"LİNÇ EDİLİYORUM,TABU NEYMİŞ ANLADIM"!..CAN DÜNDAR İÇİNİ AYŞE ARMAN'A DÖKTÜ!..

Atatürk hakkında "Mustafa" filmini çeken Can Dündar, içini Ayşe Arman'a döktü."Belgesel için Fethullah Gülen'den para almışsınız" sorusuna Dündar'ın cevabı ne oldu?..

Dubai´de oturduğum yerden, Can Dündar hakkında yazılanları okuyunca, ne yalan söyleyeyim, "Aman ya! Bu kadar da olmaz!" demiştim.

Ben daha filmi izlemeden kararımı vermiştim: "Can biraz ayıp etmişti, yapmamalıydı, böyle bir film çekmemeliydi." En çok da Bekir Coşkun ve Yılmaz Özdil´in yazdıklarından etkilenmiştim. Sonra bir an "Manyak mıyım niye başkalarından etkileniyorum?" dedim, uçaktan indim, eve en yakın sinemaya gittim. O da ne? Gayet normal, makul bir film. Hatta, ayıptır söylemesi biraz sıradan. Can´ın liboşlukla, vatan halinliğiyle neden suçlandığını katiyen anlayamadım. Ben onlarla aynı filmi mi izlemiştim? Kendi kendime "Belki de ikinci yarıda Atatürk´ü aşağılayan şeyler vardır" dedim. İkinci yarı da bitti. Yine bir şey yok. Çok mu sevdim? Hayır. Mustafa, benim yüreğimi tıkırdatmadı, beni yakalamadı, sarsmadı. Ama bu film yüzünden Can Dündar´ı linç etmeye filan kalkmak... Bunlar bizimle dalga mı geçiyorlar?!

Mustafa a) Film mi b) Belgesel mi? Tamamen cehaletimden soruyorum, belgesel yapan biri "Ben kendi Atatürk´ümü anlattım" diyebilir mi? Yoksa belgesel dediğinin "Herkesin Atatürk´ü" mü olması gerekiyor?

-Cehalet dediğin, tam da işin özü. Bu belgeselciler arasında da yıllardır tartışılıyor. Ama bir tanım yapmak zor. Mustafa, belgelere dayalı bir film, dolayısıyla bir belgesel. Ama hemen eklemek gerekiyor ki hayattaki her şey gibi, belgeseller de sübjektif. Önünde 500 belge vardır, sen sana yakın olan 5´ini seçersin, ben bana yakın olan 5´ini. Aynı belgelere bakarak Bekir Coşkun farklı bir belgesel çekerdi, Yılmaz Özdil farklı çekerdi. Bu, benim Atatürk´üm, bana ait bir Atatürk yorumu. Bunun "gerçek Atatürk"e daha yakın biri olduğunu belgelerle kanıtlamaya çalışıyorum. Biri de çıkıp diyebilir ki, "Hayır, Atatürk hiç de böyle bir adam değildi. Yüzlerce kişiyle birlikte yaşadı, asla yalnız kalmadı." Tamam, eyvallah, belgelerini ortaya koysun, o da kendi Atatürk filmini yapsın. Biz de izleyelim ve tartışalım.

Meydan mı okuyorsunuz yani?

- Hayır, hayır bu bir meydan okuma değil. Kimsenin öyle bir niyeti yok, onu anlatmaya çalışıyorum. Yapsalar 70 yıldır yaparlardı. Kimse bir şey yapma derdinde değil, sadece "Birisi yapsa da beynine binsek" diye bekliyorlar.

Neden sizce? Tembellik mi korku mu?

- Biliyorsun biz iş yapmayı sevmeyiz ama iş yapanı eleştirmeyi severiz. Korku da var. Kolay değil Atatürk belgeseli yapmak. Şu yaşadıklarım da gösterdi ki, hiç kolay değil.

Ne yaşıyorsunuz?

-Nasıl yani ne yaşıyorsunuz? Basbayağı linç ediliyorum. Tabu neymiş anladım. Film hakkında 300 yazı çıktıysa, yarısı eleştiri. Belki daha da fazlası. Onların yarısı da şöyle başlıyor: "Filmi görmedim ama..." Herhalde böyle bir şey sadece bizim memleketimizde olur. Bu kadar düşmanlık edeceksin ama filmi görmemiş olacaksın!

En çok kimin filmi izlemeden yorum yazması size koydu?

-Bekir (Coşkun) Abi´nin. "Atatürk görse Mustafa´yı ne hissederdi?" diye bir yazı yazdı. Görüp de yazsa ders alırdım ama görmeden yazması hakikaten beni kırdı.

Söylediniz mi bunu ona?

- Evet. Baktım televizyonda anlatıyor da anlatıyor, hiç de adetim değildir ama yaptım, canlı yayına bağlandım. Orada "Bekir Abi, görmediğin bir film için nasıl bu kadar ağır yorum yapabiliyorsun?" dedim.

Ne dedi?

- "Çok sevdiğim, güvendiğim insanlar filmi izledi, beni aradılar" dedi. Onu bunu bilmem, bence Atatürk filmi görse, tepkisi Bekir Abi gibi olmazdı. "İsmet, bizim aklımız var. Başkalarının dediğine bakmayalım. Kendi kararlarımızı kendimiz verelim..." derdi.

Bu da acayip şimdi, nereden biliyorsunuz?

-Armstrong´un "Bozkurt"u Atatürk´ün sağlığında yazılmış tek biyografi. Aynı zamanda Atatürk aleyhine