LEYLA İLE MECNUN MESELESİ... TRT YAPANI DEĞİL İZLEYENİ CEZALANDIRMANIN PEŞİNDE!
TRT, Leyla ile Mecnun'a yeni sezon vizesi vermedi, sosyal medya ayaklandı. İyi de neden böyle oldu? Murat Tolga Şen yazıyor.
Yönetmen Onur Ünlü ile birlikte bazı Leyla ile Mecnun oyuncuları gaz maskeleriyle (toz maskesi demek daha doğru) birlikte direniş zamanı Gezi Parkında görülünce TRT’nin sahibi olan siyasi erk dizinin ipini çekti. Dizinin devam ettirilmeyişine gerekçe olarak reytinglerinin düşüklüğü gösterildi ve buna Kadir bile inanmadı!
Öncelikle kendime şunu soruyorum; Leyla ile Mecnun’u 103 bölüm boyunca yayınlayacak başka bir kanal var mı? sanmıyorum! Bana göre Türk TV tarihinin en başarılı 10 işinden biri olan Leyla ile Mecnun’u deli saçması olarak gören pek çok insan var, üstelik bunlardan bazıları TV eleştirmeni! Ali Eyüboğlu “dizideki absürt komedi güldürmüyor beni”. diye yazdı, Sina koloğlu’ da sevmez. Hatta o İşler Güçler’den, Üsküdar’a Giderken’den, İbret’i Ailem’den de hoşlanmazdı, ona göre absürt komedi Ali Ayşeyi Seviyor’du. Üsküdar’a Giderken’in başına gelenleri hepimiz gördük, keza İbret-i Ailem gibi epey komik bir dizinin bile gözünün yaşına bakılmadı.
Sina Koloğlu, Ali Eyüboğlu kendilerine göre haklılar çünkü televizyonda dizi izleyenlerin çoğu ayağına beton dökülmüş gibi evinden çıkmadan yaşayan orta yaş ve üstü amcalar, teyzeler. O beğeniye göre şekilleniyor bütün işler. Onlara da ağdalı aşk hikayelerini doz aşımı içerecek şekilde verdikçe veriyorlar. Arada da gelsin deterjan, kadın pedi reklamları! Bunların hepsinden daha uçuk bir proje olan L&M, özel kanallardan birinde yayınlansa en fazla üç beş bölüm sonra rafa kalkardı.
Onur Ünlü’nün böyle bir projeyi TRT’ye kabul ettirip 103 bölüm boyunca devam ettirebilmesi gerçekten büyük bir başarıydı ama işte insan kiminle dans ettiğine dikkat etmeli... Bazılarının ayağına basmaya hiç gelmiyor!
Aslında Onur Ünlü TRT’de hatırı olan biri hatta kulağıma gelen bir dedikoduya göre 2012 Antalya TV Ödülleri etkinliğinde Leyla ile Mecnun’un özellikle görülmeyişinin sebebi jürideki etkili bir ismin, Onur Ünlü’nün TRT’deki artan nüfuzundan hazzetmemesiymiş.
O zamandan bu zamana bir şeyler değişti mi bilmiyorum ancak dizinin, yönetmen ve oyuncular Gezi’de göründüler diye bitirildiğini sanmıyorum. Burada yapanlardan çok seyredenleri cezalandırma, mahrum bırakma çabası var. Devletlumuz, Leyla ile Mecnun’un ipini çekerek Gezisever gençlere "madem sözümü dinlemiyorsun sana dizi, mizi yok!" dedi. Tam bir ebeveyn davranışı...
Gezi ruhunun TV’deki karşılığıydı Leyla ile Mecnun ve bu yakınlık onun sonunu getirdi. Ayrıca ’tanrılara’ bir kurban vererek TRT’ye iş yapan ve sosyal medyada cirit atan herkese anlayacağı dilden bir mesaj vermiş oldular. Ahmet Mümtaz Taylan’ın 350.000 takipçisi var, bu dizinin oyuncularının sosyal medyadaki kanaat önderliği önemli. Baktılar telkinle olmuyor, başka yolları deniyorlar. Neyse ki bu dizide oyuncu olarak ya da teknik ekipte görev alan herkes başka projelerde kendini gösterebilecek kalitede isimler...
Malum, Eylül ayı sıcak geçecek ve egemenler popüler ikonları meydanlarda, parklarda görmek istemiyor. Bakalım bunun sektördeki karşılığı ne olacak, herkes susup sinecek mi yoksa toz maskeleri tam donanımlı gaz maskelerine mi dönüşecek?
MURAT TOLGA ŞEN /
Öncelikle kendime şunu soruyorum; Leyla ile Mecnun’u 103 bölüm boyunca yayınlayacak başka bir kanal var mı? sanmıyorum! Bana göre Türk TV tarihinin en başarılı 10 işinden biri olan Leyla ile Mecnun’u deli saçması olarak gören pek çok insan var, üstelik bunlardan bazıları TV eleştirmeni! Ali Eyüboğlu “dizideki absürt komedi güldürmüyor beni”. diye yazdı, Sina koloğlu’ da sevmez. Hatta o İşler Güçler’den, Üsküdar’a Giderken’den, İbret’i Ailem’den de hoşlanmazdı, ona göre absürt komedi Ali Ayşeyi Seviyor’du. Üsküdar’a Giderken’in başına gelenleri hepimiz gördük, keza İbret-i Ailem gibi epey komik bir dizinin bile gözünün yaşına bakılmadı.
Sina Koloğlu, Ali Eyüboğlu kendilerine göre haklılar çünkü televizyonda dizi izleyenlerin çoğu ayağına beton dökülmüş gibi evinden çıkmadan yaşayan orta yaş ve üstü amcalar, teyzeler. O beğeniye göre şekilleniyor bütün işler. Onlara da ağdalı aşk hikayelerini doz aşımı içerecek şekilde verdikçe veriyorlar. Arada da gelsin deterjan, kadın pedi reklamları! Bunların hepsinden daha uçuk bir proje olan L&M, özel kanallardan birinde yayınlansa en fazla üç beş bölüm sonra rafa kalkardı.
Onur Ünlü’nün böyle bir projeyi TRT’ye kabul ettirip 103 bölüm boyunca devam ettirebilmesi gerçekten büyük bir başarıydı ama işte insan kiminle dans ettiğine dikkat etmeli... Bazılarının ayağına basmaya hiç gelmiyor!
Aslında Onur Ünlü TRT’de hatırı olan biri hatta kulağıma gelen bir dedikoduya göre 2012 Antalya TV Ödülleri etkinliğinde Leyla ile Mecnun’un özellikle görülmeyişinin sebebi jürideki etkili bir ismin, Onur Ünlü’nün TRT’deki artan nüfuzundan hazzetmemesiymiş.
O zamandan bu zamana bir şeyler değişti mi bilmiyorum ancak dizinin, yönetmen ve oyuncular Gezi’de göründüler diye bitirildiğini sanmıyorum. Burada yapanlardan çok seyredenleri cezalandırma, mahrum bırakma çabası var. Devletlumuz, Leyla ile Mecnun’un ipini çekerek Gezisever gençlere "madem sözümü dinlemiyorsun sana dizi, mizi yok!" dedi. Tam bir ebeveyn davranışı...
Gezi ruhunun TV’deki karşılığıydı Leyla ile Mecnun ve bu yakınlık onun sonunu getirdi. Ayrıca ’tanrılara’ bir kurban vererek TRT’ye iş yapan ve sosyal medyada cirit atan herkese anlayacağı dilden bir mesaj vermiş oldular. Ahmet Mümtaz Taylan’ın 350.000 takipçisi var, bu dizinin oyuncularının sosyal medyadaki kanaat önderliği önemli. Baktılar telkinle olmuyor, başka yolları deniyorlar. Neyse ki bu dizide oyuncu olarak ya da teknik ekipte görev alan herkes başka projelerde kendini gösterebilecek kalitede isimler...
Malum, Eylül ayı sıcak geçecek ve egemenler popüler ikonları meydanlarda, parklarda görmek istemiyor. Bakalım bunun sektördeki karşılığı ne olacak, herkes susup sinecek mi yoksa toz maskeleri tam donanımlı gaz maskelerine mi dönüşecek?
MURAT TOLGA ŞEN /