MADARA OLDUN FATİH KAPTAN! HABERTÜRK ÇALIŞANLARINDAN FATİH ALTAYLI'YA MEKTUP VAR!(MEDYARADAR/ÖZEL)
İşsiz kalan dergi çalışanlarının mektubunun ardından bu kez her an işsiz kalmayı bekleyen HT çalışanları Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'ya seslendi.
Bir süre önce Ciner Dergi Grubu’nda yüzlerce kişiyi yerinden edip transfer eden ve daha sonra dergilerin kapatılmasıyla işsiz kalan bir grup Dergi Grup Başkanı Mehmet Demirel’e Medyaradar aracılığı ile bir mektup yazmıştı. Benzer bir mektup da şimdi HT Gazete Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı için geldi. Aynen yayınlıyoruz.
MADARA OLDUN FATİH KAPTAN!
Referandum öncesi ortalık toz dumanken aldın başını İspanya’nın bir köyüne gittin. Günlerce orada kaldın. Sonra döndün “ben kefilim” dediğin Bekir Çoşkun’un bir gecede kapı dışarı edilmesine kılın bile kıpırdamadı. Şimdi senin kefil olduğun, yerlerinden söküp getirdiğin insanlara resmen psikolojik işkence yapılıyor. Sen de kızını alıp Fransa’nın dağlarına tatile gidiyorsun.
Şimdi biraz geçmişe dönelim. Gazetenin kuruluş zamanlarında kadroyu sen yaptın. Yarısını Hürriyet’ten yarısını da Sabah’tan transfer ettin. Maaşlar yüksek, vaadler de bitmek bilmiyordu. Gelinen sonuç; “adamların”dan bir iki kişi kaldı çevrende… Özay Şendir, Sevilay Yükselir, Cüneyt Toros mesela nerdeler şimdi? Yüksek maaş iki yılda zaten kuş oldu. Şimdi 212’lerle pazarlıklar yapılıyor. Basın tarihinde olmayan şeyler senin kaptanlığını yaptığın gazetede yapılıyor. Ve sen madara oluyorsun Fatih kaptan! Öyle Bir Geçer Zaman Ki’deki Mete’nin meşhur repliğiyle…
Dinç Bilgin’e, Aydın Doğan’a söylemedik laf bırakmazdın. Şimdi senin kaptanlığında Ciner’in yaptıklarını görünce onların cennetlik basın patronu olduğu gerçeğini anlıyoruz. Gazete çalışanlarına işkence yaparken sen, Turgay Ciner ve Kenan Tekdağ Maserati marka otomobilinizi döner kapının önüne koyuyorsunuz her gün… Ve her gün oradan “acaba bugün işime son verilecek mi?” diye yüzlerce kişi geçerek işe geliyor… “Lanet olsun böyle işe” diyerek çıkıp gidiyor… Her gün o her biri servet niteliğindeki arabalarınızı (Meraklısına; bir Maserati’nin fiyatı 300 bin Euro’dan başlıyor) kapının dibine koyuyor herkesin gözüne sokuyorsunuz… Bari sen yapma Fatih kaptan…
Artık insanlara bakacak yüzün yok, asansöre binince blackbery’nin içine girecek gibi sadece telefonuna bakabiliyorsun. Beceremedin Fatih kaptan… Bu işi de beceremedin… Sadece kendini kurtardın… Utanmadan şu günlerde kızınla tatile gidiyor ve utanmadan da bunu yazıyorsun… Umarız mağdur ettikleriniz sana ve kızına beddua etmez… Şimdi sen sen ol sakın Dinç Bilgin’e, Aydın Doğan’a, Ertuğrul Özkök’e sakın laf etme… Gerçi senin o sözlerine de güven olmaz ya… Çünkü zamanında patronun Turgay Ciner için de neler yazmıştın… Neyse, son sözümüz şu Madara Oldun Fatih Kaptan…
Biz HT Gazete çalışanları olarak kulağımız insan kaynaklarından gelecek telefonda. Bize ne teklif edecekler, işimize son mu verilecek, sonumuz ne olacak diye beklemekteyiz...
HT Çalışanları
MEDYARADAR/ÖZEL
MADARA OLDUN FATİH KAPTAN!
Referandum öncesi ortalık toz dumanken aldın başını İspanya’nın bir köyüne gittin. Günlerce orada kaldın. Sonra döndün “ben kefilim” dediğin Bekir Çoşkun’un bir gecede kapı dışarı edilmesine kılın bile kıpırdamadı. Şimdi senin kefil olduğun, yerlerinden söküp getirdiğin insanlara resmen psikolojik işkence yapılıyor. Sen de kızını alıp Fransa’nın dağlarına tatile gidiyorsun.
Şimdi biraz geçmişe dönelim. Gazetenin kuruluş zamanlarında kadroyu sen yaptın. Yarısını Hürriyet’ten yarısını da Sabah’tan transfer ettin. Maaşlar yüksek, vaadler de bitmek bilmiyordu. Gelinen sonuç; “adamların”dan bir iki kişi kaldı çevrende… Özay Şendir, Sevilay Yükselir, Cüneyt Toros mesela nerdeler şimdi? Yüksek maaş iki yılda zaten kuş oldu. Şimdi 212’lerle pazarlıklar yapılıyor. Basın tarihinde olmayan şeyler senin kaptanlığını yaptığın gazetede yapılıyor. Ve sen madara oluyorsun Fatih kaptan! Öyle Bir Geçer Zaman Ki’deki Mete’nin meşhur repliğiyle…
Dinç Bilgin’e, Aydın Doğan’a söylemedik laf bırakmazdın. Şimdi senin kaptanlığında Ciner’in yaptıklarını görünce onların cennetlik basın patronu olduğu gerçeğini anlıyoruz. Gazete çalışanlarına işkence yaparken sen, Turgay Ciner ve Kenan Tekdağ Maserati marka otomobilinizi döner kapının önüne koyuyorsunuz her gün… Ve her gün oradan “acaba bugün işime son verilecek mi?” diye yüzlerce kişi geçerek işe geliyor… “Lanet olsun böyle işe” diyerek çıkıp gidiyor… Her gün o her biri servet niteliğindeki arabalarınızı (Meraklısına; bir Maserati’nin fiyatı 300 bin Euro’dan başlıyor) kapının dibine koyuyor herkesin gözüne sokuyorsunuz… Bari sen yapma Fatih kaptan…
Artık insanlara bakacak yüzün yok, asansöre binince blackbery’nin içine girecek gibi sadece telefonuna bakabiliyorsun. Beceremedin Fatih kaptan… Bu işi de beceremedin… Sadece kendini kurtardın… Utanmadan şu günlerde kızınla tatile gidiyor ve utanmadan da bunu yazıyorsun… Umarız mağdur ettikleriniz sana ve kızına beddua etmez… Şimdi sen sen ol sakın Dinç Bilgin’e, Aydın Doğan’a, Ertuğrul Özkök’e sakın laf etme… Gerçi senin o sözlerine de güven olmaz ya… Çünkü zamanında patronun Turgay Ciner için de neler yazmıştın… Neyse, son sözümüz şu Madara Oldun Fatih Kaptan…
Biz HT Gazete çalışanları olarak kulağımız insan kaynaklarından gelecek telefonda. Bize ne teklif edecekler, işimize son mu verilecek, sonumuz ne olacak diye beklemekteyiz...
HT Çalışanları
MEDYARADAR/ÖZEL