını belaya soktuğu yolundaydı, travestilerin bambaşka...
Magazin dünyasında her zaman estetik ve yapılan ya da silinen dövmelerin haberleri var.
Bu sene saç ektiren, göz çizdiren bir sürü vekil haberi okuduk.
Bir de Mehmet Sevigen'in koluna yaptırdığı dövmenin haberi vardı.
Magazin yazma siyaset yaz diyorsunuz.
Arada fark varsa, olur hay hay...