Madımak Katliamı davasında Tansu Çiller hakkında mahkemeden karar!

Sivas Katliamı ana davasından dosyası ayrılan firari 3 sanığın yeniden yargılanmasında, dönemin başbakanı Tansu Çiller'in dinlenme talebi, mahkemece reddedildi.

Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin yakılması ve 37 kişinin katledilmesine ilişkin davada dosyası ayrılan firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karakaş'ın yargılanmasına Ankara 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya müşteki Hüseyin Karababa, müdahil ailelerinin avukatları, Tunceli Dayanışma ve Kültür Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Ankara Divriği Kültür Derneği'nin avukatları ve milletvekilleri katıldı.

Duruşmada söz alan Hüseyin Karababa, davanın 29 yıldır sürdüğünü ve sanıkların Almanya'daki adreslerinin bilindiğini söyleyerek, mahkemenin, sanıkların yakalanması konusunda gayret etmesini talep etti.

'DAVAYI ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİNE TAŞIYACAĞIZ'

Avukat Coşkun Özgür Piroğlu ise Madımak'taki katliamda en büyük sorumlularından birinin, dönemin başbakanı Tansu Çiller olduğunu söyleyip, tanık olarak çağrılmasını ve dinlenmesini mahkemeden talep etti. Piroğlu, daha önce tanık olarak dinlenmesi reddedilen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun da yeniden tanık olarak dinlenmesini istedi. Piroğlu ayrıca davayı ilerleyen günlerde uluslararası ceza mahkemesine taşıyacaklarını söyledi.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI'NDAN BİLGİ VE BELGE İSTENECEK

Avukat Hüsniye Şimşek ise Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta gerçekleştirilen etkinlikle ilgili program konusunda hangi derneklerle işbirliğine gidildiğine, kimlerin davetli olarak katıldığına dair bilgi ve belgelerin istenmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, Temel Karamollaoğlu hakkında daha önce verilen kararın tekrarına, Tansu Çiller'in dinlenmesi talebinin reddine, etkinlikteki bilgi ve belgelerin bakanlıktan istenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Sivas Katliamına ilişkin ana davada Ankara 1 No'lu DGM'de tutuklu yargılanan sanıklardan Sonkur, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet" suçundan 3 yıl, Karataş ve Ceylan ise "Madımak Oteli'ni yakarak 35 kişinin ölümüne neden olmak" ve "45 kişiyi yangın çıkartmak suretiyle öldürmeye kalkışmak" suçundan 15'er yıl hapse mahkum edilmişti.

Sanıkların tahliyelerine karar veren mahkeme, haklarındaki hükmün Yargıtay'da bozulmasının ardından tekrar görülen davada, bulunamadıkları gerekçesiyle bu sanıklar hakkındaki dosyayı ana dava dosyasından ayırmıştı.